Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Korku Tünelinde Dakika Dakika 3 Saat
Kronometre 90 artı 7. dakikayı gösterdiğinde, zaten sakatlık nedeniyle duran oyun bir daha başlamamacasına noktalanıyordu. Ve bu son düdük, G.Saray’ın Kadıköy’deki ilk lig şampiyonluğunun ilanıydı. 55 bin F.Bahçe taraftarı önünde, zaferini duyuruyordu Sarı - Kırmızılılar.\n
\nStatta önce bir sinir boşalması yaşandı.\n
\nSonra mı?\n
\nSonrası felaket. Futbol, dostluk, ezeli rekabet, centilmenlik, Fair - Play, aklınıza sporla, uygar yaşamla ilgili ne geliyorsa siliniverdi birkaç saat içinde. Telekom tribünün ‘bariyersiz’ kapısındaki polisleri ‘ekarte’ eden birkaç kendini bilmez, tüm stadı yangın yerine çeviriverdi. Aslında o 15 - 20 kişi sahaya dalmadan durdurulsa, peşlerinden belki bine yakın taraftar ‘holigan’ kimliğine bürünmeyecek, protestolu bir şampiyonluk gecesiyle 12 - 13 Mayıs günleri tarihteki yerini almayacaktı. Ama toplum psikolojisi de işin içine girince, stat ile soyunma odası koridorları arasındaki bölge ‘savaş alanı’na döndü. Evet, savaş muhabiri değilim. Belki, 3 - 4 kez 1 Mayıs olaylarını izledim, Kopenhag’daki G.Saray-Arsenal tutuşmasını haberleştirdim, bir kez de Liverpool ile Milanlı taraftarların İstanbul’daki meydan savaşında fotoğraf çektim. Ama şunu belirtmekte fayda var ki Kadıköy’deki 3 saat, gerçekten, uzun süre silinemeyecek izler bıraktı o anı yaşayanlarda. \n
\nİsterseniz o anları saat saat, soyunma odası koridorunda bulunan bir gazetecinin gözünden yaşayın.\n
\n21.05: G.Saraylı futbolcular sahada şampiyonluk sevincini yaşayıp, Sabri’nin açtığı Sarı - Kırmızılı bayrakla soyunma odasına doğru giderken numaralı tribünden şişeler yağmaya başladı. Polis, lacivert renkli körük önünde adeta etten bir kalkan oluşturdu.\n
\n21.08: F.Bahçeli futbolcular, üzgün biçimde başları önde tünele yönelirken Telekom tribünü önünde, fotomuhabirlerinin sahaya giriş yaptığı demir kapının önündeki polis, bir anlık gaflet yaşayınca 15 - 20 kişilik bir taraftar grubu sahaya daldı. Aynı anda stadın dört bir yanındaki koltuklar kırılıp sahaya atıldı. Polisin sahaya giren 15 - 20 kişiye biber gazı sıkıp, plastik mermi attığını gören kalabalık bir grup bu kez maraton alt ve Telekom tribündeki polis barikatını aşıp sahaya daldı. İşte o anda can pazarı başlıyordu Şükrü Saracoğlu’nda. Kasklı, kalkanlı polisler, can güvenliği içgüdüsüyle sayıları bine yaklaşan taraftardan kaçıp tünele sığınacaktı. \n
\n21.15: Tünel girişinin ‘kaybedilmesi’ ve taraftarın futbolcu soyunma odalarını basılma ihtimali üzerine çıkış tüneline, polis, körüğün bulunduğu alanı gaz bombası ile ‘kullanılmaz’ hale getirdi. Ne giriş yapılabiliyor ne çıkış sağlanıyordu artık. Stat dışındaki gerginliğin artması üzerine F.Bahçeli yöneticiler, şeref locası ve 1907 tribün girişindeki kepenkleri indirtip olası bir facianın önüne geçti. Stadın dışarı ve içerisiyle ilişkisi kesiliyor, sadece otopark kapısı, ‘fenalık geçirenlerin tahliyesi için’ polis önlemiyle açık tutuluyordu.\n
