Cüneyt Arcayürek

Orada Öyleyse, Bizde Böyle...

03 Temmuz 2011 Pazar
\n

Yıllar önce Celal Bayar, Demokrat Parti iktidarında Türkiyenin küçük bir Amerikaolacağını ilan etti ve sözünün

\n\n\n

üzerinden 61 yıl geçti.

\n

Küçük bir Amerika olmaktan vazgeçtik; Türkiye bir yüzyıla yakın süredir klasik anlamda demokrat bir ülke olmayı bile başaramadı.

\n

Hâlâ yatıp kalkıyor; söz ve düşünce özgürlüğünü, insan haklarını kısıtlamayan bir anayasa yapmaktan söz ediyoruz.

\n

Yargı erki üzerinde tartışma üzerine tartışma yapıyor; ama kimi konularda ABDyi örnek alırken oradaki yargıç ve savcıların davranışlarını anımsamıyoruz.

\n

***

\n

Amerikada yargı erkine örnek olacak çarpıcı bir olay yaşandı.

\n

Bir süre önce oteldeki odasında Afrika kökenli temizlikçi kadına saldırdığı, sekse zorladığı için IMF gibi saygın bir kuruluşun başkanı Dominique Strauss Kahn (DSK) tutuklandı...

\n

14 Mayısta DSKyi tutuklayan mahkeme, müstafi IMF Başkanını 1 Temmuzda serbest bıraktı.

\n

Yargıç bu karara nasıl vardı?

\n

DSKnin görevlendirdiği özel dedektifler ve savcılık, saldırıya uğradığını iddia eden kat hizmetçisinin yaşamını, ifadesini büyüteç altına aldı.

\n

İki koldan yürütülen araştırmalar kadının pek çok konuda bir dizi yalan söylediği, hatta ifadesinde çelişkilerle, uyuşturucu çetesiyle ilişkisi olduğunu saptadı.

\n

Araştırmaların dikkat çekici yanı; savcı, DSKyi mahkûm ettirecek deliller ararken, suçlamayı kanıtlamayan öğeleri hasıraltı etmedi. Yargıç da 18 Temmuzda yapılması gereken duruşmayı öne alarak DSKnin ev hapsine son verdi.

\n

Bu olay yakın geçmişte ve son olarak seçimler sırasında Türkiyede yaşanan benzeri olayları ve sonuçlarını anımsatıyor.

\n

Önce CHPde ve sonra MHPde, seks kasetleri ile kimi siyasetçiler suçlandı.

\n

CHPde genel başkan istifa etti. MHPde başkan yardımcıları hem adaylıktan ayrıldı hem de genel başkan yardımcılığı görevlerini bıraktı.

\n

Hükümet yargının olaylara el koyduğunu söyleyerek kenara çekildi ve anayasanın emri doğrultusunda özel yaşamın gizliliği ihlal edildiği gerekçesiyle skandal kasetleri kimin veya bir kuruluşun üretip üretmediğini bulup çıkarmak görevini umursamadı bile.

\n

Ya savcılar? Soruşturma yaptılar veya yapıyorlar. Aylardır şöyle veya böyle bir sonuca ulaştıkları ne duyuldu ne de açıklandı.

\n

Kaset saldırısıyla sarsılan partiler ise, gerekli araştırmayı emrindeki istihbarat servislerine yaptırmadı diye hükümeti suçlamakla yetindiler. Gerçek nedir araştırmadılar.

\n

Kasetlerle ilgili sürekli araştırmayapacak bir komisyon kurmayı, bu komisyonun emrinde bu türlü olayları araştırma yetisinde olanları görevlendirmeyi düşünmediler bile.

\n

Kasetlerden çıkan sonuca rıza göstermek veya sonuçtan yararlanmak! Mantıkları bu; özetlersek ört ki ölem!

\n

Ne savcı, ne mağdur kişi ve o kişilerin bağlı olduğu partiler; Amerikadakine benzer girişimlerde bulunmayı, kaset olaylarının arkasını bırakmamayı düşünmediler bile.

\n

***

\n

Amerikada yargıç; suçlayanın yalan söylediği önüne getirilince sanığı salıveriyor.

\n

Bizde ise savcılar ve yargıçlar; kimi resmi kuruluşlarca iddianamede yer alan kasetlerin sonradan sanık aleyhine yeniden düzenlendiğini kanıtlayan belgeleri dikkate almıyor, sümen altı ediveriyor.

\n

Delillerin gerçeği yansıtmadığını kanıtlayan sanığı tahliye edeceği yerde, hakkında deliller toplanamadı diye, üstelik görev zafiyetini itiraf eden bir karar alıyorlar.

\n

***

\n

ABD başkanları ant içerek göreve başlıyor; Küçük Amerikadaise:

\n

Tutuklu milletvekillerinin tahliye sorunu ant içmeye boykotla başladı.

\n

Gündeme getirilen -Kılıçdaroğlunun ve hukukçu çevresinin söylediği gibi- ant içme TBMM çalışmalarına fiilen katılmak için zorunlu değil.

\n

Söyledikleri gibi; ant içme bir formalitemi?

\n

Yoksa anayasa gereği mi?

\n

Formalite diyen CHP; böylece hem ant içme boykotunu sürdürmeyi, hem de Meclis çalışmalarına katılmayı kabul ettirmek istiyor. -Rıza Türmene göre- anayasada zaten ant içmek Meclis çalışmalarına katılmayı dayatan bir koşul değil...

\n

Oysa; anayasanın ant içmeyi öngören 81. maddesi Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, göreve başlarkenaşağıdaki şekilde ant içerler diyor ve sonra ant içme metnini yazıyor.

\n

Acaba, AİHMnin ant içmenin zorunlu olmadığını kayda alan bir kararı var mı; Türmen açıklasa da öğrensek!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları