Arif Kızılyalın

Olimpiyat Ev Sahipliği ve Biz

04 Ağustos 2012 Cumartesi
\n

İstanbul, doğal olarak da Türkiye, 1996dan bu yana hemen her olimpiyat oyunlarının ev sahibi adayı. Yıllardır Uluslararası Olimpiyat Komitesi IOCye başvuru mektubumuzu gönderiyor, ardından her seçim dönemi havaya giriyor, final günü de başımız önde evimize dönüyoruz. 1996da da.. 2000de de 2004, 2008, hatta 2012 ve 2016da yazgımız değişmedi. Bir ara çok umutlanmıştık, hatta Atatürk Olimpiyat Stadı, salonlar, şunlar bunlar derken finale kadar da çıkmıştık; olmadı.

\n

Şimdilerde de 2020ye adayız. 2016daki Brezilya oyunlarından sonra kıta değiştirecek olan 5 halka acaba Asya ile Avrupayı buluşturan İstanbulun başına konar mı? Bu soruya yanıt vermek güç. Aslında Türkiyenin eli güçlü. Çünkü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, olimpiyat oyunlarını ülke politikasıolarak görüyor. Hatta seçim sürecinde, nazının geçeceği Türk Cumhuriyeti delegelerini, yakın Asya ülkelerini, hatta bazı Latin ülkeleri politikacılarbazında etkisi altına alır. Para sorunu da yok! Tesis için ödenek, arazi var. Yetişmiş eleman anlamında Avrupanın sayılı ülkelerindeniz. Öyle ise biz bu olimpiyatı yaparız!

\n

Gelgelelim kazın ayağı öyle değil. Öncelikle bilmem dikkatinizi çekti mi? Türkiyede sporu yönetenler, 2012 Londra Yaz Olimpiyat Oyunlarının kapanış törenlerinin olduğu güne Süper Kupa final maçını koydu. Yani G.Saray ile F.Bahçenin kapışacağı saatlerde üzerinde güneş batmayan imparatorluğun merkezindeki görkemli kapanış yerine hepimiz Türk derbisini izleyeceğiz. Sakın kimse çıkıp da Aaa ben kapanışı seyredeceğimdemesin. Siz isteseniz oğlunuz, o olmadı kızınız Baba, anne aç şu maçı da seyredelimdiyecektir.

\n

Demek ki Türkiyede futbol, olimpiyat branşlarının önünde. Bu belki çok uç bir örnek. Ama Türk insanının spora bakışı ne yazık ki olimpiyat ev sahipliğiyle örtüşmüyor. TVde izliyordum, eski kürekçiyim, Londradaki 8 tek yarışlarına gözüm takıldı. Bir baktım, göl kenarına kurulan 15 bin kişilik tribünde tek bir boş yer yok. Kano ve yelken, yüzme gibi branşlarda da bilet diye insanlar birbirini yiyor. Atletizmi, basketi, boksu saymıyorum bile! Sizce Türkiyedeki olası bir olimpiyatta küreği kaç kişi izler? Ve yine gazetelerden bir haber.

\n

Türkiye, olimpiyat altını kazanacak sporcusuna 550 bin Avro civarı ödül veriyormuş. Bu başarının Almanyadaki karşılığ 15 bin Avro, ABD 19, Fransa 50 bin Avro veriyor. Ya paramız çok ya aklımız yok demeyeceğim ama alıp alamayacağımız belirsiz bir altın madalyaya verilecek 550 bin Avro ile şampiyonların yetişeceği bir tartan pist yaparsınız sanırım. Elin oğlu öyle yapıyor zaten! Biz ise Özbekistan, Ermenistan, Azerbaycan ile başarıya primde dünya rekoruna koşuyoruz. Sahi, bu saydığım ülkeler olimpiyatınosunu yapabilir mi? Öyle ise biz nasıl yapacağız? Bu kafayla mı?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Prag’da kasım ayı! 27 Kasım 2024
Trump, TFF, UEFA 22 Kasım 2024
Sorunları Atatürk’le! 20 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları