Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kıbrıs’a dikkat! (07.04.2016)

07 Nisan 2016 Perşembe

Bu hafta başında KKTC’deki koalisyonun UBP kanadı çekilince, Başbakan Ömer Kalyoncu Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya istifasını sundu.
Aslında kriz, iktidarın maaşları ödeyememesinden kaynaklandı. Onun nedeni de, hükümetin CTP kanadının direnmesiyle, Türkiye’den gelen suyun özelleştirilmesi ile ilgili protokolü imzalamaktan imtina etmesi üzerine Ankara’nın da maaşlar ile ilgili ödemeyi aksatması. CTP Ankara’nın isteği doğrultusunda, su dağıtımıyla, elektrik, telekomünikasyon ve limanların işletilmesinin özelleştirilmesini savunuyor. CTP ise, suyun dağıtımının belediyelerin kuracağı şirket eliyle yapılmasında direniyor.
Böylece bereket sağlayacağı söylenen, Anadolu’dan borularla getirilen su, ilk ağızda hükümet bunalımına yol açmış oldu.
Bu arada çeşitli yayın organlarında, Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’tan asker çekmekte olduğuna dair haberler yer almakta. Bu çerçeve içinde olmak üzere, Kuzey Kıbrıs’ta konuşlu iki komando tugayının Türkiye’ye çekildiği belirtilmekte. Yetkililer, her ne kadar bu çekilmenin takviye amaçlı olduğunu söylüyorlarsa da, Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri Kurmay Albay Ümit Yalım’ın da belirttiği gibi, Türkiye’de terörün dorukta olduğu 1990’larda bile böyle bir yola tevessül edilmemişti.

***

Yeni Çağ’ın 5 Nisan 2016 tarihli sayısında çıkan Ahmet Takan imzalı yazıda da Ümit Yalım, Ada’daki askeri güç dengesinin Rum Yunan tarafı lehine bozulmuş olduğunu ileri sürmekte, buna örnek olarak da Yunan Hava Kuvvetleri’nin Baf’taki hava üssünü göstermekte, Türk tarafının Ada’da savaş uçağı bulunmadığını belirtmektedir.
Bunlar olurken, Ada’da iki lider arasındaki görüşmeler pek basına yansımamakla birlikte, zaman zaman Rum tarafından iyimser yorumlar da yayılmaktadır.
Tam böyle bir ortamda Rum-Yunan tarafının soruna yaklaşımlarında temel bir değişiklik olmadığını gösteren bir olay yaşanmıştır Güney Kıbrıs’ta.
Yunan Milli Savunma Bakanı Kommenos ile Hava Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Tellis birlikte Güney Kıbrıs’ı ziyaretleri sırasında, EOKA’yı anma törenlerine katılmışlar, EOKA anıtına çelenk koymaktan da geri kalmamışlardır.
Ne gariptir ki, terör örgütleri konusunda çok duyarlı olan ve bunlar arasında ayrım yapılmasına şiddetle karşı çıkan Ankara, Atina ile Lefkoşa’nın ortaklaşa düzenledikleri bu EOKA şovu karşısında sağır dilsiz kalmıştır.
Sanki, EOKA 1955’te kurulmuş ve o tarihten bu yana fırsat buldukça elinden geleni ardına koymayan, 1974’teki darbesiyle müdahaleye yol açan terör örgütü değilmiş gibi.

***

Güney Kıbrıs’taki popülist tören ve Yunan Milli Savunma Bakanı ile Hava Kuvvetleri Komutanı’nın burada yer almaları basit bir iç politika gösterisi olmanın ötesinde Yunan-Rum tarafının Kıbrıs sorununa yaklaşımının içyüzünü yansıtan çok anlamlı bir göstergedir.
Görülüyor ki, ne Kıbrıs Rumlarının çoğunluğu, ne de Yunanistan Kıbrıs’ta Enosis’ten vazgeçmişlerdir.
Kıbrıs’ta iki toplumun insanları, biri kuzeyde kırmızı, öbürü güneyde mavi bayrak altında, bir arada değil de, ancak yan yana yaşamaya tahammül gösterebildikleri, birbirlerini eşit haklara sahip gruplar olarak kabul etmeyi beceremedikleri sürece, verilen ödünler ne olursa olsun, sorunun çözülmesi imkânsızdır.
Kıbrıs Rumları ve Yunanistan bu gerçeği görüp Türkleri eşit kurucu unsur olarak kabul etmedikçe Kıbrıs’ta çözüm olmaz.
Yunan-Rum tarafı bu gerçeği görmezden gelmekte direnirken yalnız kendi davalarına sahip çıkma kararlılığına değil, ama aynı zamanda karşı tarafın da gevşekliği ile aymazlığına güvenmektedirler.
Bunlara şimdi, birçok cephede birden dövüşmek zorunda olan, gırtlağına kadar sorunlar batağına batmış Türkiye’nin Anamur’dan öteye bakacak hali yokmuş izlenimi veren tavırları da eklenince, her an yeni gelişmelere hazır olalım derim.
Evet, Ankara’nın her türlü dış etkiye açık olduğu şu sıralarda Kıbrıs’a dikkat!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları