Cüneyt Arcayürek

O Günleri Daha Çook Ararız!

03 Ağustos 2013 Cumartesi

Aç susuz ramazan günleri Necdet Özel paşayla özelleştirdiği TSKyi -sanki yaşamın tapusunu almış gibi- \nta 2019’a kadar hangi orgeneralin Genelkurmay Başkanlığı’nda idare edeceğini saptamaya çalışmak, kolay değil.

\n

Liste açıklandı: Özel’den sonra bu gidişle ülke bölünecek diye ifade buyuran, ne ki recebbiyenin affına mazhar olan Kalyoncu Paşa’dan sonra, 2017’de şimdinin ikinci başkanı Hulusi Akar, 2019’da da Salih Zeki Çolak paşalar; Atatürk ordusunun yerinde yeller esen TSK’yi yönetecek komutanlar...
Toplumun esasen zayıf olan belleği elbette anımsamaz.
Bir zamanlar Türkiye Cumhuriyeti’nde askeri yönetimin hâlâ canlılığıyla yaşadığı, cunta reisi
Kenan Evren’in Cumhurbaşkanı olduğu o günlerde; Genelkurmay Başkanlığı’nda, emekliye ayrılacak Necdet Paşa’dan boşalacak koltuğa bir diğer Necdet Paşa’nın oturacağı ve de bilmem hangi tarihe kadar Genelkurmay’a ve komuta heyetine gelecek kumandanları saptayan liste açıklandı...
Askeri denetim altındaki medyamızın irili ufaklı tanrıları; yıllar sonrasının Genelkurmay Başkanı’nı ve komuta heyetini 1980’lerde saptayacak plan programa olamazzz diye isyan ettiler...
Liste çöpe atıldı. Genelkurmay’da
“İkinci Necdet” dönemi başlamadan sona erdi.
Şükürler olsun ki bugün medyamızı böyle bir zahmetten kurtaran; bir 23 Nisan’da çocuk başbakana verdiği nasihatın gereğini yerine getiren; astığı astık, kestiği kestik anlamında gelen her sözü, icraatı, yasadışı içi, olumsuz her davranışı eleştiri dışı
RTE demokrasisinde...
... TSK’nin bugünden 2019’lara değin kimin Genelkurmay Başkanı olacağı, Başbakan’ın onayıyla saptanan liste açıklandı...
Medyamızın kılı bile kıpırdamıyor!

\n

***

\n

Üstelik askerlerimiz modern silah ve gereçler yerine sınırlarımıza saldıran topluluklara karşı, ola ki hiçbir dünya ordusunun kullanmadığı bir silah kullanıyor.
Sınırlarımızı zorlayan saldırganı öldürmeyi değil, pişman etmeyi ön plana alan değişik bir strateji izliyor.
Suriye’den gelen önce bir, sonra iki ve hatta üç bine yakın atlı silahlı kaçakçıyı havaya ateş ederek uyardıktan sonra...
... sözle uslanmayanın hakkı kötektir diye askerlerimiz elindeki ateşli silahları bir yana bırakıyor. Tabii Genelkurmay’dan aldığı emri uygulayarak, biber gazı kullanıyor, Suriyeli güçleri püskürtüyor...
... ve böylece askerlik sanatına bir ilkle katkı yapıyor.

\n

***

\n

Diktatör müsveddesi, siyasal amaçlarını korumak, kollamak için asker yerine kentlerde polisi kullanıyor.
Polis de yukarıdan aldığı emirle; demokratik yaşam haklarının uygulanmasını istemekten başka amaç ve suçu olmayan, hükümeti devirmeye giriştikleri iddiasıyla isyan ettiklerini ilan ettiği, düşman gözüyle baktığı Gezi Parkı eylemcilerine de biber gazı, gaz bombası ve silaha dönüştürdüğü tazyikli suyu kullanmadı mı?..
Askeri kendi doğrultusunda dizayn etmiş, polisi emrine bağlamış; başta RTE, AKP tam kadro, gece düşlerinde ürpererek gördükleri, gündüz toplumsal eylemlerden olası darbe diye fena halde ürkerek demokratik haklara saldırıyor.
Darbe yapacak tek silahlı güç asker, beraber hareket etmesi olası polis emirlerinde amma velakin...
... bu kez halk hareketiyle Başbakanlık’tan gideceği, iktidarının devrileceği düşsel vehim tuzağından bir türlü kurtulamıyorlar.
Neredeyse polis; beyefendinin duvara asılı posterine yan baktın diye gözüne kestirdiği genç insanları, sokaktan ya da sabahın erken saatinde gece yarısı evinden derdest edip gözaltına alıyor. Bir örgüt suçuna bağlayarak tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk ediyor.
Bizde polis; öyküdeki gibi bir diktatörün ülkesinde polisin sokakta yakalayıp karakola getirdiği adamın kime küfrettiği iddialarını reddetmesine fena halde bozulan, “
Ulan, bu ülkede kime küfredileceğini ben bilmez miyim” diyecek olgunluğa henüz erişemedi.

\n

***

\n

Eee tabii, bu ülkede dinci başbakana yaranmak için her gün bir otelde kalabalık iftar yemekleri düzenleyen kimi şirketler, zenginler, politikacılar oldukça...
... 11 yıl AKP iktidarına destek olduğu için RTE’nin iltifatlarına ve teşekkürlerine layık gördüğü TOBB, üç bin kişiye tasavvufla başlayan, dua ile biten iftar yemeği verdikten sonra...
... daha çook demokrasiyi arar, nerede kaldı o sultan ayına özgü, iktidara yalakalık kokmayan o eski ramazanlar diye daha çoook hayıflanırız!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları