Cüneyt Arcayürek

Öfke!..

06 Kasım 2013 Çarşamba

Aziz Yıldırım’ın rakibine açık ara zaferini sindiremeyenlerin başında gençliğinden beri Fenerbahçeli olmakla övünen Başbakan RTE geliyor.Üstüne üstlük sonucu en evvelkutlaması beklenen kişi, muhalefet partilerine hesaplaşmanın tek yolunun sandık olduğunu söyleyip duran, RTE...
... Ve ne çare seçimden sonraki gün yaptığı açıklamalar, sürekli yinelediği kutsal sandık edebiyatına ne kadar aykırı ve palavra bir zihniyet taşıdığını kanıtladığı için son derece önem taşıyor...
RTE, Fenerbahçe olağanüstü kongresinde başkanın taraftarlarına vaat ettiği ne varsa hepsine “Yaptırmam” dedi.
Nezaket kurallarını da aşan kaba bir üslupla Yıldırım’a değil sandığa meydan okudu.
Fenerbahçe Başkanı: Banka kuracağız mı, dedi...
RTE, oysa diye başladı. Banka kurmanın -benim onayımdan geçecek- bir yığın prosedürü ve senin bir yığın borcun varken, -kulübe gönül bağlamış 10 büyük işadamının 30’ar milyon verebileceğini hesaba katmadan- olası bankanın ödenmiş sermayesi 300 milyonu nasıl bulacaksın, diye sordu...
Çevre Bakanlığı’ndan izinlerini almış gibi şuraya buraya AVM’ler nasıl yapacaksın, dedi.
Futbolcuların transferi için basına yansıyan çok uçuk rakamların kaydı yok diyerek bak ha; bana karşı duran holdinglere, gazetelere uyguladığım gibi Fenerbahçe’ye de yüzlerce Maliye müfettişi gönderirim demeye gelen bir cümleyle gözdağı verdi.
Yıldırım’ın kurmayı planladığı Fenerhahçe Üniversitesi’ne karşı olacağını ima eden birkaç cümle söylemeyi unuttu.
Yoksa, benden izin almadan nasıl üniversite kuracaksın diyebilirdi

  ***

Peki, ama sandık edebiyatının baş ustasından, sandıkta rakibine açık ara fark atan Yıldırım’ı kutlayacağı yerde bu hiddet bu şiddet neyin nesi?..
Daha ortada fol da yok yumurta da...
Yıldırım, Fenerbahçe’yi daha da büyütecek olası kimi projelerden söz ediyor.
Ama Başbakan büyüyen Türkiye iddiasının birer örneği olacak bu projeleri destekleyeceği yerde, daha doğmadan boğazlamaya özen gösteren bu açıklamaları neden yapıyor?
Hiç beklenmedik zaman ve biçimde, Aziz Yıldırım’dan çok Fenerbahçe’ye ve taraftarlarına sergilediği öfkeyi örtmek için; kuşkusuz siyasetin çevir kazı yanmasın üslubuyla, Başbakanlık görevinin Fenerbahçeli olmanın çok üstünde olduğunu söyleyebilecektir...
Yok hayır! Tevil içerikli olası söylemler, RTE’nin Yıldırım üzerinden Fenerbahçe yönetimine ve taraftarlarına bakış açısını değiştirecek nitelikte olamaz.

***

Şimdi olağanüstü kongre salonundaki başkanlık divanının arkasındaki Atatürk portresini!..
... Zaman zaman salonda “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” haykırışlarını… Direnişleri alkışlayanları…
… Tribünlerde, kongre üyeleri arasında tek bir türbanlı başın olmayışını…
... Cumhuriyete sahip çıkan binlerce taraftarı ve…
… Seçimden sonra yaptığı kısa konuşmada bir kez daha başkan seçilen Aziz Yıldırım’ın…
... Kendilerinden sonra geleceklere “İlkeleriyle bir Cumhuriyet” ve tabii Fenerbahçe bırakacaklarını söyleyen ve uzun uzun alkışlanan tek cümlesini anımsayalım lütfen...
Fenerbahçe’nin yönetimiyle, taraftarıyla Recep cumhuriyetine aykırı ama laik, sosyal Türkiye Cumhuriyeti sevdalısı olduğunu kanıtlayan bu sağlıklı, sağlam manzaraya RTE, tahammül edebilir miydi?
Edemezdi!
Demokratik kurumları, sözü geçerli oy tabanı yüksek dernekleri şu ya bu gerekçeyle ele geçirdi ya da sessiz kalmalarını, AKP iktidarına karşı söz ve duruş sergilememelerini sağladı.
Bu nedenle RTE’nin; Fenerbahçe Başkanı’na sergilediği öfke; laik Cumhuriyete bağlılığını, yurtseverliğini, iktidar partisinin uyguladığı siyasal ve toplumsal anlayışın tutsağı olmadığını ve olmayacağını kanıtlayan Fenerbahçe taraftarlarına yönelik öfke!

***

Fenerbahçe bir yıldır ne badireler atlattı. Taraftar, kulübüne en kötü günlerde sahip çıktı... Bu da gelir geçer... Sel gider kum kalır!..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları