Cüneyt Arcayürek

Gidişat Nereye?

25 Eylül 2014 Perşembe

RTE, Cumhurbaşkanı olarak ant içtiği 28 Ağustos 2014’ten itibaren “eski Türkiye” döneminin kapandığını, “yeni Türkiye”nin başladığını ilan ederken neyi murat ettiği anlaşıldı.
Demek istediği artık açık seçik ortaya çıktı.
Amacı, eski diye hor gördüğü, yüzü Batı’ya, çağdaşlığa dönük, laik devrimci Cumhuriyet yerine, yüzünü Doğu’ya, İslama çeviren yeni Türkiye’yi getirmek!
29 Ekim 2023’ü sürekli yeni Türkiye’ye hedef göstermesindeki neden, giderek örneklerle daha açık seçik anlaşılıyor.
Şimdilik söylemediği 29 Ekim 2023’teki hedefi; çağdaş, laik Cumhuriyetin “Türkiye İslam Cumhuriyeti” diye anılması ve tanınması!
Başaracak mı? Adım adım bu hedefe doğru ilerliyor.

***

Hiç kuşku yok, gizli ajandasında yazılı hedeflere varmak için 12 yıllık iktidarından sonra vardığı nokta; devleti ve bütün yaşamsal kurumlarını ele geçirmekti, başardı.
Geldiği nokta Cumhurbaşbakanlığı, Başbakanlık, Millet Meclisi Başkanlığı, şimdilik -belki 2015’te de- çoğunluğu partisinde olan parlamento, demokratik görüntü altında malum kişinin buyruğunda bugün...

***

Gider ayak öyle bir Milli Eğitim Bakanı (Nabi Avcı) buldu ki, bu bakan, başbakanlığı döneminde uğraş verdiği, lakin tamama erdiremediği laik eğitimi ve yaşamı İslama dönüştürmekte ustalarına fark atıyor.
Hükümet sözcüsü Arınç’ın ortaokullarda türbanın serbest bırakıldığını ilan ettiğinin ertesi, Nabi Avcı, “Bazı öğrenci ve velilerden gelen yoğun talepler doğrultusunda” ortaöğretim tanıdığı türban serbestisinin kapsamını genişlettiğini açıkladı.
İlkokul 5. sınıftan itibaren isteyen öğrenciler bu uygulamadan yararlanacaklar.
Toplumsal etkilenmelere ne kadar duyarlı bir ME Bakanımız var.
Baksanıza ortaokul kararından sonra kulağı…
… 24 saat içinde karar değiştirmesini sağlayan, daha henüz ayakkabısını bile bağlayamayan çocuklarla onlar adına karar veren velilelerde.
İlkokullarda da türban takılmasını velilerle o çağdaki çocuklar istemiş.
Pekâlâ ama acaba Bakan Avcı, ilkokul çocuğuna türbanı serbest bırakmasını isteyen veliler kadar istemeyenlere de kulak verdi mi? Böyle toplumsal bir gereksinmeye olası İslama ve Osmanlı hayranı RTE Cumhuriyetinde ne gerek var?

***

Peki, ama sözüm ona laikliği ve 29 Ekim 1923’te kurulan, Cumhuriyeti sahiplenen ve savunan şu ana muhalefet partisi, hadi, türbanı üniversitelerde RTE’nin serbest bırakmasını desteklemesini bir yana bırakalım; türbanın ilkokullara inmesine karşı ufak tefek açıklamalardan başka sesi çıkmıyor.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu, AKP’nin açtığı İslama koşan kulvarda, seçimde oylarımı yüzde 1 arttırırım diye, Cumhuriyetin temel taşlarından laikliğe aykırı tutum sergiliyor.
Kurultayda PM’ye emekli İstanbul müftüsünün en çok oyla baş sırada seçilmesini, örgütünde İslama açılışı onayladı diye yorumlayıp alkışladı... Saadet’ten devraldığı Mehmet Bekaroğlu’nu partiyi halka anlatmakla görevlendirdi.

***

Şu halimize bakınız: AKP’nin artık açığa çıkan yüzüne karşı vaziyet alacağını sandığımız CHP, ilkokula inen türbana karşı çıkan sert bir tavır almıyor. Kılıçdaroğlu’nun karşı çıkmasını galiba boşuna bekliyoruz.
Muhalefetin suskunluğu sayesinde hangi noktadayız?..
1960’larda demokrasi ve laik Cumhuriyet savunucuları sokaklarda ordu gençlik el ele derlerdi.
2014’lerde siyasal tablodaki görünüşe bakılırsa…
… İslama koşan gidişatta iktidarla ana muhalefet el ele demeye galiba bir adım kaldı...
Türbanın ilkokula da indiğini sergileyen bugünkü manzara karşısında “Sorumluluk sadece iktidarda değil. Bütün bu olup bitene çanak tutan (ana) muhalefet de bu suçta pay sahibidir” diyen CHP’li Nur Serter haksız mı?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları