Ali Sirmen
Ali Sirmen asirmen@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Cumhuriyet (13.12.2015)

13 Aralık 2015 Pazar

Bu yıl Nobel Kimya Ödülü’nü kazanan Aziz Sancar, kendisine eğitim yolunu açan Cumhuriyete duyduğu minneti dile getirmiş ve 19 Mayıs’ta madalyasını Atatürk’ün huzuruna götürüp Anıtkabir’e bağışlayacağını açıklamış.
Son derecede isabetli bir karar.
Çünkü Mardin’den İsveç Kraliyet Akademisi Nobel törenine giden yolun adı Cumhuriyettir.
Devrimler, kendi dünya görüşleriyle, bilim ve eğitim hamleleriyle birlikte gelirler.
Örneğin Fransız devrimi bir sürü bilimsel hamleyle birlikte gelmiştir. Sanırım az kişi bilir, ondalık sistemin yaygınlaşmasını, varlığını, kilisenin yerine okulu, papazın yerine öğretmeni ikame ederek pekiştiren Fransız Devrimi’ne borçlu olduğumuzu.
Cumhuriyet Devrimi de, kendi eğitim seferberliğini, aynı zamanda Aydınlanma çağı hamlesini, bilimsel atılımlarını birlikte getirdi.
19 Mayıs günü, Aziz Sancar’ın madalyasını huzuruna tevdi edeceği Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “hayatta en hakiki yol gösterici bilimdir” demesi rastlantı değildir.
Cumhuriyet Anadolu’ya çağdaş bilimi, hümanizmayı, Rönesansı, laikliği getirmiştir.
Cumhuriyet, Aziz Sancar örneğinde de görüldüğü gibi parlak Anadolu çocuklarının içlerindeki cevheri daha da parlatmış, onların yollarını açmıştır.

***

Cumhuriyet tabii ki gökten zembille inmedi. Onu hazırlayan koşullar ve insanlar da oldu. Mithat Paşa’daki Cumhuriyet habercisi ışığı görmez isek Cumhuriyeti de tam anlamıyla kavramakta güçlük çekeriz.
Osmanlı’da eğitimin, bilimin, sanatın toplum yaşamındaki önemini, geç de olsa fark etmiş ve bu alanlarda atılımlar yapmıştı. Ama laik Cumhuriyet bilimin önündeki hurafe engelini kaldırırken tartışmacı, katılımcı, sorgulayıcı, karma laik eğitimi getirerek, eğitim reformunu ayakları üstüne dikmiştir.
Cumhuriyet, ilkokuldan üniversiteye eğitim ve bilim kurumlarıyla, konservatuvarlarıyla, tercüme bürosu ile klasikleri yayımlayarak Aydınlanma’nın, Rönesansın ışıklarını Anadolu insanına yaymanın o muhteşem çabasını göstermiştir.
Cumhuriyet, yalnızca siyasal bir kavram değil, sanatı ile eğitimi ile bilimi ile evrensel bütün bir dünya görüşüydü.
Maalesef akim kalmış olan, Köy Enstitüleri ise bu ışığın köylere kadar yayılmasını öngören devrimci bir girişimdi.

***

Kurulduktan kısa süre sonra çok partili yapıya dönüşmesine karşın, bir türlü katılımcı, çoğulcu, özgürlükçü bir düzene dönüştüremediğimiz Cumhuriyetin eksikleri, onun aydınlanmacı, bilimin üstünlüğünü savunan yanını görmemize engel olmamalı.
Azgelişmiş bir toplumsal yapıyı miras alan bir ülkede ulus devletin kuruluşunun kaçınılmaz kıldığı, kimi eksiklikler, kimi başarısızlıklar, hatta kimi gaddarlıklar Cumhuriyetin toplumu ilerletici, aydınlatıcı, bilimin yolunu açıcı yanının görmezden gelinmesine yol açmamalıdır.
Aynı şekilde, bilimsel alandaki hamleleri, Cumhuriyetin varlığını koruma ve geliştirmeye yönelik kurum ve güvencelerinin ne ölçüde sağlam olduğunu sorgulamamızı da engellememelidir.
Bu soruyu, ülkenin seçkin evladı Aziz Sancar’ın sahip olduğu Cumhuriyetçi bilinci neden daha da yaygınlaştıramadığımız sorusu ile birlikte sorarken hepimizin Nobel Ödülü’nü kutladığımız bu aziz bilim adamımıza, sergilediği Cumhuriyetçi bilinç dolayısıyla da teşekkür etmek isterim.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları