2012 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın sporseverlere vaat ettiği büyük şölen özellikle Varşova’da Polonyalı taraftarlar için büyük bir coşkuya dönüşüyor. Maç günleri şehirde kırmızı - beyazdan başka bir renk görmek neredeyse imkânsız. Her meydanda ülkesinin marşlarını söyleyen büyük heyecan yaşayan Polonyalı futbol tutkunlarının tek derdi var; Rusya ile aynı grupta yer almak. 1900’lü yıllarda iki ülke arasında başlayan gerginliği futbolun en büyük ikinci organizasyonunda saha dışında zaman zaman hissettik. 1919-20’lerde Ukrayna’yı ele geçirmeye çalışan Polonya ile Sovyet Rusya arasında çıkan Sovyet-Polonya Savaşı’nda hayatını kaybeden 10 binleri hatırlatıyor ev sahibi ekibin taraftarları. Tam konu kapanırken ‘Katyn katliamı’na dikkat çekiyor bir futbolsever: “1940’ta SSCB tarafından yapılmış etnik bir katliam. Nasıl unutulur yaklaşık 15 bin Polonyalı asker ve subay esir düşmüş, toplama kampına gönderilmiş.” Ancak araya giren coşkulu kalabalık tezahüratlara başlıyor, futbolun birleştirici gücü şehrin genelinde hâkim. Sadece Polonya maçı öncesi Rusya’nın konakladığı Le Meridien Bristol Oteli önünde gece yarısı toplanan taraftarlar gürültü çıkararak rakiplerine gözdağı veriyor. Güvenlik güçlerinin hızlı müdahalesiyle sorun kısa sürede çözülüyor, otel çevresi boşaltılıyor.

İlk maçlar sonunda Doğu Avrupalılar gruplarında zirveye yerleşirken ilginç geçecek bir turnuvanın da sinyallerini veriyorlar. İlginç turnuva derken her yönüyle farklı bir şampiyonadan bahsediyorum. Konaklama için Polonya’nın kuzeyinde minik bir kasaba olan Gniewino’yu tercih eden İspanya Ulusal Takımı dün sabah antrenmanında büyük bir sürprizle karşılaştı. El Monarca isimli bir İspanyol köylü Murcia’daki tarlasından topladığı 500 kavunu kamyonuyla 3 bin kilometreyi geride bırakarak getirmişti. Dünya ve Avrupa Şampiyonu ‘Boğalar’ gördükleri tablo karşısında şaşkınlıklarını gizleyemezken İspanyol gazeteciler birlikte yenen kavun sonrası idman tüm hızıyla devam etti.