Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Sakin Sakin
AYM’nin İlker Başbuğ kararıyla ilgili yazıyı, olasılığın büyüdüğü, ama henüz gerçekleşmediği sırada kaleme almıştım. Şimdi benzer durumdaki tutuklu sanıklar hakkındaki kararı beklerken de yine tereddüt içindeyim.
Bağımsız yargının olmadığı yerde ne olacağı bilinmez ki.
Kimse Başbuğ’un tahliye kararına bakarak birden “yaşasın adalet!” çığlıkları atmamalı!
Kimse Anayasa Mahkemesi’ne veya başkanına onlarda olmayan vasıflar yüklemeye teşebbüs etmemeli.
Türkiye’de yargının içinde bulunduğu koşullar değişmeden bağımsız yargının olmayacağı, olamayacağı bilinmeli ve bu koşullar altında adalet beklemeye veya bazı kararların arkasındaki gerekçeleri görmeden orada adalet vehmetmeye kalkmamalıdır.
Siz bu satırları okurken, inşallah, başka tutsaklar da tahliye edilmiş olurlar.
Olurlarsa kuşkusuz onlar gibi biz de sevineceğiz, vicdanımızdan bir yük kalkacak.
Ama sakin sakin düşünmeyi, olayları soğukkanlılıkla irdelemeyi bırakmamalıyız.
Cemaat-diktatör çekişmesinin bu olayda etkili olduğunu unutmayalım.
Cemaat-diktatör derken de, taraflardan birinde demokrasi vehmetmek yanlışı içinde olmadığımı belirtmeliyim.
***
Cemaat-diktatör kavgası, özel yetkili mahkemelerin sonunu getirdi.
Tayyip Bey artık özel yetkili mahkemelerin savcısı olmayı bıraktı; hatta ucunun kendisine, yakınlarına, iktidarına dokunabileceğini hissedince onların karşısına geçti; hukuksuzluklarının, kararlarının arkasında durmamayı seçti.
Bu gerçeği bir kez bu şekilde saptamadınız mı, olayların buraya kadar gelmesinde siyasal iktidarın da sorumluluk payının bulunduğunu kabul etmek zorunlu olur.
Öyledir de!
Özel yetkili mahkemelerin zulümden başka bir anlamı yoktu. Onların terör örgütlerini ortaya çıkarmaya ve çökertmeye yarayacakları savı da koca bir aldatmacaydı.
Hrant Dink davasını da özel yetkili bir mahkeme görüyordu. Ne oldu?
Mahkeme olayın ardında örgüt olduğunu, ama bulamadıklarını itiraf etti.
Tabii burada, o mahkemenin gerçeği aramamasının da, ne koşulda olursa olsun, olayı Ergenekon davasına bağlamaya çalışmasının da büyük ölçüde etkisi var. Kendilerine “Hrant’ın Dostları” diyenlerin de aynı yönde saplantılarının adaletin tecellisini nasıl etkilediğini de görmezden gelemeyiz.
***
Yine de yerli ve yabancı kamuoyunun hem özel yetkili mahkemelerin kaldırılması, hem de kaldırılmış bu kuruluşların verdikleri yıllar sürmüş olan tutukluluk durumlarına artık bir son verilmesi yönündeki baskıları, bu kararlarda etkili olmuştur.
Olayın en olumlu yanı budur.
Anayasa Mahkemesi’nin kararı üzerine, bu kuruma ve de başkanına kendilerinde bulunmayan nitelikler yüklenmesine tanık oluyoruz.
Olayın heyecan uyandırıcı olması, bu girişimlerin mazur görünmesine neden olsa da, biz yine de olayları sakin sakin, soğukkanlılıkla irdelemeliyiz.
Bakın bu konuda eski İstanbul Barosu Başkanı Av. Turgut Kazan ne diyor:
“Anayasa Mahkemesi önemli konulardaki davalarda çok dikkatli davranmak gereğini hissetmektedir.
Çünkü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türk Anayasa Mahkemesi kararlarını dikkatle incelemeye almış ve bu hususu açıkça ilan etmiş bulunmaktadır.
AİHM, AYM’ye kişisel başvurunun gerçekten etkin bir hukuk denetimi aracı mı olduğunu, yoksa AİHM’ye başvuruyu geciktirici bir bahane olarak mı işlediğini görmek arzusundadır. Sonuncu şıkkı varit görmesi ve bunu açıklaması çok vahim sonuçlar doğurabilir.”
Olayları yakından izleyen bir hukuk adamının üzerinde ciddi olarak düşünülmesi gereken saptaması işte bu.
Evet, son gelişmeleri memnuniyetle karşılıyoruz. Ama ne olur sükûnetimizi kaybedip, bazı kişi ve kuruluşlarda olmayan vasıflar vehmedip, sonra çok başımızı ağrıtacak yapay kahramanlar veya dayanaksız varsayımlar üretmeyelim!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
- FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen öldü
- Eğitimde sorunlar çığ gibi büyüyor! Öğrenciler aç, okull
En Çok Okunan Haberler
- 6 yaşındaki Şirin'i katleden şahsın ifadesi ortaya çıktı
- Ünlü oyuncu gözaltında: Marketten 'zeytinyağı' çaldı
- Erdoğan'a ve Yerlikaya'ya çok sert yanıt!
- Oy oranını en çok artıran parti hangisi?
- Erdoğan'dan Özel ve İmamoğlu'na tazminat davası
- Tutuklanan baba cezaevinde ölü bulundu
- 'Sanki mağdur olan Esenyurt değilmiş gibi...'
- 'Fethullah Gülen hayatta olsaydı...'
- Tek kalemde milyarlık vergi borçları silinenler nerede?
- Halk TV'den ayrılan Şirin Payzın'ın yeni adresi netleşti