MERSİN - Geçen haftaki Kayseri yenilgisinden sonra belli ki Carvalhal yabancı ruhla bu gemiyi yürütemeyeceğini anlamış. Mersin karşısında bunu gördük. Kara Kartal özüne dönmüş. Almeida ve Fernandes ilk 18’e alınmamış; Aurelio, Sidnei ile Edu yedeğe çekilmişti. Yani Türkçe konuşan, birbirinin dilinden anlayan futbolcular yan yana gelmiş. Kimse kusura bakmasın. Benim Mustafa Pektemek’im ‘ağır’ top Edu’dan 10 kat daha faydalı. Attığı golde de bunu gördük. Sağ taraftan gelen ortada kaleciye baktı ve topa vurdu, Beşiktaş’ı oksijen çadırından çıkardı.

Elbette Necip ile Veli değişiklikleri de yerinde. Fernandes iyi futbolcu olabilir. Ama bu ikili sahaya yüreğini yansıttı. Keza Beşiktaş’ın çocuğu olan Ernst de öyle. Biraz yürek, biraz şans ve kritik noktalardaki kaleci kurtarışları, 3 puanı getirmeye yetiyor. Mersin-Beşiktaş maçına bakıyoruz; ev sahibi kötü oynamamış, istatistiklerde önde. Daha çok atak yapmışlar, daha çok şut çekip, Cenk’e takılmışlar ve pas yüzdeleri de Beşiktaş’a göre yüksek. Ben Yahia ve Beto biraz şanslı olsa farklı şeyler konuşurduk ama futbol böyle bir oyun. Atan gemisini yürütüyor...

Geçen hafta F.Bahçe, dün de Beşiktaş karşısında istediğini alamayan Nurullah Sağlam’ın talebeleri önümüzdeki günlerden itibaren çıkışa geçecektir. Çünkü iyi bir ekip kurmuşlar. Belki yaş olarak ‘kemale ermişler’ çoğunlukta ama futbol deneyim bazlı bir şey. Tunuslu Yahia sakatlanıp, çıkana kadar sahanın en iyilerindendi. 3 büyükler tonla para veriyorlar ama bu kalitede oyuncu bulamıyorlar.

Ve bir paragraf da Quaresma için. Kabul, ünü Türkiye sınırlarını aşmış bir yıldız. Ama dün öyle bir gol kaçırdı ki şaşırırsınız. Holosko çizgiye indi, ‘al da at’ diye önüne bıraktı topu. O ise gol olmayacak tek yere, rakip savunmacıya nişanladı. Eğer Mersin İdmanyurdu bir karambol golü bulup, skoru dengeleseydi; bunun faturasını Q7’ye ödetirlerdi.