Cüneyt Arcayürek

Olanlar Olacaklar...

30 Ağustos 2013 Cuma

Henüz ne bir kanıt ne bir belge ne de BM Araştırma Komisyonu raporunun olduğu sırada; hükümet şırrrak diye kimyasal silahları\nEsad’ın kullandığını ilan etti.

\n

Medyamız da ya Allah bismillah deyu savaş davulları çalmaya, düpedüz savaş çığırtkanlığı yapmaya başladı.
Dışişleri Bakanı
Davut’un oğlu Ahmet’e ve elbette patronu RTE’ye göre kanıt, belge aramaya gerek yoktu.
Halkına ateş açan, milyonlarca masum insanı katleden
Esad’dan başka kimyasal silahı kim kullanabilirdi?
Buyrun Batılılar. İşte Kanıt. Türkiye’nin sözü. Şayet Türkiye kimyasalı kullanan Esad diyorsa Esad’dır. Başka belge ve kanıt aramaya ne gerek var!
Vurun ha vurun şu Esad’a, iktidarına son verin!

\n

***

\n

Şu Batı var ya kalleş Batı…
Tam bizimkiler Esad’ın sonu geldi derken Washington’dan, Londra’dan gelen haberler pişmiş aşa su katıverdi.
ABD donanmasından füze yüklü dört gemi Suriye açıklarında vur emri beklediği sırada… Başkan
Obama çıktı TV’ye, “Şam yönetiminin kimyasal silahları kullandığına ‘kanaat’ getirdik” dedi.
Yani? Başkan, bu silahları Şam’ın kullandığını kanıtlayacak belge yok elde. Ama istihbarat servislerinden aldığım bilgilerle kimyasal silahı Esad’ın kullandığı kanaatine vardım, diyor.
Newyork Times, durumu ve Başkan’ın tutumunu son manşetinde özetledi:
ABD kimyasal silah konusunda bilgi testi ile karşı karşıya!

\n

***

\n

ABD demokrasisi bizdeki demokrasiye benzemiyor.
ABD Başkan’dan ibaret değil. Medya var, Kongre var.
Cumhuriyetçi ağırlıklı Demokrat temsilcilerinin de katıldığı bir grup, hatta Temsilciler Meclisi Başkanı, silahı Esad’ın kullandığı kanıtlanmadan, Kongre ile istişareler yapmadan müdahale emri vermemesini Başkan Obama’ya bildiriyorlar.
Amerika hapşırınca nezle olan İngiltere’de de hükümet iki arada bir derede.
Başbakan
Cameron, parlamentoyu zamanından üç gün önce toplantıya çağırmak zorunda kalıyor
Batı’da ağırlık kazanan görüşlere göre, a) Önce Esad’ın kimyasal silahları kullandığı kesinlik kazanmalı. b) Bundan sonra BM Güvenlik Konseyi’nden karar alınmalı.

\n

***

\n

Bunlar ne biçim demokrasi böyle?
Biz de oturmuş demokrasinin beşiği İngiltere’de, demokrasinin alabildiğine işlediği ABD’de hükümet parlamento arasındaki ilişkilerle ilgili haberleri gündeme getiriyoruz.
Batı’da Esad’a ortak gönüllü müdahalesi söz konusu olduğundan beri ana muhalefet CHP, hükümetin böylesi bir savaşa Meclis iznine bağlamadan girişemeyeceğini savunuyor.
Savaşa ancak parlamentonun karar verebileceğini söylüyor, ama nafile!
Bir yıl önce Meclis’ten geçen Suriye tezkeresinin şurası burasının savaşa katılmamıza yettiğini, parlamentodan yeni izin almaya gerek olmadığını söyleyen Davutoğlu…
……parlamentolarından izin, onay, en azından görüş almadan, üstelik Esad’ın kimyasal silah kullandığı kesinlik kazanmadan müdahaleye girişemeyen Batılı demokrasilerine bak, bizdeki demokrasi, parlamento neymiş gör artık; parlamentoyu solla geç demeye gelen bir ders veriyor ki, ibretlik!

\n

***

\n

Batılı siyasetçiler, medya müdahale konusunda neden duraksıyor? Zira dünya, 2003’te ABD’nin Irak’ta -Saddam’ın yok demesine karşın- kimyasal silahlar olduğu yalanını yuttu ve Başkan Bush’un başlattığı savaş Irak’ı yıktı, yaktı. Milyonlarca insan öldü. Hâlâ ölüyor. Kadınların ırzına geçildi. Ülke bölündü.
RTE Iraklı Arap kardeşlerinin katlini, ülkelerinin bölünmesini tirübünden seyretti.
Şimdi de Esad’a kini vur diyor.

\n

***

\n

Başkan Obama, aziz dostu RTE’ye medyamızın sözünü bile etmediği ufacık ama acıtan bir kazık attı..
Suriye’ye müdahalenin Esad rejimini devirmeyeceğini, (kimyasal silahtan) caydırma etkisi yapacağını” açıklayıverdi..
Esad gitsin diye üç yıldır ekranları yıkan RTE, günlerdir kendisini aramayan Obama’nın bu açıklamasına ne diyor, ne yapacak?
Hürriyet dünkü haberi yanıtlıyor:
Dışişleri, Rusya’nın Saint Petersburg kentinde 5-6 Eylül’de toplanacak olan, RTE’nin de katılacağı G-20 liderler zirvesinde, “
Başkan Obama ile Başbakan’ı görüştürmek için çalışma yürütüyor.
Bizimki nasıl dünya lideri ama?

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları