Cüneyt Arcayürek

Eskiyi Yeni Diye Yutturmak?..

28 Kasım 2013 Perşembe

Türkiye’yi, Birinci Türkiye Millet Meclisi dönemindeki günlere dönüştüreceklerini ve...
“Yeni Türkiye” inşa ettiklerini söylüyorlar.
Yeni Türkiye” dedikleri, “eski Türkiye”.
O günlerin Birinci Millet Meclisi’ne bir göz atalım:
Mustafa Kemalden kuşkulanan en tehlikeli ve azgın grup muhafazakâr takımı idi. Mütareke yıllarında Osmanlıca irtica dediğimiz gericilik İstanbul’da da, Anadolu’da da alıp yürümüştü.
İttihatçılar, şeriye mahkemelerini Şeyhülislamlık dairesinden adliyeye taşımayı devrimci bir hareket saymışlardı. Bu taşıma bile geri alınmıştı.
İstanbul İttihat Maarif Nazırı okuma kitaplarından ‘Türk’ kelimelerini kaldırılarak yerine ‘Osmanlı’ sözü konmasını emretmişti. Ankara’da Maarif Vekilliği resim dersini çizgi dersine çevirmiş, alabildiğine medrese açmıştı.
Anadolu’da Tanzimat’tan da öncesini hatırlatan bir hava vardı. Şair Akif, sarıklı hocaların çoğu, Trabzon Milletvekili Ali Şükrü bu grupta idiler. Bir deniz subayı olduğu halde en azılı olanlardan biri idi. 26 yaşında Meclis’e gelmişti.
Cüretli ve atılgandı. Bir sağlık kanunu tartışmasında: ‘Kadınlarımızdan ne ister bunlar? Yüzlerini açtırmayacağız’ diye haykırmıştı.
(RTEnin hayranlıkla sık sık şiirlerini okuduğu) İstiklal Marşı’nı yazan şair Akif, bir kere daha ağzını açmıştı, neden sivil gazete Hâkimiyet-i Milliye’ye ödenek verilmiş de şeriatçı Sebilürreşat dergisine verilmemiştir, kavgasında bu yardımı esirgeyenlere ‘Dalkavuklar’ diye bağırmak için…
… Sıhhiye komisyonunda o vakitler Anadolu’yu saran frengi illetini önleme tedbirleri arasında evlenecek kadınların daha önce muayene edilmesi için bir kanun hazırlanmıştı.
Gericiler hemen, bir bakire kadın hekime gösterilemez, diye ayaklanıverdi. Bir hoca, evlenecek olanı ebe görür, hekime gördüklerini söyler, lazımsa hekim ilaç verir diye teklif etti. Komisyon sözcüsü Dr. Emin Bey dayattığı ve tartışma sırasında bir hocaya tokat attığı için az daha linç edilecekti…
… Men’i müskirat adlı içki yasağı kanunu Deniz Kurmayı Ali Şükrü’nün teklifi üzerine bir şeriat kanunu olarak çıkarılmıştır. Maliye vekili bu yüzden boş hazinenin yirmi milyon lira daha kaybedeceğini boş yere anlatmaya çalıştı.
Hatta kiliselerde dinleri gereği Hıristiyanların şarap bulundurma hakkı bile tanınmamıştır. Bir hoca, kiliseleri meyhaneye çevirip Müslümanları soyarlar, diyordu. Başkanlık eden hoca Vehbi Hadd-ı Şeri denen dayak cezasını da teklif etti. İlk defası için 80 değnek vurulacaktı. Bir milletvekili: ‘Yahu dört kadeh içene dört kere 80 sopa! Nasıl dayanacak bu insan!’ diye haykırdı…”

***

İşte bugün iktidarda olanların hasretini çektikleri Birinci Millet Meclisi, bu!..
Yukarıdaki satırlar Birinci Meclis’i günü gününe izleyen, sonradan yazdıklarıyla tarihe tanıklık eden bir yazarın, F. R. Atay’ın Çankaya’sından alınan ancak küçük bir bölüm.
Bugünkü iktidar o günlerde Birinci Millet Meclisi’nde yaşanan gerici hareketleri günümüzün toplumsal yapısına göre ayarlayarak yineliyor.
İçki yasağı, kadına kürtaja dek müdahale, üç beş çocuk dayatması, kadını kapanmaya özendirme düşünce yapısı…
... Eğitim sistemini 4+4+4’le dinci bir açılıma yöneltmesi…
… Türk ve Atatürk sözcüklerini okul kitaplarından çıkarması… Bu iktidarın; eski Türkiye’yi, “Yeni Türkiye” adıyla yeniden yaşama geçirme çabasından örnekler...
Mustafa Kemal Atatürk’ün çelik iradesi olmasaydı; eski Türkiye’den asla kurtulamayacaktık!..
Yeni Türkiye palavrası, bugünkülerin model aldığı eski Türkiye!

***

İkide bir kendisinden daha büyük milliyetçi olmadığını söylüyor.
“Bize kimse milliyetçilik dersi veremez” diyor.
Pek çok ulusal öğeyi sahiplendiği gibi, milliyetçiliği de sahipleniyor...
Pekâlâ amma… Bir türlü Türk’üm diyemediğine, Türk milliyetçisi olduğunu söyleyemediğine ve…
… Kürt, Arap, Çerkez, kökeni itibarıyla Gürcü, Rize doğumlu olduğuna göre Laz milliyetçisi mi, hangisi?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları