Cüneyt Arcayürek

Facia!

15 Mayıs 2014 Perşembe

Kara bir gün.
Akşam saatlerinde açıklanan ölü sayısı 274.
Ama artacağı kaygısı egemen.
Zira patlama ve yangın sırasında ocakta kaç işçi vardı, 200 mü, 300 mü, 500 mü; kesin rakamı bilen yok!
Neden mi? Mazeret çoktan, daha facia patlak verdiği andan itibaren hazırdı; eleştiri piyasasının ağzını kapamak için medya piyasasına dağıtılmıştı bile.
Enerji Bakanı Taner Yıldız çıkmış basının önüne, o saate kadar ocaktan çıkarılan cansız bedenlerin sayısını elma, armut sayar gibi 201 “tane” diye açıklıyor.
Bunlar sözüm ona halkın çocukları, halkın içinden gelen halkın bakanları ha?
İşçi tarihine geçen örnek olaylar ne ölçüde halk çocuğu olduklarını açıklıyor zaten.
Daha önceki yıllarda Zonguldak’taki grizu patlamasında ölen yüzlerce maden işçisi için “Güzel öldüler” demişti Çalışma Bakanı Ömer Dinçer.
Başbakanları ise “Bu tür ölümler mesleğin kaderinde var” diye sözde kalan o engin insan severliğinin felsefesini yapmıştı.
Bu kez de Soma faciasında ölen işçileri çürük meyveleri sepetten ayırır gibi tane diye sayıyor Enerji Bakanları.

***

Bakan Taner Yıldız kısa süre önce aynı kuruluşun komşu bir başka ocağını işletmeye açarken o ocaklardaki işçi güvenliğine verilen duyarlılığı, önemi yere göğe sığdırmamıştı.
Tabii AKP iktidarı muhalefetten gelen uyarıların hemen hepsini hükümeti kösteklemek için atılan adımlar varsaydığı için...
… CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel’in MHP ve BDP desteğinde verdiği Soma’daki ocakların denetlenmesini sağlayacak önergesini son faciadan 20 gün önce AKP çoğunluğu ile reddetti.
Hadi bunu siyasettir bahanesi ile olabilir diye yorumlayalım ama...
... Ya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İzmir Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişlerle İş Teftiş Kurulu Başkanı’nın da katılımıyla Soma’daki Kömür İşletmeleri AŞ’ye ait madende 2012’de iki kez ve son olarak da Mart 2014’te dört gün iş sağlığı ve güvenliği yönünden yaptığı teftişler sonucundaki -mevzuata aykırı bir durum görülmediği- raporlarını hangi mazerete veya nereye sığdıracaklar acaba?
Bunlar ellerindeki ve emirlerine uygun yayın yapan TV’ler aracılığıyla caminin minaresini bile gerekirse savunmalarında halka, ayol o minare değil diye yutturabilir; halkın yanlışı, hatayı doğruymuş gibi sindirmesini sağlayabilirler.
Örnek çok da son aylarda izlenen biri yeter de artar bile. Evlerde kasalar, ayakkabı kutularında hesabı verilemeyen milyarlarca yabancı paraları iktidarı devirmek için darbe diye yutturup 30 Mart’ta oy toplamadı mı bu iktidar?
Geçelim...

***

Bu nedenle örneğin ocağa inen 15 yaşındaki Kemal Yıldız’ın ailevi hangi yaşam sıkıntılarını gidermek için yanarak, dumandan boğularak ölmesinin üstünü bile kimbilir hangi gerekçelerle örtecekler ve...
… Bu yaştaki çocuğun işçi gibi maden ocağında kömüre üç beş lira için kazma vurmasına nasıl izin verildiğinin hesabını acaba verebilecek mi ilgililer?
Ya da böyle biri yok denilip işin içinden çıkacaklar mı? Göreceğiz.
Ne çare Türkiyemiz yıllardır böyle ocak facialarıyla sarsılır; lakin ancak üç beş gün.
Hükümet, hele bu hükümet gerekli araştırmayla soruşturmanın büyük bir titizlikle sürdüğünü, sorumluları varsa mutlaka cezalandırılacağını bir güzel kamuoyuna pompalar.
Sonra?.. Sonrası daha önceki örneklerle sabit!
Son ocak faciası da bir süre sonra ötekiler gibi, kömür ocakları faciaları tarihinde bir sayfada unutulur.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları