MADRİD - Bir gün önce Galatasaray, dün de Efes... Nedir bu Real Madrid’den çektiğimiz. Anlaşılan Efes maçın havasına girememiş. Aslında iddiasız Zalgiris ve Malaga yenilgileri olmasa dünkü yenilgi ‘nazarlık’ olurdu ama temsilcimiz o treni ne yazık ki kaçırmıştı. Düne dönersek ilk periyotta Real’in 3’lük bombardımanına ragmen Efes ayakta kaldı. Ancak sezon başından beri baş ağrıtan boş hücumlara rakibin önemli isimleri Llull ve Fernandez’in sayı bombardımanı eklenince maç kopup gitti. Kenardan gelen sakat Vujacic de kısır skor sorununu çözemeyecekti. Keza rotasyon da. İşin kötüsü ribauntta da final toplarını 10 bin seyircisinin desteğiyle Madrid alıyordu.

47-30 geçilen ilk yarının ardından 18-18’lik 3. periyot Efes’in Madrid’e yetişemeyeceğini belgeledi. İsabetsiz dış şutlar, top kayıpları boğanın Efes’i sişlemesine yetmişti. Farmar, Shipp, Gordon, Vujacic ve Kerem’in attığı toplam sayı 31’de tıkanırsa kazanmak mucizelere kalır. Hele rakibin sadece iki adamı (Llull-Fernandez) o sayıyı tutturuyorsa!

Efes de bu mucizeyi gerçekleştirecek dinamizmde değildi. Maç bittiğinde 20 sayılık yenilgi ağırdı. Artık kulaklar Atina’daki Panathinaikos-CSKA maçındaydı. Panathinaikos kazanırsa Efes 4. olacaktı. Ne var ki, Ruslar galip gelince Efes 3. oldu ve öteki grubun lideri Barcelona’ya düşmekten kurtuldu; Olimpiakos ile eşleşti. Ne diyelim teşekkürler CSKA.