Cüneyt Arcayürek

Güya Halk Seçiyor!..

29 Haziran 2014 Pazar

Ortalık daha aydınlanır gibi.
Neredeyse bir yıldır, A.Gül’ün Cumhurbaşkanlığı’ndan sonra RTE’nin emrinde parti genel başkanı ve başbakan olup olmayacağı tartışılıyor.
Hatta Gül’ün bu görevlere geleceğine kesin gözle bakanlar da vardı...
Partinin kamuoyunda bilinen kimi isimleri de Gül’ün RTE’den sonraki hassas geçiş döneminde bu görevlere gelmesini temenni eden açıklamalar yapıyorlardı.
Ama evdeki hesabın siyaset pazarına uyacağını yapanlar yanıldı.
RTE’nin kafasında, Türkiye’yi tek başına tek elden yönetmek…
… 2007’den beri, imam hatipli bir kültürün T.C.’yi temsilen, yukarıda oturmasını değil, muhtar bile olmasını toplumun sindiremeyeceği yerleşik söylemini yalanlayarak, imamların bile artık modası geçmiş laik Türkiye’yi temsilen Çankaya’ya çıkacağından oluşan sabit fikir unutuldu...

***

Arada bir RTE, kendinden sonra partinin kargaşa içine düşmesi, “davanın” yarıda kalması kaygılarını şimdi gece gündüz, aramızdan birini Cumhurbaşkanı seçiyoruz, ölüme göndermiyoruz, diyerek önlemeye çalışıyor.
Telaşlanacak ne var ki demeye getirdiği son konuşmalarında, zaten yine Cumhurbaşkanı yetkilerini kendine göre yorumlayarak hükümetin de başındayım diyen yorumlar yapıyor.
Ülkenin de hükümetin de başındayım derken partilileri rahatlatıyor belki ama, bir yandan kamuoyuna ben hem Cumhurbaşkanı olacak, hem de Başbakan kalacağım mesajını veriyor.

***

Kafasındaki sabit fikrin esiri olan insanın, Çankaya’ya çıkmaktan vazgeçebileceği gibi yüzde 1 olasılığı olmayan bir görüşün sahibi olduğuna inanan saftirikler de vardı aramızda.
Oysa aylardır RTE-Gül arasındaki görüşmelerde -bana göre- Başbakan, bir zamanlar içtikleri su ayrı gitmeyen Çankaya’daki “kardeşi” AKP’liye artık sıranın kendisine geldiğini baştan söyledi.
Hem Cumhurbaşkanı olacağını söyledi, hem de - fazla istekli olmamakla beraber, kendinden sonra başbakan ve parti genel başkanı olmaya Gül’ü ikna etmeye çalıştı.
Pazarlığın ilk aşaması bu noktada yoğunlaştı ve ola ki Gül’ün, benden başka horoz yok, hükümeti de partiyi de yukarıdan dün olduğu gibi yarın da yöneteceğini içeren önkoşulunu kabul etmesini istedi. Kabul ettiremedi.
Bu olasılık, ikisi arasındaki pazarlığın kilit noktasının bu olabileceği varsayımı, Gül’ün cumhurbaşkanlığında zaman zaman dile getirdiği, kendine özgü siyasal inanç ve görüşlerden fedakârlık etmeyecek bir yapısı olabileceğinden kaynaklanıyor.

***

RTE artık ziyaret ettiği parlamento dışı partilerle yaptığı görüşmelerde Cumhurbaşkanı adayı olacağını saklamıyor.
Sözde devlet adamlığı havası içinde, doğmamış çocuğa don biçerek, kendinden sonraki başbakanın adını vermekten de özenle kaçınıyor.
Hiç kuşku yok müstakbel başbakan, dünden bugüne, RTE’ye biat etmiş, doğru bulmasa bile söylemlerini emir telakki etmiş birisi olacak.
Bu gerçek 1 Temmuz Salı RTE’nin adaylığının ilanı günü veya ertesi açığa çıkacak.
Dolaşan söylentileri veya söylemleri A.Gül yalanladı.
Daha gazeteciler sormadan bu elçi kabullerinin sonuncusu olduğunu söyleyerek cumhurbaşkanı adayı olması olasılığını yalanladı. Şimdi sıra RTE’nin başbakanı ve parti lideri olacağı üzerine bina edilen olasılıkları doğruluğu üzerindeki tartışmalarda…
RTE bu konuda bir olasılık işaret vermiyor.
Bugünlerin tarihsel, bugüne dek değişmeyen bir özelliği var.

***

Cumhurbaşkanını halk seçiyor güya.
Oysa illa ki Cumhurbaşkanı olacağım diyen Çankaya tutkusu sonucu RTE tek aday olarak halkın önüne konuluyor.
Ülke yönetiminde ve partide lider sultasının böylece, eskiye nazaran daha da güçlenip yoğunlaşarak devam etmesi sağlanıyor
Yaşanan dönemin adı ileri demokrasi ama!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları