Bedri Baykam
Bedri Baykam bedri.baykam@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

CHP'nin İkiz Kurultay Krizi

28 Şubat 2012 Salı
\n\n\n

CHPnin biraz gönülsüzce demokratlığa soyunan iki ucu, hafta sonu iki kurultay toplayarak partinin son 10 yılda yaşanan acayipliklerine bir yenisini ekledi. Bu ikiz kurultayların biri, en büyük salonda, on binlerce konuk ve medya mensubu ile yapıldı. Bu İktidarın kurultayıydı. Bir de ertesi gün, özürlü ikiz muamelesi gören Muhalefetin kurultayı vardı. Çok daha mütevazı Ahmet Taner Kışlalı Salonu layık görülmüştüjethızıyla sonuçlandırılan bu kurultaya

\n

Birinci gün büyük bir görkemle başladı. Dev ekrandan inadına Gençliğe Hitabeyayımlanırken, çoğunluk toplanamadı dedikoduları alıp başını yürümüştü bile. Neyse ki olayın çeşitli itiş kakışlardan sonra çözüldüğü görüldü de dev bir fiyasko riski atlatılabildi. Bu tüzük olayının neden çok önemli olduğunu herkes kolay anlayamaz. Tüzük, sosyal demokrat bir partinin seçim sonuçlarını toptan değiştirebilen Pandora’nın kutusu gibidir. Mesela, Parti Meclisi seçimi, herkesin yer aldığı Çarşafliste ile mi, yoksa Başkanın demokrasiyi yerle bir eden Bloklistesi ile mi yapılacak? Yanıt: Güya Çarşafla yapılacak ama Blok liste, Demoklesin kılıcı gibi her an kullanılabilecek şekilde orada inatla tutuluyor. Ya da ne yazık ki milletvekili adaylıkları saptanırken genellikle genel merkez yoklaması yapılır ve Başkan ile yakın çalışma arkadaşları, her ilin adaylarını belirlerler. Sonra ne mi olur? Aday sıraları açıklandıktan sonra, örgütün bir kısmı istifa eder, bir kısmı küser,Vay, daha dün partiye giren adam benden öndediye köşesine çekilir. Bir kısmı Öldürsen seçimde çalışmam der. Halbuki tüm üyelerle önseçim yapılsa, kimsenin gıkı çıkamayacak, Parti daha başarılı olacak, herkes işine bakacak; hezimet bile varsa, suçu kendinde arayacak. Partinin içini kemiren koca sıçan yok edilmiş olacak. Peki bu hayati konu gerçekleştirilebildi mi CHP Kurultayında? Hayır. Yüzde 15 (ve ek maddelerle daha fazla) genel merkez kontenjanı korundu!

\n

Ama itiraf edeyim, değişen bazı maddelerden büyük haz aldım. En başta kadınlara ve gençlere olumlu ayrıcalık kotası. CHP siyasetini yakından izleyenler, bu fikri ilk olarak benim 2003 yılında Genel Başkan adayı olduğum süreçte basına ve tüm Türkiyeye en detaylı şekilde anlattığımı ve ana söylemimi bu devrim üzerine kurduğumu hatırlayacaklar. 2010 Ocak ayında da gerek Sayın Kılıçdaroğlu, gerek Sayın Baykala Demokratik Devrim Hareketinin hazırladığı ve sayısız parti içi demokrasi atılımı içeren yeni demokratik tüzük çalışmasını aktardık. Sonuçta Kadınlar ve Gençler devrimi nihayet iki gün önce yaşama geçebildi. Diğer birçok başka devrim ise beklemede. Mesela Akıllı kart devrimi Umarım bu da aynı şaşkınlıkla 10 yıl beklemez!

\n

1. Kurultayda antidemokratik parti-içi-iktidara takılan birçok maddenin hatırlatılması dışında, Haluk Koç, Sabri Ergül, Örsan Öymen ve ben, ayrıca partinin eksen kayması konusunu konuşmalarımıza yansıttık. Koç artık numaracı Cumhuriyetçilere göre parti siyasetinin saptanmasına son verilmesini talep ederken, Öymen de neden laiklik savunusu ve halkın ekonomik sorunlarının aynı anda ele alınamadığını sordu. Ergül, Kılıçdaroğlu yönetiminin verdiği sözleri unuttuğunu hatırlattı. Kendi konuşmamda ise CHPnin bu kritik süreçte tek umut olduğunun farkına varıp, iktidara giden yolu bulmasının şart olduğunu vurguladım. Partinin ideolojisi hakkında da şunları ekledim: Partinin DNAlarıyla oynamayın. Ezber bozmak adı altında CHP siyasi yörüngesinden ve temel felsefesinden uzaklaşamaz. Ezber bozmak, AKP gibi olmak değil, farklı yaşam tarzlarını öne sürmek ve ısrarla faşizme, yobazlığa, emperyalizme bayrak açmaktan geçer... Parti 2-3 milyon kişilik mitingleri şimdi yapmazsa ne zaman yapacak? 2. Kurultayda, imzacı muhalifler adına konuşan İsa Gök, kendisine ayrılan yarım saatte çok başarılı şekilde, yapılan tüzük değişikliklerinin birçoğunun neden demokrasiye hizmet etmekten uzak olduğunu net şekilde açıkladı. Medyanın büyük demokratikleşme olarak sunduğu Tüzük Kurultayının, esasında 362 muhalif vekil sayesinde toplanabildiğini hatırlatan Gök, partide nasıl tek adam yönetimine gidildiğini, şu andaki verilerle yönetimin 188e yakın vekili merkez yoklamasıyla belirleyebileceğini ve bunun zaten CHPnin kapasitesi olduğunu hatırlattı. Sonra ne mi oldu? Alıştığımız şekilde(!) her şey hızla oldubittiye getirilerek paketlendi ve Kılıçdaroğlueğretireformlarla dolu yeni bir sürece yelken açtı

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları