Cüneyt Arcayürek

İki Yargı Kararı...

20 Haziran 2014 Cuma

Aynı gün iki haber patladı.
Her ikisi de askerlerle ve darbelerle ilgili.
AYM kararıyla, Balyoz davasına bakan mahkemenin hukuka aykırı davranışlarını duruşmalar sırasında dile getiren sanık avukatlarının haklı olduğu kanıtlandı. Sözü edilenlerin darbe yapacaklarını bilmesine karşın yargıya vermeyen zamanın Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile darbeyi önledim diye kasım kasım kasılan zamanın Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman da sorumlu ve suçlu değil miydi?
O günlerde üzerine düşen sorumluluk gereği görevini yapmayan Hilmi Özkök’ü bu açıdan eleştirenlerden biri de bendenizdim.
Özkök’e yönettiği sanık avukatlarının mahkemeye gel de savcılık makamının iddiaları doğru mu değil mi, bir numaralı sorumlu olarak yanıtla taleplerini -her nedense- mahkeme heyeti kabul etmedi ve Özkök de canına minnet bu görevden affedildiği için pekâlâ memnundu.
Hilmi Özkök’ün ifade vermesi ola ki davanın seyrini değiştirecekti.
O sırada Balyoz sanıklarıyla ilgili gerçeklerin ortaya çıkmasını istemeyen, üstelik söz sahibi “birileri” Özkök’ün tanıklığını engelledi.
İki yüzden fazla yüksek rütbeli ve daha alt düzeydeki değerli komutanlar içeride iken mahkemede uğradıkları haksız davranışlar o denli infial yaratmaya başlamıştı ki; iktidar sahibi, ama hâlâ Balyoz davası sanıklarının darbe yapacaklarına inandığını bir ara ağzından kaçıran RTE, bu davaların yeniden görüşülmesi için hukuksal adımlar atmaya karar verdiklerini açıklamak zorunda kaldı ama...
… Bu sözünün arkası gelmedi

***

Fakat AYM’ye kişisel başvuru yolunu kullanan 230 Balyoz davası sanığının başvurusunu inceleyen Yüksek Mahkeme; “Adil yargılanamadılar. Hak ihlali var” diye oybirliğiyle bir karar aldı.
Balyoz sanıklarına yeniden yargılanma yolu açılıyor; pek çoğunun tahliyesine olanak sağlanıyor. Mahkemenin üzerinde bile durmadığı, örneğin sanıkların mahkûmiyetine esas teşkil eden ünlü 5 No’lu harddiskin ve dijital veriler ve dinlemelerin, hak ihlalinin başlıca nedenleri olduğunun altını çizdi AYM...

***

AYM’nin aldığı bu kararı iktidarın nasıl karşıladığına gelince…
Olumsuzluğa işaret eden ilk ipuçlarını -tabii üstü ve altı ile konuşarak- AKP sözcüsü Hüseyin Çelik, kararın açıklanmasından sonra basına açıkladı.
Balyoz’u yok saymak kendi kendimizi kandırmak ve halkımızın aklıyla alay etmektir. Balyoz eylem planı bal gibi darbe teşebbüsüdür” dedi...
Kafa aynı kafa! Bu kadroda hiç değişmez. AYM’nin yeniden yargılama yolunu açmasıyla ilgili-ilgisiz ama hukuka saygılı herkes memnun. Ama H. Çelik’in açıklamalarından anlıyoruz ki, iktidar memnun değil...

***

12 Eylül darbesi önderi Kenan Evren ve beşi bir arada Güvenlik Konseyi üyesi Şahinkaya’yı mahkeme müebbet hapisle cezalandırdı. Lütfetmiş mahkeme, ağırlaştırılmış müebbeti, müebbete çevirmiş.
Öyle de olsa böyle de olsa, 95 yaşındaki Evren’in kararı duyunca algılamadığını avukatı söylüyor. Ne var ki, bilinci yerinde iken hâlâ, şayet 12 Eylül öncesi yaşananlar yine olsa ihtilal yapacağını söyleyecek kadar bazı gerçekleri anımsatmak istedi Evren.
Evren ve askeri yönetimin kabul edilemez uygulamaları elbette belleklerde yaşıyor.
Ama 12 Eylül öncesi sağ-sol çatışmaları, insanların evlerinden kafasını çıkaramadığı, kimi aydınların katledildiği günler de nedense anımsanmak istenmiyor. O sırada sağ ve soldan silahlı sokak eylemlerini yapanların kaçı yakalandı ve bugün bunlar biliniyor mu?
12 Eylül sonrasını evet bütün yanlışlarıyla, hukuk dışı, insanlığa ve insan haklarına aykırı davranışlarıyla eleştirip mahkûm edelim ama 12 Eylül’e nasıl gelindiğini ve yaşanan kanlı koşulları da anımsamaktan geri kalmayalım diye o sıralar Güncel’de yazdım.
Meclis’te kurulan 28 Şubat’ı ve sonuçlarını saptamak, mağdurlarını savunmak için kurulan ister istemez darbeleri de araştıran komisyona tanık olarak çağrıldığımda; komisyon başkanına gönderdiğim mektupta darbe öncesi koşulların incelenmemesini bir eksik olarak niteleyerek tanık olarak çağrıya uyamayacağımı bildirdim.
Bugün de aynı kanıdayım.
12 Eylül yönetiminin uygulamalarını asla onaylamadım. 12 Eylül sürerken Kenan Evren, yönetim aleyhine ben dahil yazanlarla ilgili, yazılarımızı da içeren bir de kitap yayımladı.

***

Er doğdu. Orgeneralliğe kadar yükseldi. Ülkeyi yıllarca elinde tuttu ve işte kader bu.
Şimdi er olarak ölecek Evren!
Bu gerçeğin farkına bile varamadan!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları