Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Eski Yazıları Güncelleştirmek Üzerine...
Uzunca bir aradan sonra çıkan “Lanetlenmiş Ağustos Böcekleri” başlıklı deneme kitabımın sayfalarını rastgele karıştırırken, “eskime” ve “güncelleştirme” sözcükleri üzerine yeni düşünceler geliştirdiğimin farkına vardım.
\nYıllar önce bir sabah sohbetimiz sırasında Sevgili İlhan Selçuk şöyle demişti: “Bizim yazdığımız yazıların çoğunun bir türlü eskiyememesi aslında çok üzücü bir durum!” Bu sözünü sonraki yıllarda hiç unutmadım. Köşe yazılarında genellikle güncel sorunlar üzerine yazılıyor. Böyle bir yazı ile iki, üç ya da beş yıl sonra, ama bir zamanlarki sorun hiç çözümlenmemişken, tekrar karşılaştığınızda, “Bak, ben vaktiyle bu konuda yazmışım” diye sevinemiyorsunuz. Çünkü bir an için sevinmeye kalkışsanız bile, onun hemen ardından gelen ve sorunun hâlâ çözümlenmemiş olmasından kaynaklanan üzüntü, duyulabilecek sevinci kaynağında boğuveriyor.
\nSon deneme kitabımı baskıya hazırlarken, eski tarihli yazılarımı da –her zaman yaptığım gibi– bir “güncelleme” sürecinden geçirdim. Ve gerçekten güncellenmesi gerekenlerin azlığı karşısında şaşkınlıktan kalakaldım. Yazıların büyük bir bölümü, isterse aradan yirmi yıl geçmiş olsun, zaten hâlâ günceldi, yani sorun yerinde duruyordu. Böyle yazılar için güncelleştirme, ancak ilgili sorunun ilk yazılışından bu yana daha da “ağırlaşmış” ve kök salmış olması bağlamında akla gelebilirdi.
\nBu son kitabıma özgü olmak üzere, bir başka grubun da bulunduğunun bilincine vardım. Bu gruba giren yazıları şimdi “zaman içerisinde kendiliğinden güncelleşen yazılar” diye adlandırıyorum. Oradaki yazılarda ele alınan durumlar, ilk yazdığımda henüz “sorun” denilebilecek kadar “vahim” değildi. Ben, yalnızca “ilerde” böyle bir “vahametle” karşılaşabileceğimiz uyarısında bulunmuştum. Uyarı gerçeğe dönüşünce, yazılar da kendiliklerinden güncelleşmişlerdi. Seksenli yılların başından itibaren Türkiye’de üniversitelerin durumu üzerine yazdıklarımı bu konuda örnek gösterebilirim. O yazılarda -özetlemek gerekirse– hep 1960-1980 arasında, yani yirmi yıl boyunca, üniversitelerimizin o zamanki anayasadan ötürü özerklik bağlamında bir altın çağ yaşadıklarını, bir bilim geleneği kurmak ve bilimsel başarılara imza atmak açısından ise aynı yılların üniversitelerce hovarda mirasyedilerin vurdumduymazlıklarından farksız bir tutumla boşa harcandığını çok sık vurgulamıştım. 1980 darbesinden sonra YÖK’ün ve onun atadığı, diktatörlük yetkileriyle donatılmış rektörlerin sayesinde vurguladığım uyarılar gerçekleşti. Prof. Dr. Doğan Kuban’ın da bir yazısında çok doğru olarak belirttiği gibi, ülkemizde bilim bugün artık “üniversitelerin dışında” gelişiyor.
\nÜzerinde her zaman hassasiyetle durduğum bir konu da “eleştirel düşünce” ve “eleştirel düşünebilme”nin bugünkü dünyada toplumumuz açısından taşıdığı önemdi. Bu hassasiyetimi, Anadolu Üniversitesi’nden emekli oluşumdan sonra bir süre üniversite düzeyine taşımayı da başardım ve Bahçeşehir Üniversitesi’nde üç yıl boyunca kendi oluşturduğum “Antikçağdan Günümüze Eleştirel Düşüncenin Gelişmesi” başlıklı dersi verdim. Daha sonra, bu başlığı “Edebiyat Eleştirisi ve Eleştirel Düşünce” şeklinde “hafifletmem” önerildiğinde, onu da kabul ettim. Ancak dördüncü yıldan sonra, adı geçen üniversitede onurlu bir öğretim görevlisi olarak çalışmamı olanaksız kılan bir durumun oluşması ile birlikte kurumdan ayrıldım ve eleştirel düşünceyi konu alan derslere ilişkin serüvenim de böylece son buldu.
\nEvet, şimdi önümde bir kısmı hep güncel kalmış, bir kısmı da “zaman içerisinde kendi kendisini güncelleştirmiş” yazılarımdan oluşma, “Lanetlenmiş Ağustos Böcekleri” başlıklı bir kitap var.
\nBana “buruk” sevinç veren bir kitap...
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret ve emekli maaşı hakkında önemli iddia!
- Asgari ücret kaç TL olmalı?
- Yarısı mesleği bırakmayı düşünüyor!
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
En Çok Okunan Haberler
- Narin Güran davasında karar açıklandı!
- DEM Parti açıklamayı erteledi
- Yolcu otobüsü şarampole devrildi
- Erdoğan'dan yeni 'asgari ücret' açıklaması
- Mahkemenin kararı bekleniyor!
- Sendikalara 'grev', Erdoğan'a 'istifa' çağrısı!
- Suriye'deki son durum ne?
- Yurtdışı seyahatte yeni dönem 1 Ocak'ta başlıyor
- Teğmen Ebru Eroğlu'nun savunması ortaya çıktı!
- Türk Böbrek Vakfı Başkanı 'pestisit' kabusunu anlattı