\n21.20: Atılan gaz bombaları, Şükrü Saracoğlu Stadı’nın en seçkin yeri Fenerium tribünündeki taraftarların baygınlık geçirmesine neden oldu. Baroni başta olmak üzere birçok futbolcunun eş ve çocuğu gaz bombalarının hedefiydi. Keza F.Bahçeli basketbolcu ve voleybolcular da polisle taraftar arasında kalmış, canlarını kendilerini locaya atarak kurtarmaya çalışıyorlardı. Aynı dakikalarda basın tribünündeki gazetecilere yönelik saldırıyı özel güvenlik önlemeye çalışıyor ama çılgına dönen taraftar ‘F.Bahçeli’ kimliğiyle tanınan medya çalışanlarının bile üzerine yürüyordu.\n
\n21.30: Saha ile soyunma odaları arasındaki tünelin taraftarlarca ele geçirilmesi ve otomatik çıkış kapısının kırılması üzerine polis, taraftarı engellemek için kalkandan bir duvar oluşturdu. Saha içindeki gözü dönmüş gruptan bu barikata demir bariyer, viski şişesi, bira şişeyi yağıyordu.\n
\n21.40: Taraftarın içeri girme olasılığı üzerine spor büro amirliğinin tüm personeli G.Saray soyunma odasının 2. kapısında barikat kurdu. Aynı anda çevik kuvvetten bir emniyet müdürü, “Arkadaşlar, püskürteceğiz, siz özel timsiniz, korkmayın” diye emrindeki birliğe moral veriyordu. Ve 100 kişilik bu birlik, kelimei şahadet getirip yeniden tünele, körüğe yükleniyor, karşı taraf püskürtülüyor, sahada ‘taraftar avı’ başlıyordu. İşte o sırada, bir taraftar barikatı aşıp içeri girdiğinde 15 - 20 polisin ‘hışmına uğruyor’ orada bulunan F.Bahçeli yöneticilerce, “Artık vurmayın yeter, ölecek” uyarısıyla hayata tutunuyordu. Aynı anda bu bölgede bulunanlar gaz bombasından etkilenmemek için su içiyor, Lig TV çalışanları canlarını özel röportaj odasına kitleyip kurtarmaya çalışıyorlardı.\n
\n21.45: F.Bahçe Asbaşkanı Ali Koç, yaşanan olayların büyüyüp iç savaşa dönüşme ihtimali üzerine canını tehlikeye atıp sahaya çıkacak ve çılgına dönen taraftarı sakinleştirecekti kan çanağına dönen gözlerini düşünmeden. Elbette polis de payını alacaktı Koç’tan: “Biraz daha yapıcı davransanız bu olaylar buralara tırmanmazdı.” \n
\n22.00: G.Saray soyunma odasının önünde Ali Dürüst, ‘kireç gibi’ bir yüz ifadesiyle olayları süzerken Abdurrahim Albayrak elinde telefon, Roma-G.Saray maçındaki gibi “Burada bizi parçalayabilirler” demeyi tercih ediyordu. Aynı dakikada futbolcularını teker teker öpen Fatih Terim, hava almak için çıktığı koridorda ‘biber gazı kokusunu soluyunca’ spor büro birimindeki polislere “Durum nasıl?” diye soracaktı. Aldığı yanıt ise ilginçti: “Hocam, amirlerimizden gelen bilgide kupa töreninin tehlikeye girdiği söyleniyor...” İşte o an, suratı asılan yılların hocası haykırıyordu: “Benim vaktim çok, gerekirse 17 Mayıs’a kadar bekler yine o kupayı Kadıköy’de alırım. Almadan da gitmem.” Fatih Terim’in bu sözleri sarf ettiği dakikalarda Ali Dürüst de stadın şeref locasındaki başkan Ünal Aysal ile yaptığı görüşme sonrası soyunma odasına yönelip, “Arkadaşlar, kupayı almadan gitmeyeceğiz” diye bağırıyordu. Dışarıdaki polis - taraftar çatışmasının sesleri bazı yabancı oyuncuları endişelendirse de Necati, Sabri, Servet, Gökhan gibi isimler, “Ölürüz de bu kupayı burada alırız” diye aralarında konuşmaya başladı.\n
\n22.15: Sürekli başarı yazılı tişörtü ile koridora çıkan Eboue, Trabzonlu yurttaşı Zokora’ya Fransızca, “Şampiyon olduk baba. Senin için...” diyor ve bir anlamda Emre-Zokora kapışmasının tarafı oluyordu.\n
\n22.30: Soyunma odasında biber gazından etkilenmemek için havlularla soluk alan futbolcular endişelenmeye başlamıştı artık. Necati, “Bugün buradan çıkabilecek miyiz?” diye eski bir G.Saray altyapı oyuncusu olan spor büro polisiyle dertleşirken Ali Dürüst, TFF yetkililerinin, “Sahada güvenliğiniz olmaz, locanın altında bir salon var, kupa töreni orada olsun” önerisine, “Hayır, ne salonda ne koridorda ne de odamızda o kupayı alacağız. Şampiyonluk kupasını hakettiğimiz yerde, sahada kaldıracağız” derken, Fatih Terim de başkan Ünal Aysal ile yaptığı görüşmeden sonra, “O kupa alınmadan tek G.Saraylı bu stattan çıkmayacak. Son sözüm budur...” ifadesini kullanıyordu. \n
\n23.00: TFF yöneticisi Ufuk Özerten ve 4 temsilci, G.Saray soyunma odasını ziyaret edip, “Biraz daha bekleyin, şartlar hazır olursa kupanızı sahada alacaksınız” müjdesini verdi.\n
\n23.10: Koridor ve tünelde can güvenliğinin tam anlamıyla sağlanmasının ardından TFF Başkanı Yıldırım Demirören, G.Saray Başkanı Ünal Aysal, yöneticiler Refik Arkan, Celal Gürcan, kongre üyesi Saffet Ulusoy, G.Saray soyunma odasını ziyaret edip kutladılar. Bazı futbolcuların TFF Başkanı Demirören’e çok samimi davranması, koridorda bulunanlar tarafından, “Yöneticilerinizi kızdıracaksınız ama” gülüşmelerine neden oluyordu.\n
\n23.15: F.Bahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, Mehmet Sümer, TFF yetkilileriyle görüşüp kupa töreninin kurallar çerçevesinde yapılması için Saracoğlu Stadı görevlilerine direktif verdiler.\n
\n23.55: Sahada hem polis hem özel güvenliğin aldığı inanılmaz önlemlerin ardından futbolcular ve teknik kadro yeşil sahaya geri döndü. Ancak stadın ışıkları nedense yanmadı. O sırada G.Saraylı idareciler, ışıkları yaktıracak ‘muhatap’ bulamamaktan şikayetçiydi ve “Şu ana kadar yanımızda olan yöneticiler bir anda ortadan kayboldu. Karanlıkta da olsa bu kupayı alıyoruz” diye söyleniyorlardı. \n
\n24.00: Ve G.Saray kupasını aldı, turunu da attı. Biraz önce meydan muharebesinin yaşandığı statta bu kez coşku hakimdi. G.Saray 1996 kupa şampiyonluğundan sonra 2012 lig şampiyonluğunu da Kadıköy’de yaşıyordu.\n
\n24.30: Odada geçen 3 saatin ardından bu kez kapalı garajdaki otobüse binen futbolcular bir yarım saat de orada tüketiyorlar, şoför aracı hareket ettiğinde 7 saatlik macera noktalanıyor, Florya’daki şenlik için yola çıkılıyordu.\n
\nİşte cumartesi gecesinin özeti...\n
\nSizce bir pompalandığı gibi bir Süper Final mi oynandı, yoksa kavga-dövüş karışımı bir olaya mı tanıklık ettik?
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Cumhuriyet Savcısı açığa alındı!
- Zam oranı belli oldu: Hepsi artacak!
- Real Madrid Arda Güler için son noktayı koydu!
- Bahçeli'nin 'Öcalan' çağrısına ilk yanıt
- O marka listede: Hamburgerden 'at eti' çıktı
- 'LBGT faaliyeti içinde olan bir derneğin...'
- İktidar harekete geçti
- Milli Savunma Bakanı'ndan 'teğmenler' açıklaması!
- Narin'in cesedini böyle saklamış!
- Katilleri Türkiye'de yakalandı!