Çiğdem Toker

Tüpraş Baskını Hukuksuz Yapılmış

26 Mayıs 2014 Pazartesi

Başbakan Erdoğan’ın, geçen hafta Ford Otosan’ın Yeniköy Fabrikası açılışına katılması, Koç Grubu ile arasındaki “buzların eridiği” şeklinde yorumlandı.
“Gezi” sürecinde, grup bünyesindeki Divan Oteli’nin, yaralanan göstericilere açılması, Başbakan’ın sert tepkisine yol açmış; peşi sıra sadece grubun değil, Türkiye’nin de en değerli şirketi olarak kabul edilen Tüpraş’a başlatılan operasyon, baskın, inceleme ve nihayetinde ağır parasal yaptırımlar bugüne dek uzanan bir tartışmayı başlatmıştı.
Maliye’nin geçen temmuz ayında polis eşliğinde yaptığı baskının yanı sıra; Rekabet Kurulu da “hâkim durumu kötüye kullandığı” gerekçesiyle Tüpraş’a 412 milyon TL ceza vermişti.
Halka açık bir şirket olan Tüpraş’ın yönetimi, iki gün önce cezanın dörtte üçü olan 309 milyon TL’yi ödediğini duyurdu.

***

Buraya kadar özetlediklerim, kamuoyunun gözü önünde gerçekleşen, bilinen gelişmeler.
“Tüpraş olayı”nın bilinmeyen boyutu, Temmuz 2013’teki baskın ve aramanın, “hukuksuz”luğu...
Maliye Bakanlığı’nın o günlerde “mahkeme kararına dayanıyor” diye açıklama yaptığı o “arama” meğerse hukuk kuralları alenen çiğnerek gerçekleştirilmiş.
Şirketin bütün kayıtlarına yönelen o baskın, Maliye’nin talebi reddedilmesine rağmen başlamış. Karar daha sonra çıkmış.
Üstelik geriye dönük tarihli olarak...
Adım adım gidelim:
- Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı, İstanbul Büyükölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı 23 Temmuz 2013’te Tüpraş, Opet, Aygaz ve Shell- Turcas hakkında, Vergi Usul Kanunu ile Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na aykırılık suçu iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na mahkemeye başvurarak “arama kararı” talebinde bulunuyor.
- Savcılık, aynı gün, İstanbul Anadolu 3. Sulh Ceza Mahkemesi’ne talepname gönderiyor. Şirket adreslerinde arama yapılmasına izin verilmesi, üst düzey yöneticilerin çalışma odaları da dahil, defter, bilgi, belge, bilgisayar, dijital kayıt ortamlarında arama yapılmasını, kopya çıkarılmasını ve bilgisayar kütüklerine el koyma işlemi sırasında sistemdeki bütün verilerin yedeklemesinin yapılabilmesi için vergi müfettişlerinin hazır bulunması, aramanın 24 Temmuz’da başlayarak 30 Temmuz’a kadar sürmesine karar verilmesini istiyor.
- İstanbul Anadolu 3. Sulh Ceza Mahkemesi, aynı gün bu talebi reddediyor. - Ancak bu ret kararına rağmen vergi denetmenleri, polis eşliğinde 24 Temmuz sabahı Tüpraş’a baskın düzenliyor.
- Bu arada İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkemenin ret kararına itiraz ediyor. İstanbul Anadolu 12. Sulh Ceza Mahkemesi’ne yapılan itirazda, başsavcılık, (Anadolu 3. Sulh Ceza Mahkemesi) mahkemenin “talebin kabulüne karar vermek gerekirken reddetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu” bildiriyor.
İşin kapsamının göz önüne alınarak, 24 Temmuz 2013’te başlayıp 30 Temmuz’a kadar sürmesini istiyor.
- İstanbul Anadolu 12. Sulh Ceza Mahkemesi, başsavcılığın bu itirazını, 27 Temmuz 2013’te karara bağlayarak kabul ediyor. Aramanın “24 Temmuz 2013’ten başlamak üzere, 30 Temmuz 2013 gün sonuna kadar devam etmesi”ne karar veriyor
Yani?
24 Temmuz’da yapılan baskının mahkeme kararı 3 gün sonra 27 Temmuz’da ve “geriye dönük” olarak çıkıyor. Hukuksuzlukları özetleyelim:
- Mahkeme ilk aşamada arama kararı talebini reddetmesine rağmen Tüpraş’a baskın yapılıyor.
- İtiraz edilen mahkeme “arama kararını” baskından üç gün sonra ve geriye dönük olarak veriyor.
- Kocaeli’nde faaliyet gösteren Tüpraş’a ilişkin arama kararı İstanbul Anadolu Adliyesi’nden çıkıyor. Hisseleri Borsa’da işlem gören bir şirketin başına bunlar gelirken; ekonomi kurmayları, küresel yatırımcı konferanslarında sabah akşam “hukuki güvenlik” prensibine övgüler düzmeye devam ediyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hoşça kalın 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları