Arif Kızılyalın

Galatasaray Klasiği!..

05 Ocak 2015 Pazartesi

Öncelikle bu saha şartlarında bu statta yılın ilk önemli maçının oynanması Türk futbolunun varlığı tartışılan marka değeri adına büyük şanssızlık.
Rüzgâr, yağmur, çamur, balçık...
Diyeceksiniz ki bunlar futbolun içinde olabilir; evet olabilir ama nedense Olimpiyat Stadı’nın vazgeçilmez paydaşı bu olumsuzluklar.
Elbette sök konusu şartlarda kimse iyi futbol beklemiyordu zirve takipçisi iki ezeli rakipten...
Her ne kadar Olimpiyat Stadı Beşiktaş’ın evi gibi dursa da Galatasaray’ın manevi bağı var bu bölgeyle. Havasına mı suyuna mı alışıklar bilemem, alana çıktılar mı istedikleri gibi at koşturuyorlar.
Nitekim ilk yarı rüzgâra karşı oynadılar ama kalelerinde öyle ahım şahım pozisyon görmediler. Evet Beşitaş koştu ama boş koştu ilk bölümde, Ba yüzünü kaleye dönemedi, şut atamadı. Oyuna daha çok hâkim olan taraf ise Selçuk -Melo -Emre’li orta sahasıyla G.Saray’dı; 3’ü de topu iyi kullanan isimler. Galiba Beşiktaş, ‘askeriAtiba’yı aradı. Tüm yük, yer tutmasını bilmeyen Oğuzhan yüzünden Veli’ye binince Beşiktaş’ın düzeni daha ilk bölümde bozuldu. Gol de Veli’nin hatasından gelecekti. Kornerde rakibiyle gereksiz tartışmaya girip yerini kaybetti, Melo hayatının en basit gollerinden birini attı.
Gerisi çorap söküğü gibiydi. Aynı Veli golden birkaç dakika sonra Snejder’le takıştı, amatörce davranıp kırmızıyı yedi. O itiş - kakışta Hollandalı elini uzatmış ancak kendini frenlemişti; çünkü profesyoneldi, Veli ise amatördü; parmaklarını rakibinin yüzüyle buluşturunca oyun dışı kaldı. Gerçi o pozisyon sarı mı kırmızı mı turuncu mu tartışılır. Yine o kart TT Arena, Avni Aker ve Saracoğlu’nda ev sahiplerine çıkar mı? O da muamma ama burada asıl suçlu Veli’dir; sakin olmalıydı.
1-0 geriye düşüp bir de 10 kişi kaldıktan sonra Beşiktaş’ın tek çaresi savaşmak ve şans golü aramaktı; öyle de yaptılar; soluklarının yettiği yere kadar ama bu şartlarda 1 eksik ve moralsiz oynamak skoru değiştirmeye yetmiyor; hele şutunuz direğe giderse!
G.Saray ise savunmayı sağlama alma adına Umut
-Hamit değişikliğine gitti, kontrayı denedi. Biraz da böyle oynamakta mecburdular. Çünkü Melo - Sneijder’in oyun dışı kalmaları Sarı - Kırmızılıları atletik bir takım kimliğine büründürüyordu. Uzatmada Burak’ın golü de diri kalmalarının ürünüydü. O dakikada o sahada
o kadar fuleli koşu ve doğru şut ancak alkışlanır, eskiler galiba ‘kaptı kaçtı’ derlerdi bu tip gollere...
Evet, galiba Beşiktaş derbilerini farklı oynuyor G.Saray... Daha doğrusu her Beşiktaş maçı onlar için bir klasik; 2011’den beri boyun eğmiyorlar rakiplerine içeride ve dışarıda...
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump, TFF, UEFA 22 Kasım 2024
Sorunları Atatürk’le! 20 Kasım 2024
Forvet yok gol yok 17 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları