Cüneyt Arcayürek

Bayram Bunlara Mahrem

31 Ekim 2008 Cuma

Cumhuriyetin 85. yıldönümünde lider kadroların yayımladıkları bayram mesajları hangi açıdan dikkatinizi çekti?

Çankayadakinden Meclis Başkanına, muhalefet liderlerine uzanan çizgideki mesajların hemen hepsi terörü vurguluyor.

Kuşkusuz iktidarda olan kadrodan hemen her aşamada içini oydukları Cumhuriyetin temel kurallarını

savunmaları, Atatürkçü düşünceyi ve devrimleri övmeleri zaten beklenmiyor.

Cumhuriyetin 85. yıldönümünde tartışılacak tek sorun terör müdür, yoksa son altı yılda Cumhuriyetin kurulduğu günden bugüne anlam ve içeriğinden neler yitirdiğini, yitirmenin önümüze koyduğu olası tehlikeleri tartışmanın tam zamanı ve yeri midir?

Bayramdır seyrandır havası içinde giderek yozlaşan laikliğin ve ulusal bütünlüğün üstü örtülüyor.

Bugün, laiklik ve ulusal bütünlüğe sahip çıkma, gereken önlemleri alma günüdür.

Riyakârlık paçalarından akıyor. İçlerinden bağırıyorlar: Kahrolsun laiklik, yok olsun ulusal bütünlük!

Gerçek niyetlerini örten slogan:

Yaşasın Cumhuriyet!

***

Hiçbir vatandaşımızın Cumhuriyet değerlerine sadakatinden şüphe etmediğini söylüyor bayram mesajında.

Cumhuriyetin hangi değerlerine sadakat? Bir iki cümleyle aydınlatması gerekir, ama yok; ortadan genel laflarla yetiniyor.

Bu yoldan Atatürkçü ulusu, sözde olmayan aydınlar dışında kalanları ve laik rejimi her ne olursa olsun savunan ve savunmayı sürdürecek olanları da uyutacağını sanıyor. Laikliğe ve ulusal bütünlüğe hangi ölçüde değer verdiği bilinmeyen, geçmişi bu iki konuda kırmızı alarm veren bir kişiye özgü davranışlar...

Laikliği ve ulusal bütünlüğü korumaya sanki azmetmiş gibi davranarak örneğin laikliği kuşa benzetmek için hemen her fırsatı kollayan ve ulusal bütünlük konusundaki gerçek düşünceleri bilinmeyen bir kişilik sergilemek...

RTEnin açığa çıkarmadığı yöntem bu.

Diyor ki; her zamankinden daha güçlü bir şekilde kenetlenme günüymüş bugün.

Ulusu laik olanlar olmayanlar, dindar olanlarla olmayanlar, bizden olanlar olmayanlar diye böleceksin ve sonra ulustan Cumhuriyetin değerleri etrafında kenetlenmeyi isteyeceksin.

Fırsatını veya olanağını yakalayacak olsalar; henüz açıklayamadığı gerçek sloganları:

Kahrolsun laiklik, yaşasın ılımlı İslam Cumhuriyeti!

***

Yoktan tartışma var eden, kimi konularda -örneğin piyasaya taze sürdüğü IMF konusunda- düpedüz cahil olduğu kimi bilim adamlarınca açık ifadelerle söylenen bir yöneticinin elinde Türkiye.

Tam bir yutturmaca düzeni:

Emniyet Genel Müdürlüğünü müsteşarlık düzeyine çıkarır, terörle mücadele tamam!

Yalakalık kimi zaman bedava; bir TVde Bakanlar Kuruluna askerlerin brifing verdiğini duyuran haberler kocaman harflerle şöyle anons edilir: Asker-hükümet el ele!

Lakin Genelkurmay polise tanınan kimi soruşturma haklarının askerlere de tanınmasını ister. Saatlerce konuşulur, sonuç sıfır.

Şu soru bir türlü yanıtlanmaz: Cumhuriyetin 85. yıldönümünü terörde kenetlenme edebiyatıyla kutlarken; asker-sivil lütfen söyler misiniz: Saatlerce toplandınız. Asker-hükümet, el ele vererek terör örgütünün elini ayağını kesecek ne gibi önlemler saptadınız?

Bu nasıl hükümetse? Askeri övmek, sırtını okşamakta bir numara.

Lakin askere içten dıştan, örneğin ABden, örneğin içimizdeki tarafların, ikinci Cumhuriyetçilerin saldırılarına geldi mi sıra, ağızları fermuarlı mübareklerin.

Aslında laik, devrimci, çağdaş Cumhuriyet; “…bayramı bunlara mahrem”.

Cumhuriyete yalakalık içerikli söylediklerine değil, içlerinden geçene bak!

Cumhuriyetin aydın yüzü yerine, İslamın karanlık yüzünü göreceksin!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları