Yunus Öldü

27 Ekim 2011 Perşembe
\n

\n

Onu sırtında bir ölünün eli, enkaz altında sıkışmış, umut ile kurtarılmayı bekleyen bakışının fotoğrafında tanımıştık hepimiz.

\n

Acılar içinde bir umudun, ölümler içinde bir yaşama dönüşün simgesi olmuştu bizim için.

\n

Sanki o herkes adına kurtulacak, o bize kurtuluşuyla bütün ölümleri unutturacaktı.

\n

Olmadı, kurtulamadı.

\n

Dün sabah yine birinci sayfadaydı, artık var olmayan Yunusun resmi.

\n

Önce bakmadım, bakamadım.

\n

Zaten bir süredir, televizyonda haberlere bakmıyor, ya altyazıları okuyor ya da açıklamaları dinliyorum.

\n

Yaptığım saçma, ben bakmayınca ölüm yok olmuyor, biliyorum.

\n

Biliyorum, ama yapamıyorum.

\n

Yunusu içinde insanlığının son kırıntılarını da yitirmemiş olanların, en yalın, yaşamın en gerçek, şikâyetin ölümden olduğu hakikat anında tanıdık.

\n

Karşımızda bir insanlık dramı ölenleri ve öldürenleriyle tüm çıplaklığıyla oynanıyordu.

\n

Yunus binaları yapanlar, köşeyi dönenler, yani öldürenler değil, ölenler safındaydı.

\n

Gerçekten de, bu ölümcül iş bölümünde kendisine düşen rolü üstlendi Yunus.

\n

Ve Öldü.

\n

***

\n

Bir garip ölmüş diyeler / Üç günden sonra duyalar / Soğuk su ile yuyalar / Şöyle garip bencileyintüründen öyküsü olan bu Yunusun ölümünü bu kez herkes anında duydu.

\n

Yunus, umuttu, herkes adına kurtulacaktı...

\n

Olmadı...

\n

Hepimizin yerine öldü.

\n

Hasretleri, özlemleri, tutkuları, daha tam şekillenmeden, büyüyemeden Yunus gitti.

\n

Yunus Kürt müydü?

\n

Yunus Türk müydü?

\n

Ne önemi var?

\n

Ölümün karşısında insandan başka neyiz?

\n

Şu depremin dramında, ölenler ile öldürenler saffının her ikisinde de, hem Kürtü hem de Türkü yok mu?

\n

Kürttü, Türktü derken esas ölenle öldüren ayrımını gözden kaçırmıyor muyuz?

\n

Biraz da ondan değil mi bütün bu ayırımlar?

\n

Ve nihayet ölümün karşısında insandan başka neyiz?

\n

***

\n

Yunus öldü.

\n

Biz, birazcık daha akıllı olsaydık, Yunus hiç değilse ölürken bize insandan başka bir şey olmadığımızı, Kürtü de, Türkü de soyunca altından insan çıktığını öğretecek ve pisi pisine gitmeyecekti.

\n

Ve o zaman Yunus Kürt mü, Türk mü, aptal sorusu hak ettiği yanıtı alacaktı.

\n

Yunus öldü, gerisinde bir özlem bırakarak, o özlemi Cahit Sıtkı şöyle dile getiriyor:

\n

\n

Memleket isterim

\n

Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun

\n

Kuşların, çiçeklerin diyarı olsun

\n

\n

Memleket isterim

\n

Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun

\n

Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

\n

\n

Memleket isterim

\n

Ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun

\n

Kış günü herkesin evi barkı olsun

\n

\n

Memleket isterim

\n

Yaşamak sevmek gibi gönülden olsun

\n

Olursa bir şikâyet ölümden olsun.

\n

\n

Cahit Sıtkı Tarancı Kürt müydü, \tTürk müydü?

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları