Cüneyt Arcayürek

‘Bir Düş’ Ama Ne Düş?

20 Kasım 2013 Çarşamba

Diyarbakır’da verimli sonuçlar alındı.
Siz de ben de biliyoruz ki verimli sonuçlar; RTE adına, Barzani adına, Türkiye’yi bölecek Kürt hareketi hesabına yazıldı...
Önce siyasette dik duruş ne demekmiş ondan başlayalım.
Zira ne kadar saftirik olduğumuz önceki akşamüzeri kanıtlandı...
Başkaları gibi koltuğa yapışıp kalmadığını yemin billah ekranlardan halkımıza duyuran ve demek ki AKP içinde de lidere kafa tutacak böyleleri varmış diye övgü yağmuruyla gönlü kafası yoğrulan Başbakan Yardımcısı, hükümet sözcüsü Bülent Arınç’ın; aaa bir de ne görelim...
… Görevlerinden istifa edebileceğini duyumsatan, bir kenara çekilip siyasetten ayrılacağını içeren, lidere dik duran açıklamaları, hepsi palavra, boş beklenti imiş!.. Bakanlar Kurulu’ndan sonraki son basın toplantısında gazetecilere; siz şimdi başkasını sözcü olarak bekliyordunuz, “avcunuzu yalarsınız” der gibi, bakın işte yine sözcüyüm ve görevimin başındayım, ölmedim ayaktayım demez mi?

***

Ta Belgrad’dan lideri topa tutan Arınç sanki o Arınç değil...
Onurunu siyasete ve lidere kurban etmeyen Arınç gitmiş; yerine, “Benim hiçbir sözüm, hiçbir davranışım, hiçbir eylemim hükümetime ve.. Başbakanıma zarar vermemeli” diyen, hükümetinden, Başbakanı’ndan neredeyse o dik duran sözlerinden af dileyen Arınç gelmiş!..
Tek eksiği ile; böyle duyarlı sahnelerde kendini tutamayıp ağlayan Arınç, bu kez gözyaşları dökmedi.
Arınç’tan herkes, olanca güce, tek başına savaşan Rambo’luk bekledi.
O; “Hükümet ve partisine zarar verecek sözün, eylemin sahibiysek, kendimizi feda ederiz” diyen son bir cümleyle, kendini arkadaşları adına feda eden Amerikan filmlerindeki asker rolü üstlendi.
Kapalı kapılar ardında konuştular, Diyarbakır’da RTE, Arınç’ın kolunu kaldırdı havaya ve…
... Ortada ne dik duruş kaldı, ne onurumu yedirmem diyen Arınç! İşte Diyarbakır’ın verimli sahnelerinden ilki.

***

... Ve sonra? Amerika’nın katledilen zenci liderinin “Benim bir rüyam var” tarihsel sözünü, Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmezliğine yemin eden Başbakan’ı; Mesud Barzani adına gerçekleştirdi...
Habur Kapısı’ndan Diyarbakır’a kadar, Diyarbakır’daki meydanda RTE’nin durmadan yinelediği tek bayrak, Türk bayrağının yanındaki aynı boydaki direkte Barzani’nin Irak Kürdistan bayrağı dalgalandı ve…
… Olayı önlemek için parmağının ucunu bile oynatmayan RTE sayesinde gerçekleşen bu manzara karşısında; Barzani bile hayretini, şaşkınlığını gizleyemedi…
“Rüyamda görsem inanmazdım” dedi.

***

Ve sonra? Bir daha bir daha…
Bu kez sözüm ona yurtta barışı, Türk-Kürt kardeşliğini gerçekleştirecek türlü çeşit barış sürecindeki sloganlar, kimileri ne Türk’ü ne Kürt’ü tatmin etmeyen uygulamalar yetmiyormuş gibi… Şimdi yandaşlarla yalakaların hep bir ağızdan, ne var bunda sakıncalı görülecek yani diye savunacakları...
... İçimizdeki Kürt’ten çok Kürtçü olanların coğrafi bir tanım diye yutturmaya girişecekleri, lakin RTE; ülkeyi bölmenin tek sözcükle ifadesi olan Kürdistan’ı benimsediğini, Kürdistan bayraklarının dalgalandığı, Kürt söylemlerinde başkent diye anılan Diyarbakır’da açıkladı.
Hangi akla hizmetse?..

***

Ve sonra? Genel af mamasıyla bir gün bayram edenlere ters düşecek, tabii genel af yumurtlamasından seçimlerde oysal yararlı sonuçlar bekleyen RTE susarken; sözcü Bay Arınç; genel affın da “Başbakan’ın bir rüyası olduğunu” açıkladı.
Tabii konuyu kapadığını zannetti.
Oysa RTE’ye her fırtınada can simidi atanlar, kulislerde affın geneli yok ama özeli söz konusu...
Kandil için ama neden Apo içinde olmasın?.. Zavallı 40 bin kişiye kıydı ama yıllardır mahpus, elbette ona da yarayacak, PKK için kısıtlı af söz konusu söylentilerini yaymaya başladılar...

***

Sözcü, genel affı, Irak devletinin anayasasında var, el âlem söylüyor da biz niye kullanmayalım dediği Kürdistan’ı, bir süreliğine devre dışına bırakacak açıklamalar yaptı…
Tam bu sırada bizimkinin bir başka düşü gerçekleşme aşamasında...
Yeni Anayasa Komisyonu Başkanı Cemil Çiçek; RTE’nin düşten gerçeğe dönüşmesini beklediği müjdeyi verdi. “Anayasa Uzlaşma Komisyonu yeni bir anayasa yapamıyor, çalışmalara paydos” dedi...
RTE zaten yıllardır bu sonucu bekliyor. Başkanlık rejimi içeren AKP anayasası hazır. Elini kolunu yeni anayasa komisyonu bağlıyordu; bu engel de elinden geleni ardına koymadığı oyunlarla ortadan kalkmış oluyor.
Komisyonun devamını sağlayacak, yeni çareler üretilmezse...
RTE’nin seçimlerde başkanlık sistemini içerecek yeni anayasayı tek başına yapabilecek sayıda bir AKP Meclis grubu gelirse…
… Buyrun demokratik parlamenter rejimin cenaze namazına!..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları