Cüneyt Arcayürek

Meğer Yanlış Anlaşılmış!

08 Kasım 2013 Cuma

Ve hâlâ kimileri; kız ve erkek öğrencilerin aynı evde kalmasına türlü çeşit nedenler öne sürerek yasal önlemler getireceğini açıklayan RTE’nin amacını gündem değiştirmek diye yorumluyor.
Oysa gidişat apaçık ortada.
RTE artık oy derdinde değil.
Cumhuriyetin temel öğelerini din üzerinden yozlaştıracak attığı her adım, asıl amacının bir parçası.
Türbanda nihai amacına ulaştı. Meclis’e türbanı sokmayı başardı.
Muhalefet partileri başı kapalı da açık da bizim bacımız diyen AKP’ye Meclis’te omuz verdiler.
RTE iktidarı böylece başı örtülü Anadolu kadını ile dini simgeleyen türbanı taşıyan kafa arasında fark olmadığını kanıtladı ve...

***

Yeni bir adım attı.
Özel yaşama müdahalelerine yeni bir örnek verdi.
Kız-erkek gençlerin aynı evde kalmalarına seyirci kalamayacağını, gerekirse yasal önlemler almakta tereddüt etmeyeceğini söyledi.
Bu dayatması özel yaşamı titizlikle koruyan anayasaya, yasalara ve de...
Batılı demokratik kurallara öylesine aykırıydı ki; yanı başındaki yardımcısı B. Arınç kabine dışındaki sözcüsü profesör başdanışmanı patronlarının böyle bir açıklama yapmadığını varsayarak önce karşı durdular ve RTE’den bir güzel fırça yiyince, alelacele ilk sözlerinden çark ediverdiler!..

***

RTE, kız-erkek aynı evde olamaz dayatmasına, Batılı demokrasilerdeki muhafazakâr demokrat partilere benzer bir parti olduğunu söyleyerek başladı ama içeride dışarıda bu nedene dayanan açıklamaları yutan olmadı.
Din kurallarını laik cumhuriyete yamamaya çalışan sapına kadar dinci, sözde demokrat bir Başbakan olarak nam saldı.
Evleri polis denetimine almaya varacak olası yasal önlemler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına aykırı.
Üye olmayı istediği Avrupa Birliği; bu konudaki seçim ilkesel olarak öğrencilerin ve ailelerinin olmalı dedi ve fakat:
AB; RTE’nin önce söylediğini sonraki zamanda aksini savunduğunu, yalanladığını hâlâ öğrenememiş olacak ki...
... Doğrudan özel yaşama müdahaleyi dayatan Başbakan’ın; yakın zamanda açıkladığı Demokratikleşme Paketi’ndeki; “esas unsuru olan yaşam tarzlarının ve vatandaşların özel tercihlerinin korunmasını da” yalanladığına değindi.

***

Başbakan’ın açtığı yeni cephenin evrensel kural ve anlayışa ters düştüğünü kavrayan yakın çevresi… Başbakan’ın söylediklerini tevil etmeye giriştiler.
Başbakan’ın asıl amacının yazıldığı, söylendiği gibi olmadığını, en başta kimin savunabileceğini elbette tahmin etmekte duraksamadınız:.
Devlet nişanlarından Atatürk siluetinin ve TC’nin “kıyamete kadar kalmayacağını” söyleyebilen Hüseyin Çelik!
Yasa yapılacak derken öğrenci evlerine çat kapı yapılmayacakmış.
İçişleri Bakanı Muammer Güler de kız-erkek öğrenci evlerine terör açısından baktıklarını, örgütlerin buralarda eleman yetiştirdiklerini, bomba imalini öğrettiklerini ve bu nedenle baskılar yapıldığını, yapılabileceğini söylemedi mi?
Hüseyin Çelik, hemen TV’lerde bu açıklamaya benzer savunularla Başbakan’ı aklamaya girişti.
Baktılar pabuç pahalı.
Dört bir ağızdan Başbakan’ın o evlerde fuhşa kadar karmakarışık şeyler oluyor suçlamasının yanlış anlaşıldığını kanıtlamaya çabalıyorlar.

***

Finlandiya’da şayet özel yaşama müdahaleci olsalarmış; iki kişiden biri AKP’ye oy verir miymiş... demedi mi?
Dedi ve imdiii: RTE’nin sandık belgeli savunusuna inanmıyorsunuz da...
... Özel yaşama bal gibi müdahalenin; anayasaya, yasalara aykırı olduğunu söyleyen, yazan savunanlara, Avrupa Birliği’nin bu konuda düzenleme getiren Avrupa standartlarına, AİHM’nin kararlarına inanıyorsunuz ha!..
Öyleyse yakında; doğrulara sürekli yalan yanlış diyen RTE’yi kıskanan bir AKP ve din düşmanı muhalif, ateist, komünist, Kuran bilmez, bölücüsünüz derlerse...
... Elbette şaşırmayacağız!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları