Adnan Binyazar

Hak aramak yasak!

05 Temmuz 2024 Cuma

Hemen her gün gazetelerin ilk sayfalarında, sonu ölümle biten tüyler ürpertici haberlere rastlanıyor. Olaylar genellikle kızerkek arkadaşlar arasında çıkan tartışmalardan, aile geçimsizliğinden, mal paylaşımından, kıskançlıktan, kadına tecavüzden, intikam almaktan, namus temizlemekten doğuyor. 

İstediği kızı alamayınca “Seni kimseye yâr etmem, ya benimsin ya kara toprağın!” diyerek ilkgençliklerini yaşayan kızların canına kıyanlar da az değil. 

Babanın oğulu, oğulun babayı, öğretmenin öğrencisini, ananın çocuklarını, hastanın doktoru öldürmeye kalkma olaylarına her gün yenileri ekleniyor. 

ÇALIŞMA ORTAMI 

İşverenlerin işçileri sömürücü tutumları, özellikle çocuklarda büyük duygu yıkıntılarına yol açıyor. Çalışanların düşürüldüğü durumlarla ilgili olayları okurken hep onların çocukları geliyor gözümün önüne. 

İnşa ettikleri yapılar çöktüğünde işi üstlenen kayıplara karışıyor, ana baba bir lokma ekmek için ortalara düşüyor, milyonlarca çocuk açlığın pençesinde kıvranıyor. 

ACI BİR OLAY

İş dünyasında olanları sırlamaya gerek yok. Covid19’un yayılmaya başladığı günlerde belleğime yerleşen bir olay, toplumun sağalmaz hastalığı. 

Bilal Yaroğlu, o karmaşa döneminde, her şeyi göze alarak Limak Holding’in, Artvin’in Yusufeli ilçesinde yaptığı baraj inşaatında işçinin hangi koşullarda çalıştığını anlatarak gerçeği dile getirmişti: “Kaldığımız koğuş pislik içindeydi, paslı demirlerden yapılan ranzalarda yatıp kalkıyorduk, bizi burada açlığa, pisliğe mahkûm ettiler. Ayağımızda ayakkabımız bile yok. Beş kişi bir koğuştayız, 30 kişi aynı yemekhanede yemek yiyoruz. Kimsenin sağlığını düşünen yok burada. Kaldığımız koğuş pislik içindeydi. Bizi burada ölüme terk etmişlerdi! Birçok arkadaşımızla birlikte işverenlere karşı çıksak da bir sonuca varamamıştık.” 

Yaroğlu onunla kalmıyor, kendisini öne çıkarıp şantiyeden kesinlikle ayrılmak istediğini açıklayınca işveren iş yasalarını öne sürüyor: 

“Şantiyeleri terk etmeye kalkarsanız suç işlemiş olursunuz! Hiçbir yerde başka bir işe giremezsiniz karantina var, burada kalacaksınız!” 

HAK ARAMAK YASAK

Yaroğlu, işçiler adına çalışma yerinden kesinlikle ayrılmalarına karar verdiklerini vurgulayıp işverenin onları anlaması dileğinde bulunuyor: 

“Karantina bitince burada çalışmayız biz, burada asla işçiye değer verilmiyor. Yetkililer çok duyarsız. Açıkçası biz burada kalırsak koronadan değil, sorumsuzluklardan, ilgisizlikten öleceğiz. Lütfen sesimizi ilgili yerlere duyurun, belki duruma müdahale eden birileri çıkar, biz de bu esir kampından kurtuluruz.” 

Güzel ülkemin yüreği ak işçileri! 

Yasalar, hak arayışlarına özgürlüğün kurtuluşa erdiren kapılarını açık tutarken, işveren kendi çıkarını göz önünde bulundurarak emekçinin girmek istediği kapılardan içeriye girmesini yasaklamaya kalkıyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kitap dünyası 8 Kasım 2024
Öğretmenden mektup 1 Kasım 2024
Okumaya geçiş 25 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları