Cüneyt Arcayürek

Darbe, Nerede?..

26 Nisan 2014 Cumartesi

Zorda kalmasa, ayyuka çıkmış rüşvet rezaletini olmamış gibi gösterebilse 4 bakanı hakkında araştırma komisyonu kurulmasına bile göz yummazdı ama...
... Kendi kamuoyu dahil bütün Türkiye’ye artık ayakkabı kutularında evlere servis edilen trilyonları, kolda 700 bin liralık saati, para kasalarını, para sayma makinelerini unutturmak olanaksızdı.
Savcılık fezlekelerinde yazılı olan rüşvet rezaletini mümkün olduğu kadar üstünü kapatarak Meclis’te araştırılmasına çaresiz evet dedi.
Üstelik Çankaya’ya çıkarken arkasında temiz -ama ne temiz- bir Başbakanlık süreci bırakmaktı amacı.
Fakat şu gelişmenin vardığı bugünkü sonuca bakınız: 17 Aralık’ta bir savcı ne bilsin muhteremin gelecekte başkanlık ve Çankaya planlarını ve bu planlara başlattığı rüşvet operasyonunun ve arkadan birbiri ardına gelecek rezaletleri…
Bir sabah ansızın -RTE’yi, habersiz başlattığı için çılgına çeviren- Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük rüşvet operasyonunu başlattı
O sabah Başbakan’ın oğlu ile yaptığı şu trilyonlarca yabancı parayı sıfırla içerikli altı konuşma kaydı ile kimi bakanların, örneğin İçişleri Bakanı’nın oğluna ısrarla evde kaç para olduğunu soran dramatik telefon konuşmalarının kayıtları vs, vs... -canlı sesleriyle- halkımızın bilgisine sunuldu da ne oldu?

***

Kukumav kuşları gibi düşündü taşındı. Bu rezaleti nasıl kapatacağını kafasında araştırdı ve...
Birden onun bakanları rüşvetten şüpheli değillermiş de dış mihraklarla işbirliği yapan içerideki ortakları, başarıdan başarıya koşan, üstelik dış ülkelerin başarılarını kıskandığı hükümeti var ya, işte onu, RTE ve iktidarını devirmek için buldukları, organize ettikleri çözüm yoluna başvurmuşlardı: Darbe!..
Bir de paralel devlet yakıştırması buldu. Nedense birden birbirini kucaklayan iki cemaat, RTE ile Gülen cemaati, telefon dinlenmesinden orduda tasfiyeye dek her türlü olmadık uygulamaları birlikte yapanlar... Kanlı bıçaklı düşman kesildiler
Kamuoyunun darbe yakıştırmasına pek aklı yatmadı.
Bu Başbakan, toplumda antidemokratik gidişata karşı çıkan, örneğin Gezi eylemlerini bile iktidarını devirmeye yönelik darbe girişimi diye yorumlayan bir Başbakan!
Ama devlet gücü elinde. Bu yutturmacasını yüzlerce polisi, savcıyı ne idüğü hâlâ belirsiz, anlamsız, delilsiz suçlamalarla darbeciler sınıfına koydu. Telefon kayıtlarının aksini hâlâ ispat edemediği halde, montaj olduklarını ilan etti...
Ne çare muhalefetin kısıtlı iletişim olanaklarıyla onca açıklamalarına karşın her gün 12-14 yalaka TV’den darbe, darbe diye bağırdı. 30 Mart’ta seçimi kazandı.

***

Bu öykünün, elbette RTE’yi darbe ile düşürmek isteyenlerin bir bir yakalanıp çoktaaan adalete teslim edildiğini düşünerek bir sonuca bağlandığını sanırsınız.
Lakin 30 Mart öncesi darbe darbe diye ekranları dolduran Başbakan… Aaa bir de ne görelim?..
Artık darbe marbe diye bir şeyler gevelemiyor.
Artık utancından mı, deveyi ham yapıp yutamamaktan kaynaklanan bir kaygıyla mı, bilmek elbette olanaksız...
Savcıların hazırladığı ama iktidarın tam metnini muhalefetten de kaçırdığı fezleke metninin bir önergeyle Millet Meclisi’nde tartışılmasına karar verdi.
İyi ama gazetelere yansıyan AKP önerge metnine göre, 4 bakanın ne kadar rüşvet aldığının altı çizilmiyor. Hık mık, görevi kötüye kullanmaya uzanan birtakım gerekçeler sıralanıyor ve...
... Kaç bin dolar rüşvet aldıkları rakamlar saptanamadı diye uydurma bir baştan savmayla ıska geçiliyor.
Bu araştırma komisyonu kurulursa çalışmaları sonucunda 4 bakanın Yüce Divan’da yargılanmalarına karar vereceğini umut edenler düşkırıklığına şimdiden hazırlıklı olmalı...

***

Şimdi Başbakan’a sormak gerek. 17 Aralık rüşvet operasyonu iktidarıma karşı darbe diyordunuz ama şimdi sözlüğünüzde darbe sözcüğü birden yok oldu...
Darbe yakıştırmalarınızın tamamen, hiçbir ciddi dayanağı olmadığını, o günlerde hükümet ve üyelerinin aldığı rüşvetin üstüne örtmek için ortaya çıkan belgeleri tümüyle yalanlamak için darbe suçlamasını kullandığınızı partinizin Millet Meclisi’ne sunduğu araştırma metninde darbe sözcüğünün bile geçmemesi kanıtlıyor.

***

Bu halkın darbelere karşı duyarlılığını günlerce TV’lerde, seçim meydanlarında gerçekleri saklamak amacıyla istismar ettiniz ve..
... Bugün artık 17 Aralık’ın bir darbe değil hükümetinize kadar dalbudak salan toplumsal bir illet, rüşvet olduğunu üstü kapalı ifadeler içeren önergeyle Meclis tutanaklarına yani tarihe geçirmeye çalışıyorsunuz.
Ne insan belleği ne de tarih bu yalancı dolmayı yutar!
Çankaya’ya rüşvetle birlikte çıkacaksınız!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları