Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Orada Öyleyse, Bizde Böyle...
Yıllar önce Celal Bayar, Demokrat Parti iktidarında Türkiye’nin “küçük bir Amerika” olacağını ilan etti ve sözünün
\n\n\nüzerinden 61 yıl geçti.
\nKüçük bir Amerika olmaktan vazgeçtik; Türkiye bir yüzyıla yakın süredir klasik anlamda demokrat bir ülke olmayı bile başaramadı.
\nHâlâ yatıp kalkıyor; söz ve düşünce özgürlüğünü, insan haklarını kısıtlamayan bir anayasa yapmaktan söz ediyoruz.
\nYargı erki üzerinde tartışma üzerine tartışma yapıyor; ama kimi konularda ABD’yi örnek alırken… oradaki yargıç ve savcıların davranışlarını anımsamıyoruz.
\n***
\nAmerika’da yargı erkine örnek olacak çarpıcı bir olay yaşandı.
\nBir süre önce oteldeki odasında Afrika kökenli temizlikçi kadına saldırdığı, sekse zorladığı için IMF gibi saygın bir kuruluşun başkanı Dominique Strauss Kahn (DSK) tutuklandı...
\n14 Mayıs’ta DSK’yi tutuklayan mahkeme, müstafi IMF Başkanı’nı 1 Temmuz’da serbest bıraktı.
\nYargıç bu karara nasıl vardı?
\nDSK’nin görevlendirdiği özel dedektifler ve savcılık, saldırıya uğradığını iddia eden kat hizmetçisinin yaşamını, ifadesini büyüteç altına aldı.
\nİki koldan yürütülen araştırmalar kadının pek çok konuda bir dizi yalan söylediği, hatta ifadesinde çelişkilerle, uyuşturucu çetesiyle ilişkisi olduğunu saptadı.
\nAraştırmaların dikkat çekici yanı; savcı, DSK’yi mahkûm ettirecek deliller ararken, suçlamayı kanıtlamayan öğeleri hasıraltı etmedi. Yargıç da 18 Temmuz’da yapılması gereken duruşmayı öne alarak DSK’nin ev hapsine son verdi.
\nBu olay yakın geçmişte ve son olarak seçimler sırasında Türkiye’de yaşanan benzeri olayları ve sonuçlarını anımsatıyor.
\nÖnce CHP’de ve sonra MHP’de, seks kasetleri ile kimi siyasetçiler suçlandı.
\nCHP’de genel başkan istifa etti. MHP’de başkan yardımcıları hem adaylıktan ayrıldı hem de genel başkan yardımcılığı görevlerini bıraktı.
\nHükümet yargının olaylara el koyduğunu söyleyerek kenara çekildi ve anayasanın emri doğrultusunda özel yaşamın gizliliği ihlal edildiği gerekçesiyle skandal kasetleri kimin veya bir kuruluşun üretip üretmediğini bulup çıkarmak görevini umursamadı bile.
\nYa savcılar? Soruşturma yaptılar veya yapıyorlar. Aylardır şöyle veya böyle bir sonuca ulaştıkları ne duyuldu ne de açıklandı.
\nKaset saldırısıyla sarsılan partiler ise, gerekli araştırmayı emrindeki istihbarat servislerine yaptırmadı diye hükümeti suçlamakla yetindiler. Gerçek nedir araştırmadılar.
\nKasetlerle ilgili “sürekli araştırma” yapacak bir komisyon kurmayı, bu komisyonun emrinde bu türlü olayları araştırma yetisinde olanları görevlendirmeyi düşünmediler bile.
\nKasetlerden çıkan sonuca rıza göstermek veya sonuçtan yararlanmak! Mantıkları bu; özetlersek ört ki ölem!
\nNe savcı, ne mağdur kişi ve o kişilerin bağlı olduğu partiler; Amerika’dakine benzer girişimlerde bulunmayı, kaset olaylarının arkasını bırakmamayı düşünmediler bile.
\n***
\nAmerika’da yargıç; suçlayanın yalan söylediği önüne getirilince sanığı salıveriyor.
\nBizde ise savcılar ve yargıçlar; kimi resmi kuruluşlarca iddianamede yer alan kasetlerin sonradan sanık aleyhine yeniden düzenlendiğini kanıtlayan belgeleri dikkate almıyor, sümen altı ediveriyor.
\nDelillerin gerçeği yansıtmadığını kanıtlayan sanığı tahliye edeceği yerde, hakkında deliller toplanamadı diye, üstelik görev zafiyetini itiraf eden bir karar alıyorlar.
\n***
\nABD başkanları ant içerek göreve başlıyor; “Küçük Amerika’da” ise:
\nTutuklu milletvekillerinin tahliye sorunu ant içmeye boykotla başladı.
\nGündeme getirilen -Kılıçdaroğlu’nun ve hukukçu çevresinin söylediği gibi- ant içme TBMM çalışmalarına fiilen katılmak için zorunlu değil.
\nSöyledikleri gibi; ant içme “bir formalite” mi?
\nYoksa anayasa gereği mi?
\nFormalite diyen CHP; böylece hem ant içme boykotunu sürdürmeyi, hem de Meclis çalışmalarına katılmayı kabul ettirmek istiyor. -Rıza Türmen’e göre- anayasada zaten ant içmek Meclis çalışmalarına katılmayı dayatan bir koşul değil...
\nOysa; anayasanın ant içmeyi öngören 81. maddesi “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, ‘göreve başlarken’ aşağıdaki şekilde ant içerler” diyor ve sonra ant içme metnini yazıyor.
\nAcaba, AİHM’nin ant içmenin zorunlu olmadığını kayda alan bir kararı var mı; Türmen açıklasa da öğrensek!
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Malatya depremi: 'Endişe verici' diyerek uyardı!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması