Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Cumhuriyet’i Çok Ararız, Çok!
İleride “2. Cumhuriyet”in başlangıç tarihi olarak, hangi günü kabul ederler bilemem.
Ama ben 1. Cumhuriyet’in son Başbakan Babası, 2. Cumhuriyet’in ilk Başkan Babası 1. Tayyip’in cülusu, 28 Ağustos 2014’ün 2. Cumhuriyet’in başlangıç tarihi olarak kabul edilmesinin doğru olabileceğini düşünüyorum. 2. Cumhuriyet’in niteliklerini ve gelişmesini ilk irdeleyen de, cülusla aynı gün Cumhuriyet’teki çok önemli yazısıyla Prof. Dr. Emre Kongar oldu.
Toplulukların yaşamında önemli gelişmelerin başlangıcını tarihlemenin alışkanlık haline gelmesi, illa büyük değişimin o gün olup bittiği anlamını taşımaz.
Nasıl ki, 29 Ekim 1923’te ilan edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti’nin oluşum sürecinin uzun bir geçmişi varsa, 2. Cumhuriyet’e giden yolun taşları da uzun süreden beri döşenmekteydi.
Türkiye Cumhuriyeti’ne giden yolu 84 yıl öncesine, bu topraklar üzerinde yaşayan insanların ilk kez kulluktan tebalığa terfi tarihine kadar uzatmak biraz zorlama bulunsa bile, herhalde 1876 1. Meşrutiyet’in ilk kez Cumhur’un temsilcilerini seçerek Meclis’e göndermelerine kadar uzatılmasına bir şey denemez. Cumhuriyet’in hitama ermesi ile 2. Cumhuriyet’e geçiş de uzun bir sürecin birikimlerinin, büyük çabaların eseri olmuştur ve herhalde bunu “Ben odunu aday göstersem seçtiririm” dediği milletvekillerine dönerek, “Siz isterseniz hilafeti bile getirirsiniz!” diyen Menderes’e kadar uzatmak yanlış olmasa gerek.
***
TC’ye giden yolla Emre Hoca’nın deyimiyle TSİC’ye (Türkiye Sünni İslam Cumhuriyeti) giden yol aynı hızla, hemen hemen aynı sürede katedilmiştir.
Osmanlı kendi küllerinden Cumhuriyet’i yaratmayı başarmış, ama Cumhuriyet kendi niteliğini, emeğe dayalı özgürlükçü bir rejime dönüştüremediği gibi ve de o yüzden laik TC’yi yaşatmayı bile başaramamıştır.
Toplum çok partili rejim ile çoğulcu rejimi de birbirine karıştırınca, yalnızca sandık yanı vurgulanan bir rejimi demokrasi sanmış ve ileri gideceği yerde, geriye basmıştır.
Çok partili dönemin “demokrasisi!”, orta sağ partilerin Cumhuriyet’in değerlerine karşı politikalarını parlamentoya taşımasına izin vermesine mukabil, emek tabanlı üretime dayalı sosyal içerikli politikaların önünü sürekli tıkayarak, Cumhuriyet’in ve özgürlüklerin hayat damarlarını, sosyal ve ekonomik desteklerini keserek, kendi bekasını kendi baltalamıştır.
Cumhuriyet değerleriyle bir türlü barışamamış orta sağ, uzun yıllar, laiklik karşıtı güçleri de kanatları altında palazlandırmıştır.
Zamanı geldiğinde, işlevi tamamlandığında, orta sağ silinerek yerini laiklik karşıtı akımlara bırakmıştır.
***
Kendinde Cumhuriyet’in korunması ve kollanması işlevi vehmedenler ise sürekli olarak sağın politikaları doğrultusunda yol almış, özellikle 12 Eylül 1980 darbesinde siyasal ekolojik dengeyi de bozarak, uluslararası konjonktürün de yardımıyla laik cumhuriyet karşıtlarının gelişecekleri ortamı oluşturmuştur.
Emeğe dayalı üretim temelli sürdürülebilir bir kalkınma modelini egemen kılacak olan Cumhuriyetçi güçlerin, bu ilkelerin çevresinde örgütlenmek yerine, Cumhuriyet değerlerine karşı politikaların dümen suyuna girmeleri, Cumhuriyet’i iyice savunmasız bırakmış ve kısacası Mustafa Kemal’in ilelebet payidar olacağını ileri sürdüğü Cumhuriyet bitmiştir.
İkinci Cumhuriyet’in ne olduğunu Türk halkı yaşayarak öğrenecektir.
Ancak onu yaşamaya başlayınca da Cumhuriyet’in ne olup ne olmadığını tam olarak anlayabileceğiz.
Biz yaşatamadığımız “Cumhuriyet”i çok ararız, hem de çok!..
AÇIKLAMA: 07.08.2014 tarihinde bu köşede çıkan, “IŞİD militanları İstanbul Valiliği’nin izniyle Ömerli’de bir açık hava toplantısında cihat çağrısı yapıyorlar” cümlesi de geçen yazımla ilgili olarak, İstanbul Valiliği’nden gelen açıklamada şu ifade yer almaktadır: “Konu ile igili olarak Valiliğimize müracaat olmadığı gibi izin de söz konusu değildir.”
Açıklamayı yayımlarken, IŞİD’i hafifsemenin ne denli vahim olaylara yol açabileceğini bir kez daha vurgulamak isterim. A.S.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Mahruki yine yandı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı