Ayşe Emel Mesci

Beyaz adam mantığı

07 Ağustos 2023 Pazartesi

“Biliyorum beyaz adam bizim gibi düşünmez. Beyaz adam topraktan istediğini almaya bakar ve sonra yoluna devam eder. Çünkü toprak beyaz adamın dostu değil düşmanıdır. Beyaz adam topraktan istediğini alınca başka serüvenlere atılır. Beyaz adam annesi olan toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne alınıp satılacak, işlenecek, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar. Onun bu ihtirasıdır ki toprakları çölleştirecek ve her şeyi yok edecektir.” 

Amerika yerlilerinin şeflerinden Seattle, kabilesini bir rezerv alanına taşıyıp topraklarını satın almak istediklerini bildiren ABD başkanının teklifine cevap olarak yaptığı söylenen 1854 tarihli konuşmasında, “beyaz adam”ın onlara anlaşılmaz gelen, çünkü doğaya, yaşama, havaya, suya aykırı mantığını bu cümlelerle saptamıştı.

AKBELEN’DE DOĞA KATLİAMI

Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Akbelen Ormanı’nda yaşanan doğa katliamını, o güzelim ağaçların acımasızca kesilişini, sadece yaşam ve geçim alanlarını değil anılarını, geçmişlerini de korumak için direnen İkizköylülerin söylediklerini, onları desteklemeye gelen yaşam savunucularını, karşılarına dikilen devletin jandarmasını izlerken, Seattle’ın tam yüz yetmiş yıl önce teşhis ettiği “beyaz adam” mantığının bizdeki örneklerini görmüş oldum.

O özel şirketler için neydi ki kesilen ağaçlar? Telafi edilmez bir şekilde çölleştirdikleri bir coğrafya parçasının ne önemi vardı? “Topraktan istediklerini alacaklar, sonra da yollarına devam edeceklerdi.” Onlar için o toprak “alınıp satılacak, işlenecek, yağmalanacak bir şey”di. İşlettikleri termik santralın, o santralda kullanmak üzere açtıkları ve açacakları kömür madenlerinin çevreye verdiği ve vereceği zararın farkındalar mı? Seattle’ın “Bizim gibi düşünmez” dediği “beyaz adam”dan daha fazla farkında olduklarını veya bunu daha fazla umursadıklarını sanmıyorum. 

Peki devletin güvenlik kuvvetleri bu özel şirketlerin bekçiliğini niye yapıyorlar? Çünkü siyasi iktidar da aslında açıkça söylemekte yarar var, devletin kurumları da doğaya ve gezegen üstündeki yaşama karşı aynı umursamaz, aynı yıkıcı tavrı, aynı “beyaz adam” mantığını paylaşıyorlar. Yoksa kendi yaşam kültürlerini, tarihlerini savunan köylülere ve onların haklı çığlığına omuz veren yaşam savunucularına karşı bu acımasız, duyarsız tavrın sergilenmesi mümkün olur muydu? 

RANT TOPLUMU

Her ağzını açan siyasinin kötüleyici bir sözcük olarak kullandığı “rant” aslında bu toplumun iliklerine kadar öyle işlemiş ki “rant uğruna” nasıl bir cinayet işlendiği tam idrak edilemiyor. Bu gidişin varacağı nokta konusunda Seattle’a kulak vermekte yarar var: “Canlıların yok edildiği bir dünyada insan ruhu yalnızlık duygusundan ölmez mi? Unutmayın bugün diğer canlıların başına gelen yarın insanın başına gelir. Çünkü bütün hepsinin arasında bir bağ vardır. Şu gerçeği iyi biliyoruz: Toprak insana değil, insan toprağa aittir ve bu dünyadaki her şey, bir ailenin fertlerini birbirine bağlayan kan gibi ortaktır ve birbirine bağlıdır.”

Kutuplaştırma siyasetiyle kendinden saymadıklarını bu ülkenin “Kızılderilileri” haline getirmeye uğraşan “beyaz adam” mantığı, itiraz etmeye, eleştirmeye, halkın haber alma hakkı adına işlerini yapmaya devam edenleri de susturma, deyim yerindeyse “rezerv alanlarına kapatma” siyasetini de sürdürüyor. TELE1’in genel yayın yönetmeni Merdan Yanardağ’ın 41 gün önce tamamen hukuksuz bir biçimde tutuklanmasının ardından TELE1 ekranları da 7 gün süreyle karartıldı. Şimdi de gazetemizin yazarı Barış Pehlivan, bir kez daha cezaevine gönderilmek isteniyor. Anlaşılan “beyaz adam” yoluna yalnız devam etmek istiyor. Ama Seattle’ın yaptığı hatırlatmayı unutmamasında yarar var: “Geceleri şehir ve kasabalarınızın caddeleri boşalmış gibi görünse de aslında bir zamanlar oralarda yaşamış ve bu güzel toprakları gerçekten seven ruhlarla dolu olacaklardır. Beyaz adam asla yalnız kalamayacaktır.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Dünya bir sahnedir 1 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları