Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Olayların adını doğru koymak…
10 Ekim’in, tarihteki yeni adıyla “Kanlı Cumartesi”nin bitmesine birkaç dakika kalmış. Bilgisayarın başında pazartesi yazımı yazmaya çalışıyorum. Ve bunu yaparken, olayların adını doğru koymaya çalışıyorum. Gerçi bunun pek kolay olmayacağının da farkındayım. Geride, daha birkaç saat önce, yaşadığım ülkenin başkentinin ortalık yerinde bombalarla parçalanarak ölen -şimdilik!- 95 kişi varken, hiçbir şeyin adını doğru koymak kolay olmayacak.
Ama beni ürküten bu değil. Yani şimdi şu yazıyı yazmak için tuşlara dokunurken, anlıyorum ki asıl kaygım, olayların adını doğru koyamamak değil. Çünkü kafamda, kendimden bile saklamaya çalıştığım asıl meselemin sınırlarını belirleyen başka sorular var. Yani: Ya bugün olup bitenlerin tümünün adları, daha en baştan belli idiyse? Ya bu olaylar, daha en baştan adlarını yafta gibi göğüslerine yapıştırmış, aramızda öyle gezinmekte idiyseler? Ya bu olayların adını öğrenmek hiçbir özel çaba gerektirmiyorsa ve bunun için sadece okuma yazma bilmek yeterliyse?
Yazmaya biraz ara verip bir sigara daha -kim bilir son on iki saatin kaçıncı sigarası!- yakıyorum, yerime daha bir yerleşiyorum ve bu kez – evet bu kez kararlıyım! Adı çoktandır belli olaylara doğru ad arama gibi gülünç ve acınası bir girişimde bulunmak yerine, kafamda çoktan dosdoğru belirmiş adları olanca doğrulukları ile doğru okuma yürekliliğini göstermeye hazırım!
Bunun hazırlığı fazla bir çaba gerektirmiyor. Yalnızca son on saattir ekranlardan öğrendiklerimi doğru gruplandırmak yeterli olacak gibi…
Bir süre önce, Irak’tan Türkiye’ye birkaç canlı bombanın girdiği haber alınmış.
Bir süredir basında yinelenen haberlerden biri: Şimdilerde güneyde ve güneydoğuda olup bitenler, pek yakında büyük kentlere gelecekmiş!
Çok çok taze bir haber: Bu sabahın erken saatlerinde, sosyal medyada yayımlanmış: Bomba, Ankara’da patlayacak!
Sonra, saat 10.04’te, birkaç saniye ara ile Ankara’da, gar binasının önünde, Barış ve Kardeşlik Mitingi’ne hareket edilecek noktada patlayan iki bomba.
Birkaç saat sonra, daha ölülerin tamamı olay yerinden toplanmamışken -ama bir bölümü ölü olmalarına rağmen ilaçlı sularını ve gazlarını, elbette asayişi koruma amacıyla!, yemişken- “resmi” açıklamalardan biri: “Hayır, asayiş zaafı yoktu, çünkü patlama miting alanında değil, kalabalıkların mitinge gitmek üzere hareket edilecekleri yerde oldu! Oysa miting alanı kuşatılmıştı ve oraya girecek herkes aranacaktı!”
İyi de, miting alanında patlatılacak bombalar herhalde o alanda imal edilmeyecekti! Yani başka yerde imal edilip oraya getirilecekti. Bu durumda mitinge gitmek üzere toplanma yerinde, dahası oradan miting alanına uzanan bütün güzergâhlarda önlem almak, bir zamanlar Gezi Direnişi’ne katılmak üzere evlerinden çıkan gençlerin bütün yollarını kesmekte onca başarılı olan, adliyeye cüppeleri ile gelen avukatları neredeyse iç çamaşırlarına kadar arayan, böylece de destan yazan “asayiş kuvvetleri” için gerçekten imkânsız mıydı?
Galiba bu yazıda beni asıl tedirgin eden, olayların adını doğru koyamamak değil, fakat çoktan doğru konmuş adların tüyler ürperticiliği ile karşılaşmak?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- AKP sayesinde bu düş de gerçek oldu!
- Malatya depremi: 'Endişe verici' diyerek uyardı!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Türk ordusunun Kubilaysızlaştırılması
- Gökçek döneminde belediyeden geçen karar pes dedirtti!