Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Tren kaçtı artık!
Geçenlerde Tarım Bakanı İbrahim Yumaklı ile Ticaret Bakanı Ömer Bolat, fahiş fiyat artışıyla mücadele ve tüketiciyi korumaya yönelik bir koordinasyon toplantısı yaptı. Daha doğrusu resmi kaynakların duyurusu bu noktadaydı.
İlk atandıklarında, enflasyon çıldırıp, hayat pahalılığı dünya rekorları kırarken atacakları adımı yeni atıyorlar. Cuma günü www.ilkbaskı.com, “Biraz geç kalmadınız mı?” başlığı ile duyurdu bu gelişmeyi.
Gerçekten çok geç kaldılar hayat pahalılığı ile mücadelede. Son trenin son vagonu kaçtıktan sonra, biraz da “Fırsatçılara göz açtırmayacağız” diyen cumhurbaşkanına şirin gözükmek için sergilenen bu çaba ancak BKM’nin Çok Güzel Hareketler programına skeç olur.
Şimdi kimse, “Serbest piyasa ekonomisinde fiyatlara karışamayız” demesin. Yasada fırsatçılıkla ilgili maddeler var ama uygulayan yok! Geçenlerde, rehberlik yapan bir Cumhuriyet okuru ile sohbet ettim. Milano Katedrali yakınlarındaki Giornali Con Cafe’de 1.6 Avro’ya espresso içtiğini söyledi. Dünyanın en iyi ayaküstü kahvecisi bu arada! Devam etti: “Milano’da garson ve baristaların aldığı ücret ortada. Bizdeki gibi 500 Avro’ya çalışmıyorlar. Elektrik daha pahalı, kira deseniz arşa vurmuş. Ama o kahveyi standart fiyata satıyor. Senin en sıradan Beyoğlu’ndaki isimsiz kahvecin yeni nesil kahve için 180-200 TL’den kapı açıyor. Bu fırsatçılığa göz yummaktır. Cumhurbaşkanının yerinde olsam ticaret bakanını bırakın kabineye Ankara’ya sokmam.” Haklı, benim de başımdan benzer bir olay geçti. Euro 2024 için Almanya’ya gittiğimde Rewe markette Ritter Sport diye çokça bilinen çikolatanın fiyatı gözüme çarptı, 1.39 Avro’ydu; almadım. Türkiye’ye dönüşte zincir marketlerden birinde aynı ürün 172 TL idi. Dört misli fark var arada! Araştırdım, evet yüksek vergi söz konusu, ithalat teminatı nedeniyle finans gideri de yüksek. Ama bu artık arsızlık!
***
Söz fiyat tutarsızlığından açılmışken CHP’li bazı belediyeler gerçekten halka soluk aldırıyor. Örneğin Beyoğlu’nda İnan Güney, zarar etme pahasına sosyal tesislerde emeklilere 5 TL’ye yanında su ve çikolata ile kahve satıyor. Ataşehir’de Onursal Adıgüzel sosyal marketlerle halka gıda desteği veriyor. Marmaris’te Acar Ünlü, tüm sahili halka açmış, şemsiye, duş, kabin, tuvalet ücretsiz. Limanda özel işletmeler 300 TL’ye buzlu kahve satarken deniz kenarı halk büfelerde tost 50, ayran 15, çay 10 TL. Darısı Çeşme ve Bodrum ile tüm CHP’li belediyelerin başına! Umarız Marmaris gibi CHP’li belediyeler genel başkanlarının özellikle sahillerin halka açılması konusundaki hassasiyetine (işletmecileri karşılarına alma pahasına) kulak verir!
PEKİ YA YANDAŞ VAKIFLAR?
Saray iktidarı CHP’yi, belediyelerin SGK borçlarıyla sıkıştırıyor. Öncelikle vergi kutsaldır, o borç ödenmelidir, ancak çoğu AKP döneminden kalma borçlar için tam da halka destek projeleri açıklanırken düğmeye basılıyorsa bu siyasi bir intikamdır.
Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin parasına sahip çıkmak konusunda samimi ise işe yandaş STK, dernek, tarikat ve cemaate tanınan maddi desteği kesmekle başlayabilir. Hatta oğlu Bilal Erdoğan’ın denetimindeki Okçuluk Vakfı ve TÜGVA’dan tasarrufa başlarsa kamu vicdanı zarar görmez.
FINDIK NEREYE KOŞUYOR?
Türkiye dünya fındık üretiminin yüzde 80’inini karşılıyordu, bu oran yüzde 60’a düştü. İklim değişikliği, artan girdi fiyatları ve Cumhuriyet’in gündeme getirdiği fındık düşmanı kahverengi kokarca böceğinin verdiği zarar kaybın nedeni. Bir de Türkiye dışındaki üreticilerin modern tarıma dönemesi, bizde ise babadan kalma yöntemdeki ısrar fındığı kırıyor! Peki çözüm ne? Elbette zarar ettirmeyecek taban fiyat ve modern tarım teşvikleri. Bunu Ulusal Fındık Konseyi Yönetim Kurulu üyesi Selahattin Arslantürk söylüyor. 130 TL’nin altında verilecek taban fiyat fındıkçıları batırır. İktidarın 110, muhalefetin 160 TL önerilerinden nasıl bir sonuç çıkar bilinmez ama fındıktaki lider ülke imajı elden giderse bunun sorumlusu Tarım Bakanlığı’dır. Buğday, arpa, çay üreticisinden sonra fındık üreticisini küstürmek üzere olan Bakan Yumaklı, koltuğunda nasıl oturuyor bu sorunun yanıtını da Cumhurbaşkanı Erdoğan vermeli.
Dipnot: Paris’te madalya kazanan Azerbaycanlı ve Kazak sporculara ülke bayrakları ile kutlama yapma izni verilmedi. Aynı olimpik komite ABD, Japonya, Fransa bayraklı sporculara ses çıkarmadı. Bu resmen ayrımcılıktır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Elazığspor'dan maça çıkmama kararı!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Trabzonspor'da ayrılık!
- Kılıçdaroğlu'na 'Meral Akşener' yanıtı
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!
- Al Nassr'dan Talisca açıklaması!