Bedri Baykam
Bedri Baykam bedri.baykam@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Say'dan Ergenekon'a 'Ortaçağ' Mahkemeleri

23 Ekim 2012 Salı
\n\n\n

21. yüzyıl, biz Türk yurtseverlerine farklı sürprizler yaptı. Uzay çağına giriyoruz derken ortaçağa geçiş yaptık. Dünya, zaten utanç verici din-ırk savaşlarının ortasındayken bu yüz kızartıcı çöküşlerin merkezi emperyalizmin kontrolünde gelişen başka bir girdaba kapıldık. Bundan 13 uğursuz yıl önce, irticanın kahpe kurşunları, dostum, büyük insan Ahmet Taner Kışlalıyı aramızdan almıştı. Bugün ise artık irtica diye bir kavramın olmadığını MGKye(!) kabul ettirip, yobazlığı yok sayanlar, antilaik Türkiyeyi dizaynında geçmişle tüm ilişkilerimizi koparmaya çalışıyorlar.

\n

Ortadoğuda bize biçilen hacivat-karagöz rolünü iyi oynayabilmek için ülkenin altını üstüne getiren iktidar, neye saldıracağını şaşırdı. Q klavyeden kürtaj haklarına, ilkokul yaşından hayvan besleme şartlarına (!!) kadar yaşamın tüm odaklarını hedef alan hükümet, sanki bu senaryonun beyin merkezlerinden alınmıştavsiyeler doğrultusunda çalışıyor. Ankarada 1. Meclis, Ulus Meydanı ve çevresindeki yapılardan ve İstanbulda Taksim Meydanından kurtulmak için kentsel dönüşüm projesi adını verdikleri saldırı planını uygulamak üzere her hazırlığı yaptılar. Bu arada 30 Ağustos Zafer Bayramı için uydurulan Atatürk anıtlarına çelenk koyma yasağından sonra, sıra 29 Ekim için Cumhuriyetçilere Yürüyüş yasağı getirilerek, halkın Atatürk sevgisini törpüleme arzusu ayyuka çıkarıldı. Demokrasi kelimesini tüm anlamlarıyla ıskalamış olan toplumumuz ise bu uygulamaları, hafif homurdanmalarla gelen bahtsız şikâyet seanslarıyla geçiştirmeyi deniyor!

\n

Fazıl Say davasını medyadan izlediniz. Binbir güçlükle duruşma salonuna sızabilmiş 50 şanssızdan biri oldum. Bu dönemin yüz kızartıcı davalarından biri Sayınki. Aynen Ergenekon, Balyoz ve Odatv davaları gibi, niçin açıldığı belli olmayan, kamu vicdanını yaralayan, insanapes dedirten bir dava. Bunu normal bir ülkede kime anlatsanız inanmaz, ilgi toplamak için söyleniyor zanneder.

\n

Twitterda Ömer Hayyama atfedilen sözler (milyonuncu kere basıldıktan sonra) insanlar tarafından tweet ediliyor. Fazıl da bunu takipçilerine yolluyor. Ve bu dizeleri onlarca yıldır yayımlayan, tweet edenler değil, Say, cımbızla çekilerek dava ediliyor. Hem de ne dava! Say, iddianameyi ve karşı tarafı dinlerseniz, sanki Türkiyedeki tüm toplumsal gerilimin tek sebebi!

\n

Fazıl tabii ki üzgün, yorgun. Sıkıntılı gözlerle çevresine bakıyor veKim bu adamlar, ne işim var benim burda? der gibi gözleri dalıp gidiyor.

\n

Tabii bu absürd davanın diyalogları kimi zaman sıcak atışmalar eşliğinde geçiyor. Şikâyetçilerden biri Gerekirse Fazıl Beyi Allahın varlığına ikna da ederiz; kanıtlarıyla ortadademe cüretini göstererek,laik hukuk düzeninden ne kadar uzaklaştığımızı tescil etmeye kalkışıyor. Salondan gelen tepkiler sonunda, duruşmanın izleyicisiz yapılma taleplerini mahkeme reddediyor...

\n

Ertesi gün Ergenekon davası için Silivriye gittiğimizde nihayet cezaları (!) biten Özkan ve Balbayla uzaktan kucaklaşabiliyoruz”. İzleyicilerle aralarındaki mesafeyi uzatmışlar! Ayrıca artık avukatlarıyla belge alışverişi yapamıyorlar. Yayıncı Ali Özoğul, Özkan ve Balbay kadar şanslı değil:

\n

Bana yazıp avukatı ile iletmeyi başardığı mektubunda durumunu şöyle özetliyor:

\n

Mahkeme başkanı ve üyeleri ile eskiden beri çok iyi tanıştıklarını tanık kürsüsünde ifade eden Bülent Orakoğlu isimli şahsiyete soru sormak için söz istedim diye salondan zorla çıkartıldım. Sırf bu nedenle sonsuza kadar duruşmalara katılmam yasaklandığı gibi bir de duruşma düzenini bozduğum gerekçesi ile Silivri Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundular.

\n

O davada sonra neler mi oldu? Birgizli tanık”, sesi değiştirilerek salona kameralarda antresini yaptı. Yemin etti! Adı, sanı, sesi olmayan o yemin ne işe yarar diye bakakaldım. Bir de daha önce neler söylediğini hatırlamadığı için, ifadesinin okunmasını istedi. Konuşan adamın diliyle, okunan metin arasında uçurum vardı. En alakasız şekilde aşırı sağcı Ecevit isimli bir zatın PKK-DHKPC ve güvenlik güçleri arasındaki zikzaklarını çelişkilerle anlattı. Bu arada 2008 sonuna kadar temasta olduğuEceviti, kamera salonda gezerken hemen tanıyıverdi(!). Fakat şansa bakın ki o da 2007den beri tutukluymuş! Böylece senaryo tutmadı, yandaşlar Terörist teşhis edildi manşetini patlatamadılar. Öğlen arasında Tuncaya sordum: Bunların sizinle ne ilişkisi var, ben mi anlayamadım, linknerede dedim. Tuncay kahkahalarla güldü: Link filan yok. Saçmalık burda zatendedi. Fesüpanallah! Devran dönmeye devam ediyor...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları