Cüneyt Arcayürek

Arayışlar, İtiraflar...

20 Temmuz 2013 Cumartesi

Bir iktidar partisi, özellikle Türkiyede, oylarında tehlikeli düşüş olasılığı belirince seçim sisteminde \nyeni arayışlara giriyor. Bu kuralın istisnası yok.

\n

Ya da oyları düşse de iktidarda kalacağının bilincinde oldu mu, seçim yasasında değişikliğe asla yanlı olmuyor.
CHP, Mayıs 1950’deki genel seçimlerden önce tek başına iktidarını korumak amacıyla muhalefetteki Demokrat Parti’nin seçimlerde nispi temsil sistemi uygulanması önerilerini reddetti, çoğunluk sisteminde ısrar etti.
CHP yaklaşık DP kadar oy almasına karşın iktidarı yitirmekle kalmadı; Meclis’te bir avuç milletvekiliyle, yeni DP iktidarının ise büyük çoğunlukta temsil edilmesinin önünü açtı.
14 Mayıs seçimlerinde çoğunluk sistemiyle aldığı oyların büyük oranda çöpe gittiğini gören CHP ayıldı ayılmasına ama iş işten geçmişti;
Adnan Menderes ve DP kadrosu iktidarlarını muhafaza edebilmek için on yıl, 27 Mayıs 1960 müdahalesine kadar çoğunluk sistemini, CHP’nin sürekli ısrarlı dayatmalarına karşın değiştirmeye yanaşmadı.

\n

***

\n

Tıpkı 50’lerdeki ummadığı bir sonuçla 14 Mayıs’ta tek başına gelen DP gibi, 2002’de yüzde 34 oyla iktidarı yakalayan RTE, on yıldır kaldığı koltuktan ayrılmak istemiyor.
Önümüzdeki genel seçimlerde, yine tek başına ama milletvekili sayısını düşürmeden, hatta daha fazla vekil çıkarmak hevesine kendini kaptırmış görünüyor.
AKP’den dışarıya yansıyan ya da yansıtılan haberlere bakılırsa;
“temsilde adaleti, ülkede istikrarı sağlamak” amacıyla “dar bölge sistemine” geçilmesini öngören çalışmalar yapılıyor.
Kuşkusuz minarenin kılıfı da hazır.
Karşı partilerden gelen eleştirilere her zaman değer veren parti sanki AKP:
Dar bölge sisteminin üzerini örten gerekçesine göre amacı; sağdan, orta sola, bölücü hedefleri olan partiye kadar koro halinde muhalefetin seçim barajının düşürülmesi taleplerini karşılamakmış!
Tabii RTE’nin bu gayretinde amaç; yardımcısı
Bülent Arınç’in söylemiyle “içine şey ettiği” demokrasinin daha gelişmesi, halkın temsil olanağının daha fazla, etkili biçimde parlamentoya yansıması!

\n

***

\n

Oysa İngiltere’de uygulanan dar bölge sisteminin AKP’ye ne getirip ne götüreceğinin hesabında...
Dar bölgede uygulayacağı sistem önemli.
Her dar bölgeden bir ya da iki, üç vekil çıkacağına göre nispi veya çoğunluk sistemi uygulanırsa sonucun ne olacağını araştırıyor. Şimdi oluşturulacak her dar bölgede AKP’nin ne ölçüde başarılı olacağını hesaplıyor olmalı.
Seçim barajını yüzde 10’dan aşağılara çekmek zorunda. Lakin eli bir türlü yüzde 5’e inmiyor.
Yüzde 7 yapsam ne yitiririm, muhalefetin nefesini ensemde hissedecek sonuç mu çıkar; yüzde 5, hele BDP gibi yüzde 3 dersem oy barajına, ne kadar vekil yitireceğine bir türlü karar veremiyor.

\n

***

\n

Derdi günü iktidar!.. Gözü başka bir şey görmüyor.
RTE, demokrasiye örneğin söz, eylem özgürlüklerine uyguladığı faşizan şiddet nedeniyle nasıl katkıda bulunduğunu; Gezi Parkı eylemlerine uyguladığı yöntemlere bizzat tanık olan AB büyükelçilerini iftar yemeğinde bir güzel fırçalayarak savundu.
İki ayda
Esad’ı indireceğine inandı; ama Esad iki buçuk yıldır kan dökmeye devam ediyor, hâlâ iktidarda.
Büyükelçilere konuşmasında hâlâ Esad’a müdahale edecek fiili davranışlara geçmeyen ülkeleri eleştiriyor.
Şipşak demokrasi çiçekleri açacağını sandığı Suriye’de artık kim kimle, muhalifler muhaliflerle mi yoksa iktidara karşı mı savaşıyor, belli değil.
Üstelik içeride PKK’nin bağımsızlık öncesi Kürdistan amacını hâlâ canlı tuttuğu bu süreçte.. burnunuzun dibinde sınırın üç beş yüz metre ötesinde PKK uzantısı PYD’nin -KCK’nin yazılı açıklamasındaki ifadeyle-
“Suriye’nin kuzeyinde Kürt özerk bölgesi” kuruluyor.
Genelde RTE’nin Ortadoğu politikası açmazda.
Suriye’den sonra Arap Baharı’nın kilit noktası Mısır’da da bir yıllık iktidarı hatalarla dolu
Mursi de askeri darbeyle iktidarını yitiriyor.
RTE’nin Mısır’ı örnek göstererek seçilmiş iktidarı ancak sandığın götüreceğini her gün her fırsatta söylemesindeki kaygılı gerekçe; gerçekte hükümetin bölge politikasındaki başarısızlığına işaret.
Nihayet bu gerçeği Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu, NTV’de “Mısır’daki darbenin domino etkisi yaparak bütün bölgeye yayılacağını hepimiz görürüz” diye itiraf etti.

\n

***

\n

...Ve hâlâ RTE durup dinlenmeden, iç ve dış politikalarda başarılardan başarıya koştuğunu söylüyor!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları