1 Kasım 1922’de saltanat kaldırılmıştı. Ama gel gör ki 2015’in hem de 29 Ekim’inde hem de Cumhuriyet Bayramı’nda kazın bacağı öyle değilmiş.
Özellikle de futbol arenasında gerçek bir saltanat hüküm sürüyor. Futbolu yönetenler, kenarında dolaşanlar, yorumlayanlar ya saltanat kayığına binmiş ya da kayığın su yoluna girmişler. Örnek istemeyin; çarşamba gecesini anımsayın. Bir kulüp başkanının arkasına aldığı siyasi güçle ilan ettiği derebeyliğini zihinlerinizde canlandırın. Hakemleri rehin tutmalar, kadınları aşağılamalar, siyasetçilere gönderme yapmalar, Cumhurbaşkanı’na kalkan olmalar! Ve bu ortamda gelin futbol izleyin, maç yorumu yapın...
“Umarız 1 Kasım 2015’te Saray erkânının da futbolun içindeki saraylıların da saltanatı biter” diyor ve düne dönüp başlıyoruz Galatasaray - Eskişehirspor maçını izlemeye... Ev sahibi uzun zaman sonra aldığı Kadıköy puanıyla morali, keyifli. Öyle ki Benfica maçını düşünüp 5-6 kişiyi birden yedeğe çekmiş Hamza hoca. Rakip Eskişehirspor ise pozisyonu gereği tedirgin. İlk düdük çaldıktan sonra G.Saray coşkulu başlıyor. Ve böyle maçların şifresi olan erken gol geliyor. Burak’ın düşürülüşünde Selçuk’un İzlanda maçındaki frikiğinin karbon kopyası, sadece rakip farklı. Çatala takılan gol sonrası Podolski’nin direği döven şutu var. Golü kaçırınca dönüp önce Hamza hocaya, sonra Alman Milli Takımı’nın tribündeki patronu Joachim Löw’e bakıyor. Eskişehir toparlanır gibi olsa da rotasyonda fırsat bulan Emre’nin ortasına kafayı çok iyi vuran Burak, maçı koparma noktasına taşıyor. Devre biterken Selçuk’un Toko tarafından hafif temasla yere indirilişi ve Burak’ın penaltı golü maçın fişini çekiyor.
Eh böyle olunca da ikinci yarı G.Saray için, “Bitse de gitsek” modunda oynandı. Eskişehir’in direnişi sonradan oyuna giren Bilal’in golü ve 4-0 gecenin özeti.
Günün hareketi ise, 29 Ekim’in 29 sırt numaralı oyuncusu Olcan Adın’dan geldi. Attığı şutun hakemce kornerle değerlendirilmesine itiraz etti, çünkü topu auta gödermişti, hak etmemişti avantajı. Hakem de karar düzeltmeye gitti.