Galatasaray Divan Kurulu’nda kıdemli üyeler, takımın “beklenenden iyi” gitmesine karşın eleştirdi yönetimi. Özellikle de mali konularda. Florya, Kemerburgaz ve Cendere arazileri nedeniyle de yoğun eleştiri yapıldı Dursun Özbek yönetimine. Galiba, G.Saray demokrasinin takır takır işlediği ender kurumlardan. Ne var ki dozaj artınca konuşmacıları sabırla dinleyen Özbek, yanıt vermek zorunda kaldı. 3 yıla yayılan 7.5 milyarlık borcu kabul ederken, yıllık 6.2 milyarlık gelirin gözden kaçırılmasına içerlediğini söyledi, 3 önemli araziye yapılacak yatırımlardan söz etti. Final cümlesinde “Ne yazık ki Türkiye’de kulüpler sadece sportif faaliyetlerle ayakta kalamaz” dedi. 

Haklı Dursun Başkan, G.Saray, F.Bahçe, Beşiktaş sadece futbol gelirine kalırsa topu atar. O yüzden hepsi gayrimenkul sektörüne girmiş durumda. G.Saray, kendisine ait arazinin yanındaki 40 dönümlük alanı o günün parasıyla 1 milyara alıp geleceği için büyük adım attı. Kemerburgaz ve Cendere arazileri de öyle. Ancak bu 3 arazinin şimdiki durumlarıyla para etmesi pek mümkün durmuyor. Üzerine proje üretmek zorundalar. Otel mi yaparlar, villa mı, rezidans mı bilinmez, G.Saray yönetimi, üst düzey inşaat işine girişmek zorunda. Birçok şirketi var kulübün. Örneğin mağazacılık. Puma mı, Adidas mı, Nike mı tartışması bazı yöneticilerin kırılmasına ve istifasına neden olmuş durumda, ancak görünen o ki, mevcut A.Ş.’ler yetmeyecek kulüplere. 

Kulüpleri sportif faaliyet dışında gelir aramaya yönelten sistemi düzeltmeli Türkiye, eğer büyük camiaları kaybetmek istemiyorsa. İşin perde arkasında “G.Saray’ı Katarlılara, F.Bahçe’yi Kuveytlilere, Beşiktaş’ı da Suudilere satalım” projesi varsa bilemem ama Spor Bakanlığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kulüplerin gelmekte olan Bankalar Birliği borçlarına bir çare bulmazsa vah 4 büyüklerin haline. G.Saray için parantez açalım, Bankalar Birliği depreminden en az Sarı-Kırmızılılar etkilenir, çünkü elinde kendisini kurtaracak malı mülkü var.