Arif Kızılyalın

Rıdvan, Kaan Ark ve Kutlualp!

12 Ağustos 2011 Cuma

Önce Rıdvan Dilmeni kutluyorum. Kendisini bu sütunlardan yeri geldi eleştirdik, hatta gönül koydu Cumhuriyete; haklıdır. Ama bu kez Sezarın hakkı Sezara. Kocaman bir alkışı hak etti Rıdvan Dilmen. Uzun bir aradan sonra çıktığı ilk programda bence hoşgörülü Türk halkının duygularına tercüman oldu. Özellikle şu an Metriste tutuklu bulunan F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım ile ilgili söyledikleri, altına imza atılacak cinsten... Biz nasıl bir ülke olduk? Düşene bir tekme de ben vurayım yarışının içine nasıl girdik anlayamamıştım, Rıdvan Hoca anlattı. 3 Temmuz öncesi karşısında esas duruşa geçenlerin şimdi Aziz Yıldırıma karşı nasıl Kahraman Çocuku oynadıklarını güzel ifadesiyle anlattı. Gerçekten kendimize gelmeliyiz.

 

Bir kutlama da Kaan Arka... Belki ulusal maç gölgesinde kaldı, belki medyada hak ettiği yeri bulamadı ama spor iletişimcisi Kaan Arkın yönetimindeki Euroasianın düzenlediği Global Şike Gerçekleri adlı konferans, 3 Temmuzdan bu yana yaşadığımız travmaya ışık tuttu. Evet, ülkece travma yaşıyoruz, hatta akıl tutulması. Bunu yabancı katılımcıların ağzından duymak, biraz olsun rahatlattı panelistleri.

Ne diyorlardı konuşmacılar?

Ne kadar büyük para, o kadar büyük skandal... Gerçekten paranın döndüğü her yerde kirli işler döner. Futbol topunu yeşil sahadan çıkarıp, kasaya atanlar biraz da suçu kendilerinde arasınlar.

Hele İtalyadaki futbol skandalını irdeleyen Andrea Di Caronun söyledikleri ise sanki Türkiye gerçeğini ortaya koyuyordu: Futbolda başarı için birçok şey göze alınabiliyor. Ve futbol bir oyun. Hapis cezaları çok gerçekçi değil. Bir başkanı, futbolcuyu, hakemi hapishaneye göndermek ne kadar mantıklı?

Di Caro bu konuşmayı yaparken Metristeki futbol kadrosunu düşündüm. Başkanlar da içeride, futbolcular, teknik direktörler, menajerler, hatta masörler! Gerçekten de şike ve teşvik priminin zanlılarına katil’, ‘hırsız’, ‘kaçakçı gibi davranmak çok adaletli mi?

Ve Hakan Bilal Kutlualp. Eski bir F.Bahçeli yönetici. Şike-teşvik soruşturmasında adı geçtiği için ifade verdi. Sonra da çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtları, dost sohbetlerinde görüşlerini bildirdi. Ne diyordu Kutlualp: Suçlamalarda bazı görüşmeler var, kamuoyuna yansıdı. Ama bu görüşmeler totocuyani ya tutarsa türünde aracıların rant elde etmek için kalkıştığı bir yol. Ne Fenerbahçeyi bağlar ne de diğer kulüpleri. Önemli olan alın teridir. Ayrıca Türk futbolunda ciddi bir kutuplaşma oldu. Camialar birbirine düşman. Kan davalıları bile aynı sofraya oturup barışıyor. Birileri Fenerbahçeyi, Trabzonu, G.Sarayı barıştırmalı. Türk futboluna asıl hizmet de odur. Kulağımla duydum, kutladım da kendisini...

Evet, 3 kişi, 3 farklı yorum. Ama ortak nokta aynı; ‘insanca duruş... Dilmene de, Kaan Arka da, Kutlualpe de kocaman bir teşekkür...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Prag’da kasım ayı! 27 Kasım 2024
Trump, TFF, UEFA 22 Kasım 2024
Sorunları Atatürk’le! 20 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları