Arif Kızılyalın

İstanbul House ve yasa!

14 Ağustos 2024 Çarşamba

2004 yılının ağustos ayıydı; Atina Yaz Olimpiyat Oyunları’nın en sıcak günlerinde Brezilyalılar, “Rio 2016” sloganı ile harıl harıl tanıtım yapıyorlar, IOC üyelerinden gazetecilere, biletli izleyicilerden bürokratlara tüm “Olimpian” ailesini otellerde konuk ediyorlardı. Odak gruplara tanıtım yemekleri, katılımcılara anahtarlık, rozet, kalem, broşürler hediye edildi; oyunlar biterken resepsiyon verildi. Üstelik o yıllarda Brezilya ekonomisi pek parlak değildi. Tanıtımlarını bıkmadan, usanmadan sürdüren Rio, 2016 ev sahipliği yarışında rakipleri Şikago, Tokyo ve Madrid’i 3. turda geçip olimpik kent oldu.

Geçenlerde İstanbul da benzeri bir tanıtım yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) işbirliği ile Paris’in moda müzesi “Palais Galliera”da İstanbul Evi açıldı. İki günlük etkinlikte İstanbul’un 2027 Avrupa Oyunları ev sahipliğinin yanı sıra İstanbul 2036 mesajı da verildi.

Gelgelim, alkışlanması gereken bu adım Türkiye’deki bazı çevrelerce kınandı! Neymiş, İmamoğlu İBB’nin kaynakları ile Paris’te har vurup harman savurmuş. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan da lafı bu etkinliğe getirip CHP’li belediyenin Paris’te müsriflik yaptığını iddia etti. İBB tarafı eleştirilere “Paris’teki İstanbul Evi’nin haftalık kirası, 300 bin değil 249 bin Avro olup tüm masraflar sponsorların şartsız bağışı ile karşılanmıştır” diye yanıt verdi.

Anlaşılan o ki kimsenin Türkiye’nin bir olimpiyat yasasına sahip olduğundan haberi yok! Olsa, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bir kısım medya, İstanbul 2036 olimpiyat ev sahipliği için harcanan parayı eleştirmezdi! Çünkü İmamoğlu, 30/4/1992 tarih ve 3796 sayılı, “İstanbul kentinde yapılacak olimpiyat oyunları kanunu”nun mal ve hizmet alımı maddesinin 1 ve 3 numaralı bentlerine göre hareket etmiştir. Yasaya uymuştur. Ki o yasa, Ekrem İmamoğlu ve atadığı isimlerin de içinde bulunduğu HDK’nin (Hazırlık Düzenleme Kurulu) her türlü mal ve hizmet alımına onay vermekte, tanıtım, medya vb. giderlerinin karşılanmasını kapsamakta. Üstelik ihale kanununa da uymak zorunda değiller! Bu bağlamda İmamoğlu sadece iki gün gibi kısa süreli bir etkinlik yaptığı, organizasyonu uzatmadığı için eleştirilebilir. Keşke, Los Angeles 28’in tanıtımını yapan firma ile anlaşılıp ciddiyetimiz ortaya konsaymış Paris’te; çünkü bu işlerde tasarruf olmaz! Yine yasaya göre olimpiyata destek verecek sponsorlar, her türlü vergiden muaf. Yani İBB sözcüsünün “sponsorların şartsız bağışı” açıklaması gereksiz. Hatta İstanbul House’a kim destek sağladı ise duyurulmalı ve 2036 yolunda kendilerine şükran plaketi verilmeli. Emin olun mevcut olimpiyat sponsorlarından daha yararlı oldular!

PEKİ OLİMPİYATI ALIR MIYIZ?

Paris sonrası Türkiye için en kritik konu İstanbul’un 2036 olimpiyatına ev sahibi olup olamayacağı. 2027’de karar verecekler. Paris bize gösterdi ki sporu yönetenler, otokrat rejimlerden hoşlanmıyor. Özgürlükçülük tavan yaptı. Ve ev sahibi kentten hikâye istiyorlar. Paris’in öyküsü, “butik olimpiyat, özgür olimpiyat, sanatsal olimpiyattı.” Tom Cruise’un tanıtımını yaptığı Los Angeles 2028’in öyküsü ise film endüstrisi ve Hollywood. İstanbul’un 2036 ev sahibinin belirleneceği 2027 öncesi tarihi geçmişini bir yana bırakırsak aşırı kalabalık, sığınmacı göçmen istilası ve yoksulluk üzerine bir hikâyesi var! Eğer ev sahipliği meselesinde samimiysek Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Spor Bakanı Osman Bak, yasa gereği TMOK Başkanı Uğur Erdener ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile güçbirliği yapmalı. Keşke İstanbul House’un açılışına devlet protokolü en ön sırada katılsaydı! Çünkü İstanbul 36’nın imza yetkisi Uğur Erdener’de olabilir ama güvenlik başta olmak üzere tüm güvence devletin başı Erdoğan’da organizasyon da İmamoğlu’nda. Gelgelim, bugüne kadar devlet topa girmedi, TMOK ile İBB çabalayıp duruyor. Devlet İBB’den uzak; İBB, merkezi yönetime mesafeli! TMOK de Tanpınar’ın Huzur romanındaki gibi arada kalmışlığın sancısını yaşıyor. Kimse darılmasın böyle giderse İstanbul olimpiyatı dürbünün tersi ile görür! Hele hele bizdeki Arap severlerin dostu Katar ve Hindistan gaza basmışken!

Dipnot: Türkiye, toplumsal değerlerini de göz önünde bulundurup LGBTİ konusunda orta noktayı bulmalı. Altını kalın kalemle çizeyim, çoğunluğu LGBTİ bireyi olan sporun para babaları, otokrasinin hâkim olduğu, sosyal medyaya mesafeli Türkiye’ye olimpiyat falan vermez.

Dipnot 2: Spor dünyasından muhalif bir dostum Paris 2024’ü yorumladı; fakir düğünü gibiydi, tam altın alamadık, çeyrek taktık!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Enflasyon düşüyor da! 18 Eylül 2024
Galatasaray nereye? 13 Eylül 2024

Günün Köşe Yazıları