Cüneyt Arcayürek

Görünen Köy... (13.09.2014)

13 Eylül 2014 Cumartesi

İçerideki sorunlara yeni sorunlar ekleniyor.
Dış politikada IŞİD denilen terör belasına karşı uluslararası mücadele için inanılmaz ölçüde diplomatik trafik izleniyor.
Batı’da iktidarı AKP kadar böylesine rahat, içinde zaten karışanı olmayan, muhalefeti de suspus olmuş bir ülke yok.
CHP sözüm ona üç beş genç PM’ye seçilmiş ya, ilk seçimde iktidarı kucaklayacağı sanısı ile yine kendi iç sorunlarıyla uğraşıyor.
Dış ve iç politikaları eleştirmekte yarışı önde götüren MHP de nedendir bilinmez, bir bekleyiş sürecine girdi.
HDP ise PKK’nin katılacağı, kurulmasını önerdiği Kürt ordusuna Türkiye’nin öncelikle tabii PKK’nin de eline geçecek silah ve her türlü yardımı yapmasını istiyor.
Kısacası, bu ülkenin; muhalefeti, aydınları, medyası suspus olmuş, yalnız AKP hükümetlerinin iç ve dış politikada her açıdan alacağı kararlara eli mahkûm beklemekten başka çaresi yok!

***

Zaten muhalefet o denli önemsiz ki hükümet indinde.
Ulusal varlığımızı tehdit eden IŞİD’e karşı bile elinde tek karşı çıkmayı, müdahaleyi önleyen neden, örgütün elinde rehin 49 vatandaşımız.
İktidar; Batı demokrasilerinde görüldüğü gibi, muuhalefeti Başbakanlık’a ya da Dışişleri Bakanlığı’na davet ederek şu güne dek IŞİD’le karar aşamasına gelen gelişmeleri ve hükümetin izlediği, izlemesi olası yol ve yöntemleri anlatarak ulusal destek arama gereğini bile duymuyor.
Hadi bu, RTE ve sürgiti AD hükümetinin ahlak edindikleri politikadır diyelim. Muhalefet bilgisizlikten haklı nedenle şikâyetçi ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin duyarsızlığından ötürü gidişata açık seçik bir tavır sergileyemiyor diyelim.
Peki ama bu partilerin, yabancı diplomatik çevrelerle temas kuran, Batı medyasında çıkan haberleri izleyerek örneğin IŞİD konusunda gelişmelerle ilgili bilgi sahibi olacak ve bunlara göre iktidarın almış başını giden politikalarının hesabını sormakla görevli parti liderlerini aydınlatarak eleştirisel açıklama yapmalarını sağlayacak kadroları da mı yok!

***

TSK’nin barış sürecinde alınan kararları gazetelerden öğrendiğini açıklayan Genelkurmay Başkanı gibi, muhalefet de doğrudan ilgili olduğumuz IŞİD’e müdahale konusunda olası kararları medyadan öğreniyor ve bu bilgilere dayanarak sorunla ilgili görüşlerini bile açıklamıyor.
Örneğin Türkiye’nin düştüğü duruma bakınız. IŞİD’e 49 rehineyi öne sürerek nedense boynu bükük tavır sergileyen Türkiye’nin tutumunu eleştiren Kürdistan Bölgesi Başbakanı Neçirvan Barzani, geçenlerde devlet gibi hareket ettiklerini ve IŞİD’le Türkiye için de savaştıklarını söyledi.
Acaba gelişmelerin içeriğinde yatan gerekçe; aman IŞİD’i üzerimize sıçratmayalım mı, yoksa hilafet ilan eden, üstelik bir devlet olduğunu açıklayan IŞİD’e içten içe olumlu duygular beslemenin sonucu mudur, bilmek de kestirmek de zor.
Laf ola beri gele misali, Türkiye IŞİD’e karşı İncirlik hava üssünü kullandırmayacakmış. Askeri harekâtın bir parçası olarak gördüğü gerekçesiyle sahada mücadele edecek güçlere eğitim vermeyecekmiş.
Sınırlarımızdan IŞİD’e katılmaya geçenleri bugüne dek önleyemedi, önleyecekmiş gibi haberler yazılıyor.
Cidde’de toplanan 11 Arap ülkesinin katıldığı toplantıda Türkiye, zirve sonrası açıklanan ve “IŞİD’le aktif ve kararlı bir biçimde etkin mücadele edeceklerini” içeren açıklamayı sudan bir mazeretle, aralarında darbeci Sisi’nin yönetimindeki Mısır da bulunduğu için imzalamadı. Tabii daha aktif istihbarat vaadi ve yine 49 rehineyi öne sürerek!

HHH

Bugün izlenen IŞİD politikalarının yarın başımıza açılması olası başka sorunlarda başta ABD, koalisyona katılan Arap ve Batı ülkelerinin olası davranışlarını nasıl etkileyeceğini kim bilebilir?
İflas eden Suriye ve Irak polikalarından sonra, bugün uluslararası koalisyonun kimi isteklerine direnmemizin de yanlış olduğu ortaya çıkarsa... O zaman yine AKP’nin bu sorundaki politikaları, diğerlerinde olduğu gibi iflas etti demekle mi yetineceğiz?
Görünen köy kılavuz istemiyor da...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları