'Kenan Evren Kışlası!'

15 Kasım 2011 Salı
\n

\n

İki haftalık izin sürem boyunca çok duygulandım. Tanıdık ya da tanımadık okurlardan, izne çıkacağım açıklamasını görmemiş olanlar ya da açıklamamdaki kimi deyimlere takılanlar, endişelenmişler, sağ olsunlar, arayıp, sağlığımı sordular. Eskimişliğe rağmen, aranmak ve ilgi görmek insanı tabii çok memnun ediyor.

\n

Bütün okurlara ve dostlara teşekkürlerimi sunarım.

\n

Bilmiyorum, bütün meslektaşlarda da aynı şey oluyor mu ama ben ne zaman izine çıksam, bütün yazılması gereken olaylar üst üste geliveriyor. Ya da bana öyle geliyor.

\n

Bu defa da öyle oldu. Nicedir tartışılan Mustafa Muğlalı Kışlası olayı, sonunda merhum generalin adının oradan kaldırılmasıyla sonuçlandı.

\n

***

\n

On günden fazla zaman geçti aradan, beklediğim tepki gelmedi.

\n

Hiç gelmedi değil, internet ortamında katılmadığım bir yorum çıktı. Buna göre Mustafa Muğlalının adının kışladan kaldırılmasının istenmesi, onun geçmişteki üstün hizmetlerinden ve Kubilay olayıyla ilgili, 1930 yılında, katillere idam cezası veren askeri mahkemenin başkanı olmasından kaynaklanıyordu.

\n

Bu gerekçeyi haklı bulmak mümkün değil.

\n

Merhum Mustafa Muğlalının geçmiş hizmetleri ne denli büyük ve takdire şayan olursa olsun, 1943 yılında meydana gelen, sorumlusu olduğu olayın vahametini ve işlediği suçun ağırlığını ortadan kaldırmaz.

\n

İyi bilinen olayı tekrar ayrıntılarıyla anlatacak değilim.

\n

Ancak 1943 yılında Vanın Özalp ilçesinde hayvan kaçakçılığı yapan 33 kişinin kurşuna dizilmesi emrini veren, o dönemin 3. Ordu Komutanı Mustafa Muğlalı, olayın ortaya çıkması üzerine, önce üstü örtülmek istenmişse de sonradan yargılanarak ölüm cezasına çarptırılmıştır. Çeşitli hafifletici nedenlerle cezayı indiren karar, Yargıtay tarafından bozulmuş ve dosya Yargıtay aşamasındayken, daha önce tutuklanıp hapse konan Mustafa Muğlalı, 71 yaşında hapiste ölmüştür.

\n

Daha sonra da Mustafa Muğlalının adı kışlaya verilmişti.

\n

Şimdi kışladan Muğlalının adının kaldırılması yerinde bir karar olmuştur.

\n

Geçmiş hizmetleri, ne Muğlalının suçunu, ne onun üstünün örtülmek istenmesini ne de adının bir kışlaya verilmesini mazur gösterebilir.

\n

***

\n

Doğrusu benim beklediğim Muğlalı adının kaldırılmasını alkışlayanların, İstanbulun göbeğinde bulunan Kenan Evren Kışlasını gösterip, şunu sormalarıydı:

\n

- O iyi oldu da, bu Kenan Evren Kışlası adı ne akla hizmet duruyor burada?

\n

Öyle ya, kanunsuz bir emirle 33 kişiyi kurşuna dizdirmiştir Muğlalı.

\n

Ya Kenan Evren?

\n

Ya onun günahları?

\n

Pentagon generallerinin, 12 Eylül darbesini yaptıklarında bizim oğlanlardedikleri, oğlanların birincisi Kenan Evrenin baş sorumlusu olduğu 12 Eylül darbesine özetle göz atalım. Bakın neler oldu 12 Eylül’de:

\n

650.000 kişi gözaltına alındı. 1.683.000 kişi fişlendi. Açılan 210.000 davada 230.000 kişi yargılandı, 7.000 kişi için idam cezası istendi, 517 kişiye idam verildi, 50 kişi asıldı. 171 kişinin işkenceden öldüğü tespit edildi. 299 kişi cezaevlerinde yaşamını yitirdi. 300 kişi kuşkulu şekilde öldü. 30.000 kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı. 30.000 kişi mülteci olarak yurtdışına göçtü. 388.000 kişiye pasaport verilmedi.

\n

Listeyi daha da uzatmak mümkün ama bu kadarı da yeter.

\n

Bu gerçeklerin ışığında, rahatlıkla söyleyebiliriz ki Mustafa Muğlalı adının bir kışlada olmasına karşı çıkmak nasıl bir demokrasi göreviyse, ona karşı çıkarken, Kenan Evren Kışlasını görmezden gelip, ondan rahatsız olmamak da o denli büyük bir demokrasi sahtekârlığıdır.

\n

Son bir sözümüz de TSKye:

\n

- Bu Kenan Evren adı sizi rahatsız etmiyorsa, buyurun güle güle kullanın kışlayı!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları