Cüneyt Arcayürek

İki Olay Bir Facia!..

09 Eylül 2014 Salı

Asansör katliamında ölen 10 arkadaşlarının arkasından yalnız o inşaatta çalışan işçiler değil, bugüne kadarki iş kazalarında ölenlerin arkasından işçi dünyası ağlıyor ve…
…polisin gaz bombalı müdahalelerine karşın yeter artık diye haykırıyor.
12 yıldır bu ülkeyi yöneten RTE hükümetlerinin rüşvet, yolsuzluk başta, bilumum sorunlarını devralan AD (Ahmet Davutoğlu) önü alınmayan iş kazalarını asansör katliamı vesilesiyle Bakanlar Kurulu’nda nihayet masaya yatıracaklarını açıklamak lütfunda bulundu.
Soma faciası göz göre göre geldi.
RTE hükümeti sanki bu facianın oluşunda en ufak hatası, yanlışı yokmuş gibi, 131 işçinin toprak altında kalarak can vermesinde de tam bir sorumsuzluk örneği verdi.
Oysa maden kazalarını pek çok Batı ülkesi gibi asgari düzeye indirecek önlemleri sıralayan uluslararası anlaşmayı yıllardır imzalayıp uygulamaya girmesini, örneğin maden ocaklarında güvenli odalar yapımı gibi önemlerin alınmasını AKP hükümetleridir engelleyen.
Son 8 ayda toplam 1270+10 iş kazası olduğu açıklandı.
Dünya devleti olduk, olmak üzereyiz diye seçmen oylarını tavlayan RTE, örneğin iş kazalarında dünya üçüncüsü olduğumuzun altını çizerek bu iddiasının doğrulandığını cumhurbaşkanı nutuklarında açıklarsa sakın şaşırmayın.

***

AD hükümeti iş kazalarının hangi nedenlerle olduğunu saptayıp ilgili kimselerin ağlaşmalarına aldırış etmeden, gerekli de değil, zorunlu önlemleri alabilecek mi?
Dünyanın hangi demokratik ülkesinde 8 aydaki iş kazalarından sonra sorumlu çalışma bakanının bizde olduğu gibi giden gelen hükümetlerde koltuğunda oturmaya devam ettiğine tanık olmadığınızı…
…ilgili bakanımızın dün de bugün de istifa etmeyi bir lahza olsun aklından geçirmediğini rahatlıkla söyleyebilirsiniz!
Soma faciasından sonra çalışma bakanımıza gazeteciler istifayı anımsattıklarında aldıkları yanıtı anımsıyor musunuz: “İstifa bu faciaları önleyecek mi?”

***

Asansör katliamı geçen haftanın iki önemli olayını geride bıraktı.
Oysa Cumhurbaşbakan RTE’nin Başkan Obama ile yaptığı uzun süreli görüşme ile CHP kurultayı önemliydi.
Obama - RTE görüşmesinin içeriğine bakarsak; ABD Başkanı IŞİD tehlikesini, RTE’nin onayladığı uluslararası bir koalisyona devretmeyi başlıca amaç olarak öne çıkardı ve son konuşmalarının birinde “IŞİD’e karşı mücadeleye Türkiye, Ürdün, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Sünni ülkelerin müdahil olması lazım” dedi.
IŞİD’e müdahalede Türkiye’nin ön plana çıkması coğrafi bir zorunluluk.
Bu doğrudan müdahalelerin içeriği henüz belli değil ama yarınlarda şu ve bu biçimde, üstelik askeri müdahaleye dönüşmesi de olası müdahalelere pek gönüllü olmayan Türkiye ne yapacak?

***

RTE görüşmeye, mademki stratejik dostuz, paralel yapının ulusal güvenliğimizi tehdit ettiğini dikkate alarak Gülen’i ya sınır dışı et ya da bize iade et gibi kesin hatlı bir öneriyle girdi de...
Obama’dan ne aldı? Başkan, tabii sen istiyorsan derhal, mı dedi bu dayatmaya?
Gülen’in bu yapının başında olduğunun, ulusal güvenliği tehdit ettiğinin hele belgelerini, bilgilerini görelim, dedi. Ama RTE’yi eli boş döndü denilmesin diye bizimkinin havada kaptığı istihbarat servisleri ile dışişleri bakanlarını konuyu izlemeleriyle görevlendirdirmeyi önerdi.
Bu da bir dostu uyutmanın zoraki yöntemi.

***

Ha bir de PM seçimleriyle sonuçlanan CHP kurultayı var.
Yeni PM’den çok umutlu genel başkan.
Yeni üyeler de 2015’te partiyi mutlaka iktidar yapacaklarını söylediğine göre bekleyip gelişmeleri görmek ve izlemek kalıyor geriye!
Bir de umut bu işte demek!..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları