Kriz ve Demokrasi

17 Kasım 2011 Perşembe
\n

Tuz yüklü kervanım mı var ki, fırtınadan korkayımtavrıyla krizlere aldırmayanlardan olmayıp, geçirmekte ya da geçirememekte olduğumuz krizden çok korkuyorum. Çünkü krizlerde servet transferi hep yoksuldan varsıla doğru olur ve daima alttakinin canı çıkar”.

\n

İsteyenler korkmamakta, teğet geçecekya da bişşiiy olmaz!demekte özgürdürler...

\n

Zamanı gelince de görürler!

\n

Ama bilin ki, alarm zillerini çalanlar artıyor.

\n

Bakın, IMFnin yeni patronu Christine Lagarde ne diyor:

\n

- Gelecek on yılın kayıp on yıl olmasından korkarım.

\n

ABnin iki büyük patronundan biri olan Merkel de geri kalmıyor,

\n

- Avrupa 2. Dünya Savaşından bu yana en zor dönemini geçiriyor olabilir, diyor.

\n

Küreselleşen dünyada yalnız Türkiye gibi gelişmekte olanlar değil, hemen herkes ekonomik yaşamda başkasının kefaretini de ödüyor, gelişmişler, azgelişmişlerin krizlerinden görece korunur, kendi krizlerinin yükünün bir bölümünü de onlara yükleyebilirken, altta kalanların böyle bir olanağı yok, onlar çifte yükü taşıyorlar.

\n

***

\n

Yaşamakta olduğumuz kriz, bizde de başlamadı, ABde de.

\n

Yaşamakta olduğumuz, 2008 ABDde başlayan krizdir ki, eski kıtaya geldiğinde onun Akdeniz ülkelerinden, onlara özgü hastalıklarını da alıp, büyüyerek, şiddetlenerek, herkesi telaşlandırarak sürmektedir.

\n

Bilerek, isteyerek, finans kapitalin bütün dünyayı, her biri kendi başına suç olan, (ama çok büyükler tarafından yapıldığı ve kovuşturulması halinde çıkacak büyük patırtı herkesi sürükleyeceği için yaptırımsız kaldı) adi yalanlarla beslediği gayrimenkul krizi, güya güvenli denetleme firmaları da dahil olmak üzere, finans dünyasının devlerinin hangi düzeyde sahteciliğin içinde olduklarını göstermekle kalmadı, aynı zamanda tıpkı büyük 1929 krizinde olduğu gibi, aşırı şişirilmiş saadet zinciri düşünün nasıl aldatıcı ve yıkıcı olduğunu da bir kez daha kanıtladı.

\n

Ama 2008 krizinin bir başka önemli sonucu daha oldu.

\n

Kapitalizmin teorik dayanağı piyasanın, görünmez sihirli elinin her şeyi düzelteceği, yani sistemin krizlerden yine kendi kurallarıyla çıkacağı varsayımının geçersiz olduğu ortaya çıktı.

\n

Dünyanın en büyük kapitalist ülkesi, bu kez krizden devletin batmakta olan kurumları kurtarmasıyla kurtuldu.

\n

ABDde 2008 krizi, kapitalizm efsanesini can evinden vurdu.

\n

***

\n

2008’de Amerikada kapitalizm teorisini can evinden vuran kriz, Atlantiki geçip eski kıtaya geldi ve orada da 2011de temsili demokrasiyi can evinden vuruverdi.

\n

Şöyle ki:

\n

Demokrasiler, halkların kendileri için neyin en iyi olduğuna karar verme ve o yönde davranma yetisine sahip oldukları varsayımına dayanırlar. Seçimlerin temelinde bu doğruyu seçebilmevarsayımı yatar.

\n

Oysa, özellikle Yunanistan ile İtalya, uzun bir süre, kendi demokratik mekanizmalarını çalıştırarak, büyümekte olan tehlikeyi fark etmeyi, fark ettilerse bile, onarmayı beceremediler.

\n

İş bu kadarla kalsa iyi.

\n

Bu yetmiyormuş gibi, yangın büyüyüp, ateş bacayı sarınca da, kendi demokratik yapıları içinde, onarımı gerçekleştirecek mekanizmayı çalıştırarak, seçilmişler arasından, çözümü bulacak ve uygulayacakları seçemediler, IMFden ve AB Merkez Bankasından adamlar getirerek siyasi karar mekanizmasının başına oturttular.

\n

Bu davranışın anlamı açıkça şudur:

\n

- Arkadaş biz seçim mekanizmamızla bunu çözemiyoruz buyurun siz çözün!

\n

İşte 2008de ABDde de kapitalizm teorisini can evinden vuran kriz, 2011 de Avrupanın hasta demokrasisini de böyle vurdu.

\n

Görüyorsunuz, krizler yıkıcı ve kahredici oldukları kadar, öğreticidirler de.

\n

Tabii ders almayı bilenler ve isteyenler için!..

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları