Utku Çakırözer
Utku Çakırözer ucakirozer@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Yeni Kıbrıs Politikasının Çelişkileri

22 Temmuz 2011 Cuma
\n\n\n

Başbakan Tayyip Erdoğanın KKTC ziyareti öncesinde ve Adadaki 20 Temmuz törenlerinde yaptığı açıklamaları ana muhalefet partisi CHP nasıl değerlendiriyor?

\n

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunun kısa destek açıklaması, Erdoğanın öteden beri CHPnin savunduğu iki devlet esasına bağlı, siyasi eşitlik temelindeki çözüm çizgisine gelmiş olmasına verilen destekten ibaret gözüküyor. Ayrıntılara inildiğinde ise CHP sözcüleri, yeni Kıbrıs politikasına ilişkin çelişkilere ve kaygı verici noktalara dikkat çekiyor.

\n

Eski Dışişleri Bakanlığı müsteşarlarından, CHP Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu, Bugüne kadar izledikleri bir adım önde olmak yaklaşımının boş bir slogandan ibaret olduğunu ve verilen tavizlerin çözüm getirmediğini geç de olsa anlamış gibiler dedikten sonra hemen ekliyor:

\n

Ancak bu meydan okumanın, hayra alamet olmayan ve çelişkiler içeren yönlerine de bakılması gerekir.

\n

Loğoğluna göre yeni politikanın Türkiyenin Kıbrıs ve AB politikaları açısından temel çelişkileri şunlar:

\n

1. AB, Haziran 1990da Dublindeki zirve toplantısında Kıbrıs sorunu ile Türkiyenin AB üyeliği arasında doğrudan bağlantı kurmuştur. Türkiye ise bu bağlantıya tutarlı bir şekilde karşı çıkmış, iki hususun birbirinden ayrı tutulması gerektiğini savunagelmiştir. Oysa şimdi bu bağlantı, Kıbrıs meselesi çözülmezse, katılım müzakerelerini dondururuzdiyerek bizzat Türkiye tarafından da kurulmaktadır. Kendi ayağımızla ABnin tutumuna gelmiş durumdayız. Zaten yokuşa sürülen AB üyelik hedefimiz, Kıbrıs sorununun çözümüne böylelikle karşılıklı olarak bağlanmış olmaktadır.

\n

2. Başbakan Erdoğanın, Karpaz ve Güzelyurt gibi Türk ve Rum tarafları arasında görüşme konusu olan ayrıntılara ilişkin görüş belirtmesi ciddi hata içermektedir. Müzakere gündemindeki hususlara dair görüşleri masada Türkiye değil, Kıbrıs Türk halkı söyler. Meselenin Adadaki Türk tarafıyla değil, kendileri ile Türkiye arasında bir sorun olduğunu iddia eden hep Rum tarafı olmuştur. Şimdi Başbakan bu ayrıntılara da girip tutum beyan etmekle Rum tarafının eline gereksiz bir koz vermekte, Türk tarafının gücünü azaltmaktadır.

\n

3. Türk ve Rumlar arasındaki müzakerelerin seyri, açıklamalardan etkilenecektir. Rumlar ve Yunanistan Türkler çözümden vazgeçtisavıyla istismar etmeye çalışacaklar. BM Genel Sekreteri Türkiyenin bu tutumunu BMnin manevra sahasını daraltıcı bir etken olarak değerlendirebilir. ABde Türkiyenin tam üyeliğine karşı çıkan çevreler de kendilerinin cesaret edemedikleri bir adımı Türkiyenin atarak yani AByle ilişkileri dondurarak, işlerini kolaylaştırdığını düşüneceklerdir. AB Komisyonu da köşeye sıkıştırılmış olduğu algılamasıyla, Ankaraya olumsuz tepkiler verebilecektir. Netice olarak Kıbrıs sorununun çözüm şansı azalabilecek, AByle ilişkilerimiz daha da gerilere gidebilecektir.

\n

***

\n

AKP seçimlerden büyük başarı ile de çıkmışken neden Kıbrıs politikasında değişikliğe gitme ihtiyacı hissetti? Loğoğluna göre iktidarın kafasında iki farklı senaryo olabilir:

\n

A) Gündem değiştirme taktiği olarak, içeride terör sorununun tırmanışı ve Kürt açılımının geri tepmesi karşısında AKP, milliyetçi hislerin yönünü Kıbrıs davasına çevirmek istemiş olabilir.

\n

B) Aslında AB üyelik hedefinden kendine has nedenlerle vazgeçmiş ve bu kararı da Kıbrıs meselesi üzerinden Türk kamuoyuna hazmettirmeye çalışıyor olabilir.

\n

CHPnin her iki senaryonun da karşısında duracağını belirten Loğoğlu, AB üyeliği Türkiyenin laik demokratik geleceği için stratejik platformdur. Bundan vazgeçme planlarına ulusal davamız olan Kıbrıs alet edilemez. Türk halkını da Kıbrıs konusuyla oyalamak mümkün değildirdiyor.

\n

***

\n

Bundan sonra ne olabilir, ne yapılmalı?

\n

Tavizsiz bir politikanın doğru uygulanabildiği takdirde olumlu sonuçlar doğurabileceğini kaydeden Loğoğlu, Ancak AKP ilkeli ve hedefli esaslara dayanmayan dış politika izleyegeldiği için, bugünkü tutumunu da ne kadar sürdüreceği konusunda tereddütlerimiz var. Bu dik duruşun arkası getirilemezse yukarıda saydığım unsurlar nedeniyle sonuç hüsran olur. Kıbrıs meselesi çözümsüz kalmaya devam eder, AB hedefimiz daha da çıkmaza girer, KKTC de bir köşeye hapsedilmiş olarak gelişmelere seyirci kalıruyarısında bulunuyor.

\n

KKTCnin uluslararası konumunun takviye edilmesi Rum tarafını çözüme sevk edebilecek en son kozdurdiyen Loğoğlu, CHPnin hükümetten beklentisini şöyle özetliyor:

\n

Özellikle Arap ve Müslüman dünyasında çok ağırlığımız olduğu iddiası doğru ise Erdoğan ve hükümeti KKTCnin bu ülkelerce tanınmasını sağlamalıdır.

\n

***

\n

Erdoğanın yeniKıbrıs politikasını, deneyimli diplomat Loğoğlunun bu vurguları ışığında değerlendirmekte yarar var.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları