Bir yıl önce, 5 Aralık 2020’de Türkiye’nin yetiştirdiği en değerli sahne tasarımcılarından, güzel insan Ali Cem Köroğlu’nu, yeni yılın ilk gününde de kardeşi Ayşe Köroğlu’nu inanılmaz bir ihmaller zinciri sonucunda Covid-19’dan yitirmiştik.

YARATICI SANATÇI HEYECANI

17 Kasım 2010 kişisel tarihimin unutulmaz günlerindendir. 2019’da yitirdiğimiz, resim sanatımızın özgün köşe taşlarından İbrahim Balaban’ın aynı adlı eserinden Haldun Çubukçu’nun oyunlaştırdığı, Ankara Devlet Tiyatrosu’nda (DT) sahneye koyduğum “Şair Baba ve Damdakiler”in prömiyeri vardı o gün. En ön sırada Balaban, ailesiyle birlikte oturmuş, Bursa Cezaevi’nden, “Şair Baba”sıyla, Nâzım Hikmet’le geçirdiği mahpusluk yıllarından sahneye süzülenleri, kendi hikâyesini izliyor, heyecandan yerinde duramıyordu. 

O oyunun dekor ve kostüm tasarımını Ali Cem Köroğlu yapmıştı. Hep yeni denemeler vardı aklında. Sahne teknolojisine meraklı, dünya tiyatrosunu sürekli takip eden, eleştirel, sorgulayıcı bakışını koruyan Ali Cem, yaratıcı sanatçı heyecanının tarifi gibiydi.

Aynı dönemde Ankara’da, dekor-kostüm tasarımını yine onun yaptığı bir başka oyun izledim: Boris Vian ve John Steinbeck’in yapıtlarından Gökhan Aktemur’un oyunlaştırdığı, kısa süre önce yitirdiğimiz, AST’ın kurucularından, efsane oyuncu Işık Toprak’ın oğlu Umut Toprak ve Gökhan Aktemur tarafından sahneye konan “Karıncalar/Bir Savaş Vardı”. Savaşı bir askerin gözünden sorgulayan oyunda, Ali Cem’in kurduğu etkileyici, çağrışımlarla dolu çevre düzenini unutamam.

İNANILMAZ İHMALLER ZİNCİRİ

Kim bilebilirdi ki aynı oyunun bir başka versiyonu, yaklaşık 10 yıl sonra, bazı yöneticilerin inanılmaz ihmalleri, pandemiyi hiçe sayan inatları ve hırsları sonucunda Ali Cem Köroğlu’nu ve Ayşe Köroğlu’nu aramızdan alacak, bir aile yok olacak...

Hatırlayalım: Kasım 2020’de DT Genel Müdürü Mustafa Kurt’un Covid-19 testi pozitif çıktı. Eşi İzmir’e, oğlu Akın Kurt’un yanına gitmişti. Çünkü Akın Kurt’un tek başına oynadığı “Karıncalar/Bir Savaş Vardı”nın 24 Kasım’da İzmir DT’de prömiyeri vardı. Kurt’un eşi de İzmir’de rahatsızlandı ve prömiyeri izleyemedi. Akın Kurt’un da prömiyerin ertesi günü yaptırdığı testi pozitif çıktı. Bu versiyonun da dekor-kostüm tasarımını yapan Ali Cem Köroğlu Ankara’ya döndü. Evde fenalaştı, testi pozitifti, 5 Aralık’ta hayatını kaybetti. Ardından kardeşi Ayşe Köroğlu da hastaneye kaldırıldı, 1 Ocak’ta hayatını kaybetti. 

O sırada CHP İstanbul Milletvekili olan Sera Kadıgil’in bütçe görüşmelerinde yaşananları “cinayetin anatomisi” diye nitelediği konuşmasından sonra kürsüye gelen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy müfettişlerin görevlendirildiğini, konunun soruşturulduğunu söyledi. Kültür Sanat-Sen’in suç duyurusu üzerine de konu savcılıkça incelendi, kovuşturma gereği duyuldu ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan devlet memuru olan ilgililer hakkında soruşturma izni talep etti. Bakanlık 8 Nisan 2021’de bu izni verdi; sonra ilgililer, bu iznin kaldırılması talebiyle, daha anlaşılır bir ifadeyle, haklarında adli kovuşturma açılmasını engellemek için Danıştay’a başvurdular. 

Danıştay ne karar verdi, bilmiyorum. Bakanlık müfettişlerinin soruşturması nasıl sonuçlandı, onu da bilmiyorum. Sanatçı sendikaları ve örgütlerinden bu konuda bir ses çıktı mı, duymadım. Bildiğim şu: Ali Cem Köroğlu ve Ayşe Köroğlu gibi iki değer artık aramızda değil, bir evin ışıkları artık yanmıyor. Ve “Karıncalar/Bir Savaş Vardı” hiçbir şey olmamış gibi Kasım 2021’de yeniden “perde” deyip üç hafta oynandı. 

Mayın tarlasında sıkışan insanlığı anlatırken kendisi mayın tarlası olmuş bir oyun. Hesabı kim verecek?