Arif Kızılyalın

Selam Sana Yahya Kemal, Orhan Veli!

18 Temmuz 2011 Pazartesi
\n

Asyadan suya gir, Avrupada kıyıya ayak bas...

\n

Türkiyeye, İstanbula, İstanbulun da inci gerdanlığı Boğaziçine özgü bir fantezi olsa gerek.

\n

Evet, dün binden fazla spor gönüllüsü, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesinin organizasyonunda dünyanın en eski iki kıtası Asyayla Avrupayı kulaç kulaca birleştirdi. Dile kolay, 6.5 kilometre; akıntısı var, girdabı var, ters rüzgârı var, yuttuğunuz tuzu da işin cabası.

\n

Ve bu satırların yazarı da dün bin küsur şanslının arasındaydı. Kanlıcadan suya girdi ve o hızla Kuruçeşmeden çıktı.

\n

Peki kolay mıydı?

\n

Asla. Elbet serde eski yüzücülük, Boğazın her santimini ölçmüş kürekçilik deneyimi vardı ama Karadeniz yine deli deli akıyordu Marmaraya.

\n

Hele sabahın erken bir vakti kalkıp gelmişseniz Kuruçeşme Cemil Topuzlu Parkına; kayıt, giysi emaneti peşinde koşmuşsanız daha yarış öncesi soluğunuzu tüketmişsiniz demektir. Yine de 3 tekne dolusu yüzme sevdalısı şarkılarla gittiler Kuruçeşmeden demir alıp Kanlıca İskelesine. Çünkü tarihe geçeceklerdi kendilerince...

\n

Yaşa hürmetten olsa gerek başlangıç noktasına giderken 40 yaş ve üzeri grubun motoru yanaştı iskeleye öncelikli olarak, sonra 30luklar ve 20 yaş... 5’er dakika arayla verilen startın ardından Boğaziçinin gri-mavi suyu bir anda bone-yüzücü gözlüğü ve mayoyla renkleniyordu.

\n

Profesyonel sporcularla Hollandadan, Rusyadan, İtalyadan gelen yüzücü kökenli isimler, çala kulaç arayı açtı. Sonra veteranlarla antrenmanlı grup ikinci bölümü oluşturdu. Ancak sabah dönen rüzgâr ve çıkış yerindeki ters akıntı, daha ilk 50 metrede kaslardaki gücü tüketince, herkes birbirine parkur danışmaya başladı yüzerken. Kuleliye paralel mi gitsek, köprüyü mü ortalasak, Arnavutköyden içeri mi girsek derken görece doğru karar Galatasaray Adasını kerteriz kabul edip bitişe odaklanmaktı. 1 kilometre, 2 kilometrederken insanın canı sıkılıyor. Sağa sola bakıyorsunuz Hatta ‘Ne güzel kentsin sen İstanbul’ diyorsunuz Yahya Kemal ile Orhan Veli’nin yattığı Aşiyan’ı selamlarken. Gerçekten hoş parkurdu; solunuzda Çengelköy, sağınızda Hisar; akıntı da benimle artık, umurumda mı dünya dedik ama son 500 metrede hayatın gerçekleriyle de tanıştık. Çünkü çıkıştaki ters akıntı bitişte de bizleri bekliyordu.

\n

6 kilometreyi yüz, son 500de pes et. İnsanın doğasına aykırı. Serbest stile yüklenenler, zikzak çizenler, bir içeri bir dışarı derken finiş noktasını kaçırıp takip motorlarınca sudan toplananlar derken saat hakemlerinin 1 saat 20 küsur dakika sözü...Gerçekten bitmiştim. Ama ben de bitmiştim yüzlerce arkadaşım gibi... Hele yabancı konuklar... Galiba alışmışlar hayatları boyu sığ sularda, akıntısız parkurlarda kulaç sallamaya; bizim akıntılı suyu görünce felekleri şaştı. Hollandalı, Rus ve İtalyanlara göre Yunanistandan gelen Endaksi Yüzme Kulübü sporcuları daha şanslıydı. Çünkü İstanbullu mihmandarları onlara parkur çizmişti start öncesi iskele üstünde... Suda yüzerken ayağına kramp girene yardım edenler, gözü kan çanağına dönenlere kendi gözlüğünü verenler, bitişte Bırakıyorum galiba diyenlere bir koluyla destek verenler de vardı.

\n

Güzel şey şu yüzme... 1 saat 20 dakikalığına da olsa sporumuzun son dönemde yaşadığı çirkinliklerden kurtulmak gerçekten güzel...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Prag’da kasım ayı! 27 Kasım 2024
Trump, TFF, UEFA 22 Kasım 2024
Sorunları Atatürk’le! 20 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları