Arif Kızılyalın

Uğur Mumcu, Aziz Sancar ve 6’lı masa!

22 Ağustos 2022 Pazartesi

“Ben Atatürkçüyüm... Ben, Cumhuriyetçiyim... Ben laikim... Ben antiemperyalistim... Ben tam bağımsız Türkiye’den yanayım... Ben insan hakları savunucusuyum... Ben terörün karşısındayım... Ben yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım...”

Bu sözlerin sahibi Uğur Mumcu, eğer hain bombalı suikastın kurbanı olmasaydı, bugün 80. yaşını kutlayacaktı.

Evet, 51 yaşında ayrıldı aramızdan; koparıldı dünyamızdan.

Peki fikirleri silinip gitti mi?

Hayır...

Gazetecilik anlayışı silindi mi?

Hayır...

O yüzden Uğur Mumcu, hep 51 yaşında.

Ve Uğur Mumcu’nun 51. yaş gününde hukukçu Olgaç Över“Belleğimizdeki halk kahramanı” Uğur Mumcu’yu yazdı:

“Sembole dönüşmüş halk kahramanları toplumun kalbinde yaşamaya devam eder...”

Keyifle okuyacağız...

***

Yine yoğun bir hafta geride kaldı. Cumhuriyet bir taraftan sıcak haberi “gerçek” yönleriyle okuyucusuna ulaştırma telaşını yaşarken bir yandan da özel çalışmalarıyla gündem yarattı. Tarım Kredi Kooperatif marketlerindeki indirim “kandırmacasını”, “İndirim yok, bindirim var” başlığı ile yorumlayan Cumhuriyet, sözde indirim yapılan bazı ürünlerin, zincir marketlerde daha ucuza satıldığını belgeledi. Yine haftaya damgasını vuran Merkez Bankası’nın faiz indirimi de sürmanşetten “Akıldışı indirim” başlığı ile kamuoyuna aktarıldı. Ki burada bir parantez açalım.

ABD ve Avrupa ülkeleri dahil, herkes faiz artırıp enflasyonu frenlemeye çalışırken “tek adam”ın etki alanındaki Merkez Bankası’nın (MB) faiz indirimi kararı, ülkedeki hangi ekonomik veriyi düzeltecek bilen -anlayabilen- yok. Öncelikle bu indirim, bankaların faizini etkilemiyor. Çünkü politika faizi ile piyasa faizi farklı şeyler. İhracatçı deseniz, onlar “sadece döviz kurundaki aşırı dolarizasyon” nedeniyle yabancı ülkeler tarafından tercih edildiğinin farkındalar, mutlu değiller. Yurttaş, faiz indiriminin tetiklediği döviz nedeniyle alım gücünü iyice yitirmiş durumda.

Peki bu durumdan kim kârlı çıkacak? Açıkçası, yurtdışından güçlü dolar kuru ile gelip Türkiye’deki kaynakları ele geçirmeye çalışan yabancı sermaye dışında bu faiz indirimini memnuniyetle karşılayan yoktur. Hatta parasının yüzde 72’sini dövize bağlayan, “varlıklı kesim” bile, MB’nin kararını çekince ile izlemektedir.

Kimilerinin AKP’nin seçim ekonomisi yorumu da çok doğru değil. Çünkü Türkiye’de bu ekonomik verilerle sandığa gidildiğinde 2002 seçimlerinin bir benzerinin yaşanacağı da gün gibi ortadadır.

Seçim demişken dün 6’lı masanın altıncı ve son toplantısı düzenlendi. Kim ne diyecek bilinmez ama masanın mönüsü şöyleydi: 

“Cumhurbaşkanı adayını 6’lı masa belirleyecek..”

Cumhuriyet bilgi notu ekleyelim bu habere; o aday 6’lı masadan biri olacak. O ismi de ekimde CHP’nin Söğütözü binasındaki buluşmada açıklayacaklar.

***

Cumhuriyet’in özel haberlerine gelecek olursak, yazarımız Orhan Bursalı, bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar’ın, beyin kanserine ilişkin çalışmasını sadece Türkiye’ye değil, dünyaya duyurdu. Eğer deneyler başarı ile sonuçlanırsa kanserin yeni tedavisi, Cumhuriyet tarafından kamuoyuna açıklanmış olacak. Orhan Bursalı’yı haber refleksi nedeniyle kutluyoruz. Sefa Uyar’ın “Köyler imama kaldı” manşeti de geride kalan yedi güne damgasını vurdu. AKP’nin eğitim politikası sonucu öğretmenler köylerden çekilince bu yerleşim alanlarında tek devlet yetkilisi imam kaldı. İmam demişken Diyanet TV’nin, “Kadınlar pantolonlarla toplum içine çıkmamalı” yayını da ne yazık ki laik Atatürk Türkiyesi’nin geldiği noktayı gösteriyor.

Sarp Sağkal’ın, Kızılay’da AKP tabanlı isimlere huzur hakkı ödendiğini belgelemesi, ülkenin nasıl arpalık haline getirildiğini ortaya koyan çalışmaydı.

Gökhan Kam’ın, “AKP, İBB’nin yolunu kesti” başlıklı haberi, merkezi yönetimin bu kez Ulaştırma Bakanlığı aracılığıyla Ekrem İmamoğlu’na iş yaptırmama planını ortaya koydu.

***

Son olarak hür ve özgür haberciliğin merkezi Cumhuriyet’in gerek Basın İlan Kurumu gerekse hukuk yoluyla susturulmak istenmesine değineceğiz. Cumhuriyet önceki aylarda yine birilerinin ayağına basmış olacak ki Kişisel Verileri Koruma Kurumu, yazarımız Miyase İlknur’un, AKP’li Ravza Kavakcı’nın çift maaş aldığı haberini “kabahat” saydı ve 30 bin lira idari para cezası uyguladı. Oysa Miyase İlknur orada, üstelik İBB kaynaklarınca da doğrulanan yazısıyla, kamu yararını gözetiyordu.

Yeniden görüşmek üzere.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tarihi gol 4 Kasım 2024
Milliyetperveriz! 29 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları