Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Önlenen darbe

17 Temmuz 2016 Pazar

Şöyle bir durup düşünelim, eğer darbeler demokrasiyi kurtarmaya, ülkeyi güçlendirmeye yarasalardı, bu kadar darbeyi yaşamış olan Türk demokrasisi örnek bir sağlamlığa, Türkiye herkesi kıskandıracak bir güce erişmiş olurdu.
Durum böyle olmadığına göre, 15 Temmuz askeri darbe girişimcilerinin hareketlerini meşru göstermek amacıyla açıkladıkları gerekçelere itibar etmemek, 15 Temmuz girişiminin önlenmesine sevinmek gerek.
Evet darbeler, demokrasiye yarar sağlamaz, zarar verir.
Bu darbelerin askeri veya sivil olması sorunun özünü değiştirmez.
Demokrasilerin güvencesi, darbeler değil, vatandaşların sivil demokratik bilinci ve azmidir.
İşte bu yüzdendir ki, 15 Temmuz girişiminin akim kalmış olmasını herkesin sevinçle karşılaması gerekir.
Aksini düşünmek, 15 Temmuz girişimine şu ya da bu gerekçeyle hak vermek mümkün değildir.
Ne sivil darbe askeri darbeye haklılık gerekçesi olur ne de askeri darbe tehdidi, demokrasiye karşı sivil darbeye meşruiyet sağlar.
Bu gerçekler ışığında herkese geçmiş olsun demek isterim.

***

Olayın ertesinde Başbakan Binali Yıldırım’ın ileri sürdüğü gibi, demokrasimizin bayramı olmuş mudur?
Darbeye toplumun bütün kesimleri ve bütün partileri, kurumlarıyla karşı koymuş olması, bu olgunun zorunlu koşulunu oluşturmaktadır. Ancak bu tek başına yeterli değildir. Bir de yeterli koşulların oluşması gerekmektedir.
Eğer 15 Temmuz 2016 girişimine karşı çıkmakta düşünce birliği içinde olan siyasi partiler elbirliğiyle, bütün kurum ve kurallarıyla aksaksız işleyen bir demokrasiyi ayakları üzerine oturtan bir süreci başlatabilirlerse, gerçekten 15 Temmuz demokrasimizin bayramı olur.
Ne yazık ki şu anda bu olasılığın gerçekleşmesi pek güçlü görünmüyor.
Buna karşılık, 15 Temmuz girişimi, yargı bağımsızlığını daha fazla zedelemenin, basın özgürlüğünü daha fazla kısmanın bahanesi olarak kullanılırsa, darbeciler önlenmeselerdi hangi gayeye ulaşmak istiyor idiler ise, o neticeye vasıl olmak sonucu doğar ve önlenen askeri darbe bilahare sivil darbe ile tamamlanmış olur.
Yukarı da belirtmeye çalıştığım gibi, askeri darbe tehdidi, sivil darbeyi meşrulaştırmaz.

***

15 Temmuz 2016 Türkiye’de askeri darbeler döneminin tarihe karıştığının canlı kanıtıdır.
Bu gelişmenin itici gücü ise, halkın artık askeri darbelere onay vermek şöyle dursun kararlılıkla karşı olmasıdır.
Kuşkusuz bu sevindirici bir olaydır.
Ama nasıl ki, yalnız askeri vesayete son verilmesi yetmiyor, demokrasi için askeri ya da sivil her türlü vesayetin sona ermesi zorunlu oluyorsa, askeri darbe dönemlerinin sona ermesi de yetmiyor ve sivil darbelerin de tarihe karışması gerekiyor.
Unutmayalım! Halkın, askeri darbeye karşı koyarak kazandığı zafer, ne ona sivil darbeye destek olmak hakkını verir ne de sivil darbeye meşruiyet kazandırır.
Türkiye çok büyük iç ve dış tehditlerle karşı karşıya, dünyanın en nevraljik bölgesinde varlık savaşı vermektedir.
Bu savaştan komşularının düştüğü yanlışlara düşmeden, saplandığı musibetlere saplanmadan, zaferle çıkması ancak tüm kurum ve kurallarıyla, aksaksız işleyen, bir demokrasiyi uygulamaya başlaması ile mümkündür. Haydi bakalım, kolay gelsin!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları