Cüneyt Arcayürek

Bağımsız Ülke Ha?..

29 Ekim 2013 Salı
Her hafta bugüne kadar
okuduklarımıza, bildiklerimize, tarihsel
gerçeklere aykırı düşen açıklamalar
yapıyor.
Örneğin: Van’daki konuşmasında Türk milleti
denilmesini istemiyor.
Şöyle diyor: “Diyorlar ki Türk milleti; Türk’ü
de Kürt’ü de, Lazı, Çerkezi de kavrar. Hayır
kavramaz!”
Pekâlâ ama bu mantık, bu zihniyet
geçerli ise bu topraklarda yüzyıllardır
yaşayan halkın en az dörtte üçü, “Hangi
ulustansınız” sorusuna onurla, iftiharla “Türk
milletindenim” yerine ne diyecek?
Yanıtı hazır: “Millet hepsini kavrar!” diyor.
“Nasıl yani” diye soracak olursak; etnik
grupları saymaya başlıyor; ne ki eşi Arap
kökenli, Arapları, Rize’nin eski adı Potamya
köyünden Gürcü olduğunu saymayı
unutuyor.
***
RTE’nin bu tanımlaması maazallah
gerçekleşirse Alman, İngiliz, Fransız,
“hangi millettensiniz” diye soracak olursa;
artık ya “milletin milletindenim” diye ya da
“Türkiyeliler veya Türkiye milletindenim” diye
yanıt vermek zorunda kalacak insanlarımız.
Kimi bakanların geveledikleri “Yeni
Türkiye” kavramına uygun düşen bu
ulus tanımını böylece yaşama geçirmeyi
istiyorlar...
Ha neden mi Yeni Türkiye?..
1923-2002 arasındaki Cumhuriyet
dönemlerini inkâr ederek tek başına iktidara
geldiği Kasım 2002’den itibaren, RTE ile din
kulvarında Yeni Türkiye’nin yaşama geçtiğini
ifade ediyorlar!..
***
Fakat öyle bir Yeni Türkiye ki; bağımsız
ülkeye yabancı bir devletin, ABD’nin Ankara
Büyükelçisi Ricciardone dışardan rahatlıkla
gazel okuyor.
Görevi, uygulama biçimi ve içeriği
tartışılmakta olan, istihbaratla görevli devlet
kurumunun başındaki MİT Müsteşarı Hakan
Fidan’ı, “kendini işine adamış, sadık ve
yetkin bir yetkili” diye savunuyor.
Aynı büyükelçi, en azından bağımsız bir
ülkeye yakışmayacak bir durumu rahatlıkla
açıkça vuruyor.
Şu hale bakınız, şu açıklamaya:
ABD Büyükelçisi, bu ülkenin saygın
ana muhalefet partisi liderine ve partisine,
bilgi vermeyen ya da başbakanın emriyle
gitmekten alıkonulan MİT Müsteşarı
Hakan Fidan’ı “Ne zaman bir araya gelsek
ondan çok şey öğreniyorum” diye övüyor,
övünüyor.
Akla gelen şu olasılık yabana atılacak,
üzerinde önemle durulmayacak bir olasılık
değil:
***
İsterse dost olsun ya da müttefik;
yabancı bir ülkenin büyükelçisi, demek
ki “her zaman bir araya geldiği” MİT
Müsteşarı’ndan, doğrudan değilse bile ola
ki büyükelçi aracılığıyla CIA; bu ülkenin
muhalefet liderinden esirgenen bilgileri
alabiliyor.
Yabancı elçilikler bir ülkeyle ilgili bilgileri
ya gazetelerdeki yorum ve haberlerden
ediniyorlar ya da büyükelçilik o ülkenin
sorumlu yetkili kurumlarındaki kişilerle
yaptığı “dost” görüşmelerde gerekli bilgiyi
ediniyor ve buna açık istihbarat deniliyor.
Ama ABD Büyükelçisi’nin bu açıklaması
tabii demokrat ülkelerde derin tartışmalara
yol açacak nitelik ve içerikte olmasına
karşın...
...maalesef medya, açıklamayı olağan bir
olaymış gibi küçük br haberle duyuruyor,
üzerinde durmuyor.
***
Demokratik ülkelerde geçerli olan, o
ülkenin ana muhalefet partisine de zaman
zaman gizli servislerin bilgi verme kuralına
MİT’in uymayarak yabancı bir devletin
büyükelçisini yeğlemesine…
...ne yazık ki CHP de tepki koymuyor.


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları