Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Tutukluluk
AKP’nin birbirini izleyen “demokratikleşme paketleri” bende gecekondu mahallesi çağırışımı yapıyor. Gerçekten altyapısı olmayan, kurala, ilkeye bağlanmamış, el yordamıyla hazırlanan bu paketler, kendilerinden bekleneni sağlamaktan uzaktırlar.
Bu defa da öyle olacağa benziyor.
Anayasa Mahkemesi’nin 10 yıllık tutukluluk süresini çok bulması üzerine Adalet Bakanlığı’nın bu sürenin 7.5 yıla ineceğini belirtmesinin üzerinden bir gün geçince de Başbakan sürenin 5 yılla sınırlanacağını açıklamıştı.
Önce Anayasa Mahkemesi’nden başlayalım:
AYM 10 yıllık tutukluluk süresini makul bulmayarak iptal ederken, yeni düzenleme için bir yıllık süre tanımıştır.
Anayasa Mahkemesi kendisini yasamanın yerine koyamayacağına göre, aykırılığı tespit ile yetinip yeni düzenleme için süre tanınması normaldir gibi görünse de, verilen süre mağduriyetlerin bir an önce giderilmesini geciktirmesi açısından uzundur.
Ama Türkiye’de hukuk uygulaması hiçbir zaman özgürlüklerden yana ağırlık koymadığı için, bu gibi davranışları kimse yadırgamamaktadır.
***
“ÖYM’ler ile TMY de kaldırılacağına göre, zaten tutukluluk süresi kendiliğinden beş yıl olacaktı, yani kararda yeni bir şey yok. Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5. maddesinde öngörülen makul süre olarak günümüz koşullarında, 5 yılın da fazla olduğunu belirtmek gerek” diyerek tartışmayı kesmek de mümkün. Ama sanıyorum ki konunun gündeme gelmesini fırsat bilerek tutukluluğun yalnız süre itibarıyla değil, kavram olarak tepeden tırnağa ele alınması daha doğru olur.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda ele alınan tutukluluk “istisnai nitelikte bir tedbirdir”. Yani esas olan tutuksuzluktur, tutukluluk istisnadır.
Oysa uygulamamızda, belirli suçlarda, esas tutukluluktur, istisna ise tutuksuzluk.
Türk ceza uygulamasının ezeli yanlışı her alanda zihniyetin, özgürlüklerden değil, yasaktan, kısıtlamadan yana ağırlık koymasından kaynaklanmaktadır.
Bu bozukluk ne bugünün çökmüş yargısına özgüdür yalnızca ne de siyasi suçlarla sınırlıdır. Hâkimler çoğunlukla tutuklamayı otomatiğe bağlamış bulunmaktadırlar.
Türkiye’de uygulamada egemen zihniyet şudur:
- Önce bir tutuklayıp yaptırımı güvenceye alalım, sonrasını sonra düşünürüz.
Hani turizm acentelerinin “önce gez sonra öde!” diyen sloganları var ya işte tam öyle.
Yargıçlar yıllarca yanlış tutumlarında direndiklerinden yapılacak şey yasalarda tutukluluğun sınırlarını daraltıp serbestliğin esas olduğunu belirterek hâkimin takdirine az hareket alanı bırakacak şekilde düzenlemeye gitmektir.
***
Burada uygulamada doğabilecek sakıncalara daha başlangıçtan dikkat etmek gerekir.
Özel yetkili mahkemelerle Terörle Mücadele Yasası’nın kaldırılmasına karar verildiğine göre, bunların ya sakıncaları görülmüş ya da zamanlarını doldurduklarına hükmedilmiştir.
Her iki halde de tutukluluk süresiyle ilgili düzenlemenin, bu yasa gereğince, bu mahkemeler tarafından verilmiş tutuklama kararını kapsaması gerekmektedir.
Yapılacak düzenlemeyle yeni sakıncalar doğmasının engellenmesi için titiz davranılması gerekmektedir.
Bu açıdan “hüküm özlü” ya da “hükmen” denen ve yasadan değil, Yargıtay kararından kaynaklanan ayırımın ortadan kaldırılmasını sağlayacak düzenlemelerin yürürlüğe sokulması gerekmektedir.
Dikkat edilirse, teker teker kişilerin üzerinde durmuyoruz. Çünkü kurumsal ve kavramsal mülahazalardan hareketle düzenleme yapılmalıdır, kişisel mülahazalardan değil.
Tabii belki de bütün bunları ileri sürerken, bugünkü yargıdan beklememizin abes olduğunu teslim ettiğimiz özgürlükçü demokratik çağdaş yorumu, bugünkü yürütme ve yasamadan beklememizin de aynı derecede abes olduğunu görmeme yanlışına düşüyoruz.
Ama ne yapalım, bizim görevimiz uyarmak. Biz insanlığımızı yapalım da!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
- FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen öldü
- Eğitimde sorunlar çığ gibi büyüyor! Öğrenciler aç, okull
En Çok Okunan Haberler
- Kurtulmuş’tan 'Erdoğan ve adaylık' açıklaması
- Ünlü çikolata markası da artık kara listede
- Ünlü oyuncu gözaltında: Marketten 'zeytinyağı' çaldı
- Kayıp 6 yaşındaki Şirin'den acı haber
- Erdoğan'a ve Yerlikaya'ya çok sert yanıt!
- Erdoğan'dan Özel ve İmamoğlu'na tazminat davası
- 'Sanki mağdur olan Esenyurt değilmiş gibi...'
- Tek kalemde milyarlık vergi borçları silinenler nerede?
- Halk TV'den ayrılan Şirin Payzın'ın yeni adresi netleşti
- 19 yaşındaki gence uyuşturucu çetesi mi kıydı?