Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Rehine Balbay'a Açık Mektup

19 Temmuz 2013 Cuma

Sevgili Kardeşim Balbay,

\n

Bir ay kadar önce, Güray Öz ile Silivri’de ziyaretine geldiğimde, moral depoladım.
Daha ilk içeri alındığında, bu işin uzun süreli olacağını tahmin etmiş, ama herkese şunu söylemiştim:
- Balbay maratoncudur merak etmeyin ona bir şey olmaz!
İlhan Abi’nin de direncinin sağlam olduğundan emindim.
Öyle de oldu. Ama onun
“enfraktlı” yüreği dayanamadı.
Hapishanede zaman boldur sanılır. Konuşmalarımızdan anladığıma göre, senin hapishanede can sıkıntısına vaktin yok. Okuyorsun, yazıyorsun, spor yapıyorsun, olanları büyük dikkatle izliyorsun, yeni kitap projelerinin peşinde koşuyorsun. Silivri’den döndüğümde, nasıl olduğunu soran
Mine’ye “İyi iyi, yalnız çocuk bütün tasarladıklarını gerçekleştirmeye nasıl vakit bulacak şaşıyorum” yanıtını verdim.
Sen ve arkadaşların sessiz, vakur, böbürlenmeyen davranışınızla, bize de onur veriyor ve bir dönemin utancını hafifletiyorsunuz.
Hepiniz sağ olun var olun!

\n

***

\n

Zaman zaman yabancı ülkelerden gelen meslektaşların seni sorduklarında, moralli olduğunu söylemekte zorlanmıyorum da, neden içeride olduğunu izah edemiyorum.
Hakkında kesinleşmiş bir hüküm yok, yine de neredeyse dört buçuk yıldır içeridesin.
Resmi açıklamalarda tutuklu olduğun söyleniyor.
Dört buçuk yıl tutukluluk mu olurmuş?
Gerçi yasa maddesi var.
Ama kamu vicdanında yankı bulmayan yasa maddesinin ne hükmü olabilir ki?
Kanunun maddesine uyuyor görüntüsü bile durumu izaha yetmez, kamunun vicdanı yaralanıyorsa eğer yine de, burada hukuktan çok zulümden söz etmek mümkündür.
Eğer, tutukluluk bahanesiyle dört buçuk yıldır içeride tutulmandan çok memnun olan, böylece intikam aldığını düşünenler varsa bile, bunu açıkça söylemiyorlar.
Baksana iktidarın milletvekilleri, bakanları bile bu uzun tutukluluk halini savunamıyor, buna karşı çıkana hak veriyorlar.
Hak veriyorlar, ama ellerinde olduğu halde hiçbir şey de yapmıyorlar.
Ve devam edip gidiyor tutsaklık...

\n

***

\n

İtirazım yalnızca tutukluluğun süresiyle ilgili değil, kendisine de karşıyım.
Çünkü bir tedbir olan tutukluluğun belirli koşulları var. Senin kaçman, delilleri karartman, diğer sanık ve tanıklara baskı uygulaman da mümkün olmadığına göre, tutukluluğun koşulları da gerçekleşmiş olmuyor.
Bu durumda, tutukluluğunun hukuki bir gerekçesi kalmıyor. Tutukluluk kararına yarım yamalak yazılanlar da, gerekçe değil, olsa olsa geçersiz bahaneler oluyor.
Kısacası Balbay, senin de, senin durumunda olan diğer arkadaşların da, statülerini ve bunun hukuki gerekçelerini anlatmakta zorlanıyorum.
Neyse ki, şu son günlerde bu konudaki güçlüğü aştım, Sayın
Mehmet Ali Şahin’in, anayasa değişikliklerini geçirmeyi kabul ederse muhalefet; tutuklu milletvekillerinin serbest kalmaları konusunun da çözüme bağlanabileceğini söylemesi üzerine aydım.
Sayın Şahin’in açıklamasından anlaşıldığına göre iktidar şunu söylüyor:
- Anayasa değişikliklerini geçirin! Salıverelim, tutuklu milletvekillerini!
O zaman anladım ki, senin statün rehinelik.
Tabii ki, rehinelik diye hukuki bir statü yok.
Bir ülkede düzenin yaptırımlarının hukuki dayanağı yoksa, orada zulüm vardır.
Yani sizler zulmün rehinelerisiniz.
Allah kimseyi zulmün elinde rehine kılmasın!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları