Cüneyt Arcayürek

Kısır Döngü!

12 Nisan 2012 Perşembe
\n

Demokrasinin ilk yıllarında toplum, hatta gazeteler CHPli, DPli diye ikiye ayrılmış; DPli CHPlinin, CHPli DPlinin mahalle kahvesine gitmez olmuştu.

\n

Demokrasimiz gelişti. 1970den

\n\n\n

80lere kadar, siyaset de, gazeteler de, toplum da sağ-sol diye ayrıldı. Kanlı eylemler, çatışmalar gırla. 12 Eylül darbesi!

\n

Sonra... darbeyle budanan demokrasimiz filiz verdi, gelişti. 2000lerde Müslüman demokrasi geldi!

\n

Müslüman halkımız da, Allaha bin kez şükürler olsun. Başımıza Müslüman bir Başbakan geldi diye on yıldır, boşver yargı bağımsızlığını, basın, konuşma ve ifade özgürlüğünü diye diye yüzde 50lere varan oyla desteklediği iç politikadaki Kasımpaşalı davranışlarını Suriye sınırına taşıyan liderin peşine takıldı...

\n

Bu özetin aslında asıl amacı; Müslüman demokrasi geldikten sonra, medyamızın yıllarca süren bölünmüşlükten kurtulduğunu müjdelemek

\n

-bir iki aykırı ses dışında- Müslüman demokrasinin liderini ve evvel Allah, partisini desteklemekte yekvücut olduğunun altını çizmek!

\n

***

\n

Medya böyle. Muhalefeti nasıl? Mecliste yeterli sayı gücü yok. Kimi sorunlar var ki tek başına çözemiyor.

\n

Müslüman lidere günü birlik laf yetiştirmekten çözümlenemeyen kimi sorunlara çözüm bulmaya vakit ayıramıyor.

\n

Partinin hakkı partiye; örneğin ana muhalefet Mecliste fire vermeden eylem yaparak parti içindeki bölünme iddialarını boşa çıkarıyor.

\n

Fakat; annesini ölmeden önce görmesini sağlayacak Haberal yasa önerisinin zamanında yasalaşmasını engellediğini ileri sürdüğü iktidara, maddi ve manevi sorumluluk yüklemekte haklı derken

\n

medyamızda muhalefet ve iktidar dalkavukluğundan uzak duran sayıları giderek tükenen gazetecilerden Fikret Bila dün

\n

….CHPnin Haberal yasasının genel kurulda görüşülmesi için Meclis Danışma Kuruluna öneri getirmediğini, öneri 16 Ocak 2012de genel kurulda görüşülme sırasına girdiğinde CHPnin başka konuları gündeme getirdiğini ama Haberal yasasıyla ilgili öneride bulunmadığını, annesinin ağır hasta olduğunu bilmesine, Haberalın 94 yaşındaki annesini son kez görme isteminin reddedildiğini bilmesine karşın; CHPnin Danışma Kurulu toplantılarına bu konuda öneride bulunmadığını…” yazıverdi!

\n

***

\n

Tutuklu milletvekillerinin tahliyelerine gelince; Bila, CHPnin sorunun çözümünü önce yargıdan, sonra Meclis Başkanı Çiçekten, sonra da iktidardan beklediğini yazıyor ve soruyor: Muhalefetin, yargının kararını değiştirmesini veya iktidarın yasa değiştirmesini beklemek dışında yapacağı bir şey yok mudur?

\n

Örneğin, vekilleri tutuklu olan CHP; MHP ve BDP; bir araya gelip ortak bir girişimde bulunamazlar mı? Kılıçdaroğlu, Başbakan RTEyle görüşüp bir çözüm önerisi götüremez mi?

\n

Elcevap: (1)- Bu üçü düşman kardeş partiler, bir araya gelemezler. (2)- Kılıçdaroğlu RTEden randevu isteyip görüşmez; tabii heybesinde varsa tutuklu vekillerin tahliyesi için bir öneri götürmez!

\n

***

\n

Parti içi dengelerde nerelerde durduğu henüz kestirilemeyen Deniz Baykal bile; Şayet Çiçek yeni anayasa için gösterdiği çabanın dörtte birini tutuklu vekiller için sarf etseydi, sorun çözülürdü diyor. Meclis Başkanı da, daha önceki açıklamalarındaki iyi niyet söylemlerini uygulamaya geçirme konusunda yetkisi olmadığını söylüyor. Kendi ifadesiyle ordusuz bir general konumunda!

\n

Silivriye giden meslektaşları, tutuklu vekillerin kulağına Çiçekin dediği gibi, umut pompalıyor”. Şubatta olacaktı, olmadı. Mart! Olmadı nisan, mayıs!.. Şarkıdaki gibi; Mevsimler geçiyor, (takvimdeki) yapraklar düşüyor”, tecritteki umutların gerçekleşeceği günü bekliyor!

\n

Ha, tahliyeler üzerine kimi çabalar olmuyor mu? Olmaz olur mu? Çabaların içyüzünü Meclis Başkanı şöyle açıklıyor:

\n

“…Ufak tefek umut ışıklarını çok yükseğe çıkarmadan, olacak gibi oluyor. Bir kısım temaslar oluyor, gidiş-gelişler oluyor. Ondan sonra bakıyorsunuz böylesine bir mitralyöz ateşine tutulunca karşılıklı.

\n

Ondan sonra da işler duruyor, ümit ışıkları sönüyor.

\n

Yani birileri bir başka dertte, birileri başka dertte. Herkes benden yetkimi aşan işler bekliyor, olmadığı takdirde kendi vebalini Meclis Başkanına yüklüyor…”

\n

***

\n

Siyaset çözüm üretir derler.

\n

Bizdeki siyaset kısırdöngü. Çözüm yerine çözümsüzlük üretiyor!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları